9 aylıkken down sendromu olduğu öğrenilen Halis Güney'in daha iyi bir eğitim alabilmesi için ailesi Giresun'dan İstanbul'a taşındı. Eğitim hayatında birçok zorlukla karşılaşan Güney için 5. sınıfa gittiği sırada öğretmeni, 'Halis devam ederse öteki öğrencilerin okula gelmeyecek' demiş... Baba Fatih Güney ise oğlunun yaşadığı zorluğu, “5'inci sınıfta, sınıf öğretmeni bizi çağırdı. Halis devam ederse öteki öğrencilerin okula gelmeyeceğini söyledi. Ben dedim ki: Ötekiler gelmeyecekse onların bileceği bir şey' sözleri ile anlattı.
Halis'in annesi Esra Güney oğlunun çalışmasından dolayı duyduğu memnuniyeti, “Onun çalışıyor olabilmesi hayalini bile kuramayacağım bir şeydi. Ama sonrasında çabaların boşa gitmemesi ve çalışıyor olması bambaşka bir duygu. Bunu tarif etmek mümkün değil' sözleri ile ifade etti.
Halis'in annesi down sendromlu çocukların ailelerine seslenerek “Bir saniye bile düşünmesinler. Bir an önce Down Sendromu Derneği'yle harekete geçip evlatları bir iş sahibi olması için çabalasınlar. Çünkü evde oturunca çocuklarımız ne yazık ki tamamen hayattan kopuyorlar tabii ki hayatın bitişi değil ama çalışıyor olmaları onları bambaşka bir insan yapıyor' dedi.
“29 sene öncesine döndüğümüz zaman bizim zamanımızda hiçbir şey yoktu. Biz özel eğitim aldırtırdık. 15 gün İstanbul'da 15 gün Giresun'da, tam 5 yıl böyle geçti. Ondan sonra baktık olmuyor biz dedik İstanbul'a yerleşelim. Her şeyimizi kapattık geldik İstanbul'a yerleştik. Güzel şeyler oldu, iyi şeyler oldu. Bugünkü durumumuza geldik. Hiçbir şeyimiz yok şükürler olsun. Gayet iyi. Oğlum seslendirme sanatçılığı da yapıyor. Biz ve bizim gibi ailelerin en büyük sıkıntılarından bir tanesi de çocuklarımızın alacakları eğitim. Özel eğitimin haricinde. Anaokulundaki, ilkokulundaki bunlarda ciddi sıkıntılar yaşıyoruz. Mesela 5'inci sınıfta sınıf öğretmeni bizi çağırdı. Halis devam ederse öteki öğrencilerin okula gelmeyeceğini söyledi. Ben dedim ki: ötekiler gelmeyecekse onların bileceği bir şey. Halis'i tek başına okutursunuz dedim. Okulda gerçekten ciddi sıkıntılar var hala olduğuna da gayet eminim.'
“Down sendromlu bireyler istihdam için derneğe geldiklerinde öncelikle onlarla tanışıyoruz. Adaylarla görüşmeler gerçekleştirerek hem kendilerini hem de ailelerini detaylı bir tanıma sürecimiz oluyor. Aynı şekilde iş yerlerini de bu şekilde detaylıca tanıyıp oradaki iş alanlarını analiz ediyoruz. Ve sonucunda da doğru işe doğru kişiyi yerleştirilerek olabildiğince sürdürülebilir işlerde adayların çalışmalarını sağlıyoruz. Bu süreç başından sonuna kadar iş koçlarıyla beraber işliyor. İş koçları en başından itibaren bu sürecin ayrılmaz bir parçası. Adaylar iş görüşmelerine gitmeden önce koçlardan eğitimler alıyor. İş görüşmesini deneyimlerken yine iş koçları adayların yanında oluyor. İş görüşmelerinin olumlu devam etmesi halinde tekrar eğitim sürecimiz başlıyor. İşe başlamadan önce hem adaylar hem firmadaki personeller hem de aileler; iş koçundan detaylı eğitimler alıyor. Bunun sonrasında da yeni işe başlayan down sendromlu bireylere oryantasyon sağlanıyor. Bu süreç ortalama 10 gün kadar sürüyor ama kişinin ihtiyacına göre değişiklik de gösterebiliyor. Dolayısıyla süreç buna göre planlanıyor. Sahadaki işbaşı süreci tamamlandıktan sonra iş koçu kademeli olarak geri çekildikten sonra alandan, uzaktan takip etmeye devam ediyoruz. Oldukça kapsamlı ve çok yönlü bir süreç. Ortalama bir kişinin işe yerleştirilme süresi bir iş koçunun desteğiyle beraber bir ay kadar sürüyor.'
Kaynak: DHA
"o gelirse benim çocuğum devam etmiycek" ne lan? küçük einsteinler bulalım senin süperzeka çocuğuna, aşağısı kurtarmaz. üstelik sanırsın down sendromu olmayan çocukların hepsi birer newton, birer da vinci.
Samsunda bütün çalışanları down sendromlu olan cafe vardı. Böyle şeyler güzel..
Günlerden beri okuduğum en güzel haber. Aileyi kutluyorum onca zorlukları aşarak evlatlarını en güzel bir şekilde hayata hazırlamışlar. Kendisini de tebrik ederim.