Galatasaray - Beşiktaş Maçı İçin Yazılmış En İyi 10 Köşe Yazısı

Spor Toto Süper Lig’in 22. haftasında Beşiktaş, deplasmanda Galatasaray’ı Talisca’nın golüyle 1-0 mağlup etti. Bu kritik maçın ardından siyah beyazlı ekip 50 puana yükselerek Galatasaray’a 10 puan, Başakşehir’e ise 4 puan fark attı.

Derbinin Kazananı Kartal | Galatasaray 0-1 Beşiktaş

Beşiktaş’a karşı bu sene oyunu alan takımlar Siyah-Beyazlılar’ı yüzde 55 topla oynama yüzdesinin alında tutanlar oldu. Yani özellikle 0-0 oyununda topa sahip olarak Beşiktaş’ı yendiler. Beşiktaş, Avrupa’da ve ligin zirvesindeki takımlara karşı böyle sendeledi. Kiev deplasmanı dışında yıkılmadı ama rahat da edemedi. Galatasaray ise özellikle evinde kazandığı, başarılı olduğu maçlarda hep topa sahip oldu. Yüzde 60’ların üzerinde. Tudor bu denkleme kulak asmadı. Bildiği, yakın geçmişte başarılı olduğu Karabük sistemiyle

sahaya çıktı. 3’lü savunma, Yasin sağ, Carole sol koridorda... Bruma ve Sneijder’i 3-4-2-1’in 2’sinde kanatta değil içte oynatarak. Yani savunmada 5’li durup hızla göbekten kontra aradı. Doğrusu aramak istedi.

Devamı...

Maçtan sonra Galatasaraylı yöneticiler konuşacaklar 'Bizim penaltımız verilmedi' diye. Beşiktaşlı yöneticiler konuşacaklar 'Bizim penaltımız verilmedi' diye. Beşiktaşlılar bir de diyecekler ki 'Selçuk neden 2. sarıdan atılmadı' Bunlar idarecilerin maçtan sonra konuştukları.

Bakın bunlara yöneticiler demiyorum, idareci diyorum. Yönetmek başka şeydir, idare etmek başka şeydir. Aynen Bülent Yıldırım'ın yaptığı gibi. O da idare etti. Hooop, hooop. Peki maçı anlatan spiker idare etti mi? O da idare etti. Nasıl?

Galatasaray için penaltı istenilen pozisyonda 'Hakem penaltı verdi' diye 4 defa canlı yayında söyledi.

Peki penaltı veren hakem öne doğru mu gider, geri geri mi gider. Hakem autu gösterip geri geri gidiyor. Ama bu pozisyonda penaltı kararı veren maçın spikeri Quaresma'nın pozisyonuna bir türlü 'Penaltı' diyemedi.

Yani anlayacağınız Türkiye'de her yer döner gibi. Kes Allah kes bitmiyor!

Hep kendine..

Devamı...

Galatasaray evinde zaten berabere bitirmiyor, ya yeniyor, ya yeniliyor. Rakibi de oyunu kaybetmeyen, deplasman kazanmayı bilen bir ekip. Tribünlerde taraftar var ama full değil. Avrupa'da yoksun, kupada elenmişsin. Galatasaray bu maçta 2016/17 sezonunu bitirmiş oldu.

Beşiktaş, 2-3 rakibinden biri olan Fenerbahçe'yi Anadolu'dan topladığı puanlarla devirdi. Galatasaray'la işini kendi bitirdi, Medipol Başakşehir ise ayakta ama grogi durumda. Beklentinin de ötesinde çok erken bitirmek üzere... Beşiktaş dışında hiç kimsenin 70 puanı göremeyeceğini düşünüyordum.

Bu tablo netleşti.

Tudor'u Rize'de seyrettikten sonra bu maça taktiksel anlamda kafa yoracağını düşünüyordum. Tudor kurtarıcı değil, sezon başı antrenörü... Galatasaray buraya kadar 'laylaylom' idman yaparak geldi. Tudor hem fiziksel olarak sıkılaştırmak istiyor, taktiksel olarak da çalışıyor ama sezonu kaybetti..

Devamı...

İki takımın derbi planını teoride ve pratikte nasıl buldunuz?

Ben maç öncesi öngörümde de 'Tudor'un ne yapacağının oyunu belirleyeceğini'söylemiştim ki ilk yarı tamamen böyle oldu. Tudor'un planı defansif bir oyun anlayışından yola çıkıyordu. Evet top rakipteyken Galatasaray topun arkasına geçti, Çaykur Rizespor maçında olduğu üçlü savunmanın yanına Carole ile Yasin'i getirdi ve rakibi böylece karşıladı.

Ama Tudor'un topu kazandıktan sonra bana göre planı yoktu, varsa da hiç uygulayamadıki bu da Beşiktaş'ın işine geldi.

7 puan fark cebinde olan Beşiktaş ise topa sahip olarak çok da fazla ileri çıkmadan oynadı. Futbol anlamında pozisyonsuz ve kalitesiz bir ilk yarı geçti diyebilirim.

Ta ki Talisca'nın frikik golü olana kadar... Bu olmasaydı bence bu maçın 0-0'a kilitlenmiş bir oyun olacağını söyleyebiliriz. Ondan sonra görüntü değişti, maç gel-gitlere döndü.

Galatasaray'da Bruma'yı kenardan alıp merkeze koyarsanız ondan hiç verim alamazsınız.

İlk yarı böyle oldu. İkinci yarı Galatasaray'ın geliştirdiği ataklar ise Bruma ile sol kanattan gelişti.

Devamı...

Kim ne derse desin Beşiktaş, kadro kalitesi, oyun anlayışı ve lokal deneyimi açısından Türkiye'nin en iyi kulübü... Dün 1. dakikadan son dakikaya kadar panik yapmadan, ayağa oynayarak maçı sürekli kontrol altında tuttular. Buna mukabil Galatasaray, acemi bir Anadolu takımı gibi ne yaptığını bilmez bir haldeydi. Maçın başında Beşiktaş,'Ne olursa olsun kaybetmeyeyim' diye çıktı... Galatasaray ise sözüm ona alanı daraltayım, topun arkasına geçeyim deyip 70 dakika hücumu düşünmedi. Böyle olunca da ilk devre maç kilitlendi. Tatsız, tuzsuz, pozisyonsuz bir 45 dakika izledik.

İkinci yarının hemen başında Beşiktaş golü buldu. Önce Hakan Balta'nın gereksiz bir faulüyle Beşiktaş frikik kazandı. Frikiği Talisca kullandı, çaprazdan vuruşunda top Bruma'nın kafasına çarpıp kaleci Muslera'yı kontrpiyede bıraktı. Aslında bu golden sonra Galatasaray dağıldı.

Devamı...

Tudor'un durduk yerde büyük macera araması dün geceki yenilginin 1 numaralı nedenidir. Böyle kritik bir derbide takımın hiç alışmadığı üçlü defans uygulaması nereden çıktı?Özellikle bu düzende kenardaki oyunculara büyük iş düşer. Yasin'in de Carole'ün de defansif yönleri zayıf. Bir de buna ilaveten ön kenarda her zaman başarılı olan Bruma içe dönük oynayınca, üç ciddi sıkıntının ortaya çıkmaması mümkün değildi. Birincisi, takımın alışılmış pas trafiği arızaya uğradı. İkincisi ofansif güç hemen hemen yok oldu. Üçüncüsü de takım savunmasındaki muhtemel arızalardı.

Ama takım halinde topun arkasına geçmeleri ve Beşiktaş'ın daha çok topla oynama isteği Galatasaray'ın bu rahatsızlığından üretkenlik olarak faydalanma şansını sınırladı. Oğuzhan ve Talisca durağan oynuyorlardı. Cenk'in bu tip zorluk derecesi yüksek maçlarda sırtı karşı kaleye dönük oynama özelliği olmadığından kenarlarda Quaresma ile Babel de silik kaldılar. Bu tabloda pozisyonsuz bir ilk yarı izledik.

Devamı...

Maça Beşiktaş’ın 7 puan gerisinde çıkan G.Saray Teknik Direktörü Tudor, biri dizi savunma tedbirleriyle takımını sahaya sürdü. Top Beşiktaş’ın ayağına geçtiği zaman savunmada 3 stoper merkezde, solda Carole ve sağda Yasin ile 5’li kalan ve rakibini kendi yarı sahasında karşılayan bir G.Saray vardı.. Bu plan ile Beşiktaş’ı pozisyona sokmamayı başardı Tudor. Lakin hiç etkili hücum yapamadı ve oyunu kısa süreler dışında rakip yarı alanda oynayamadı.

Beşiktaş ise daha çok top sahip olmasına rağmen G.Saray’ın bu kurgusuna çözüm üretemedi. Bunun nedenlerinden biri başta Cenk olmak üzere Beşiktaşlı oyuncuların çizgi halindeki G.Saray savunmasının arkasına ve arasına koşu yapmamalarıydı. İlk yarı hemen hemen pozisyonsuz geçti. Bu pasif oyun puan cetveli açısından bakınca Beşiktaş için kabul edilebilir bir durumdu.

Devamı...

Her iki takım için de çok zor ve önemli kabul edilen bu derbiyi Beşiktaş kazandı ve rakipleriyle aradaki puan farkını daha da açtı. Aslında Beşiktaş, TT Arena’ya giderken bence kafasındaki düşünce ‘Yenilmeden bitirirsek bizim için iyi olur’du. Ancak Beşiktaş umduğundan fazlasını buldu. Ve Talisca’nın attığı golle TT Arena’dan 3 puanla döndü.

Çok zevkli, kaliteli ve gol pozisyonu çok olan bir maç izleyemedik. Her iki kaleciye bakıyorum ‘Helal olsun, bu topu nasıl çıkardı?’ diyemiyorum. İki takım oyuncularının attığı şutlara bakıyorum, ‘Üf be ne vurdu’ diyemiyorum. 

Ön plana çıkan futbolcu yoktu Beşiktaş’ta ancak takım olarak çok iyi mücadele ettiler. Yardımlaşmalar mükemmeldi. Gökhan Gönül’ü geçmiş maçlara oranla daha iyi buldum.

Devamı...

Galatasaray Yönetimi eseriyle(!) gurur duymalı; güzelim G.Saray’ı nasıl böyle rezil hale getirip, aciz hallere düşürdüğü için. Zaten Avrupa’da yoksun, geçen sene kazandığın kupada havlu atmışsın ve dün de lige bye bye demiş oldun.

Sen alt yapı için getirdiğin Riekerink’e bel bağlayıp üst yapıya transfer edersen, zamanında ülkesine postalamazsan, postaladıktan sonra da başkasının nikahlı eşini ayartıp, bolca beddua alıp, “geç takımın başına” dersen böyle beter olursun. Futboldan anlamayan Levent Nazifoğlu’na, işe yaramaz, bir dünya transfer yaptırırsan böyle dağılır gidersin. O Nazifoğlu, kendisine whatsapp üzerinden kibarca görüş bildiren yaşlı bir G.Saray Divan Üyesine küfürlerle cevap verirse (meraklısına adı ve içeriği bende mevcut) bu takımdan ne beklenebilir ki?

Devamı...

Galatasaray’ın başında çıktığı ilk maçtaki saha içi hamleleri ciddi eleştirilere konu olan Igor Tudor savunma hattını kalesinden 30 metre uzağa kurdurdu. Böylece hem Beşiktaş’ın oyun merkezi olarak kullanabileceği bölge olabildiğince kalabalık tutuldu hem de yüksek toplarda sıkıntı yaşayan stoperlerdeki risk minimuma indirildi. Duruma göre Yasin savunmaya girip arkayı beşledikçe de oyun ilk yarım saatte Beşiktaş’ın orta sahada top çevirdiği - ya da buna zorlandığı- bir hale büründü. 30’a doğru Galatasaray öne çıktı ve bu kez de Beşiktaş benzer savunma düzenine geçti. Fark, Galatasaray’ın iki gol pozisyonu üretmiş olmasıydı. Beşiktaş sıkışık oyunu enine açmaya çalıştıkça merkezde sayısal olarak azaldıkları için işlevsel pas üretemi düştü ve o iş bitirici ‘tempo’larına çıkamaları mümkün olmadı. Bunların hepsi Tudor’un savunma doğrularıydı.

Devamı...

Popüler İçerikler

Göç İdaresi Başkanlığı Duyurdu: Türkiye'deki Suriyeli Sayısı Açıklandı
Sevgilisine Atacağı Fantezi Mesajını Yanlışlıkla Karısına Atan Ünlü Patron İcralık Oldu
Tarih Verildi: 500 TL'lik Banknotlar Yolda
YORUMLAR
28.02.2017

ŞEREFİMİZLE OYNADIK HAKKIMIZLA KAZANDIK ---ŞAMPİYONSUN BEŞİKTAŞIM---

28.02.2017

italya liginde juventus ne ise süper ligdede beşiktaş o olacaktır 2 sene daha şampiyon oluruz fb gs kendini kolay kolay toplayamaz hatta bu yönetimle daha uzun süre böyle gider senede 2 hoca değiştirip yıldız diye ölü futbolcu alırlar

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ