Cristian, Süper Lig'de geride kalan 17 haftalık maratonu, şampiyonluk yarışındaki 8 puanlık farkı ve tabii ki sarı-lacivertli takımı değerlendirdi.
Fenerbahçe'nin Brezilyalı yıldızı Cristian Baroni, 2014 yılının ilk röportajını verdi. Yeni yıla her zaman olduğu gibi ailesiyle İstanbul'da ''Merhaba'' diyen Cristian, Süper Lig'de geride kalan 17 haftalık maratonu, şampiyonluk yarışında en yakın rakipleri G.Saray'a attıkları 8 puanlık farkı ve tabii ki sarı-lacivertli takımı değerlendirdi. 2010-11 sezonunda 9 puan farkı kapatıp şampiyon olduklarını hatırlatan Brezilyalı futbolcu, şunları söyledi: Fenerahçe taraftarı rahat olsun, puan farkının kapanmasına izin vermeyiz. 9 puan geriden gelip şampiyon olan bir takım olarak farkın ne kadar zor kapandığını ve kapanması için nasıl bir birliktelik gerektiğini çok iyi biliyoruz.
Sahadaki kavgamız hırsımızdan
Cristian Baroni, Fenerbahçe takımının uzun süredir bir arada oynayan oyunculardan kurulu olduğunu bunun da kenetlenmeyi artırdığını söyledi. Maçlarda zaman zaman saha içinde yaşanan tartışmaları ise kazanma hırsına ve isteğine bağladı: ''Biz Fenerbahçe'nin davasına gerçekten sahip çıkıyoruz. Saha içinde yaşanan tartışmalar büyük bir sorun olarak gösteriliyor ama orada yaşanıp bitiyor. Akhisar maçında penaltı atmak için Kuyt topu elimden aldı. O görüntü aramızda bir problem var gibi yorumlandı. Ancak Kuyt, maçtan sonra gelip benden özür diledi. Bu hareket bile ne kadar olgun ve birbirine bağlı bir takım olduğumuzun kanıtıdır. Hepimiz Fenerbahçe için en iyisini yapmak istiyoruz.''
Sıra 4. yıldızı takmaya geldi
Sürekli Fenerbahçe'den gideceğim konuşuluyor. Sarı-lacivertli forma ile çok güzel günler yaşadım. Kulübümüzün yıllarca beklediği Türkiye Kupası'nı kaldırdım. Avrupa'da yarı final oynayan kadroda yer aldım. Şampiyonluklar yaşadım. Sıra 4. yıldızda. O yıldızı göğsüme takmadan ayrılmaya niyetim yok.
Başkan bir sözümle eşimin ailesini getirdi
Benim için hayattaki en önemli şey aile. İlk antrenörüm ve adeta hayat koçum olan eşimin babası Baroninho'dan Başkanımız Aziz Yıldırım'a bahsettim. Başkan hiç düşünmeden eşimin ailesini İstanbul'a getirdi. Böylece mutluluğumuz iki kat arttı. Bu jestle anladım ki F.Bahçe gerçekten büyük bir aile.
Telles'e çok şaşırdım!
Cristian bir de itirafta bulundu. Brezilyalı futbolcu, vatandaşı Alex Telles'in, G.Saray'la anlaştığı ve imza atacağı haberlerini şaşkınlık içinde takip ettiğinin altını çizerken şunları söyledi: ''Haberleri takip ediyorum ama inanamıyorum. Alex, Brezilya'nın en iyi sol beki. Ben onun Real Madrid ya da Barcelona gibi iki dünya devinden birine transfer olacağını bekliyordum. Eğer Galatasaray'a imza atarsa çok şaşırırım. Rakibimiz Alex'i kadrosuna katmayı başarırsa gerçekten çok önemli bir transfere imza atmış olur.''
15 puan farkla biter
Öncelikle herkes şunu çok iyi bilsin ki 8 puanlık bir farkın kapanması için takım olmak yetmez, aile olmak gerekir. Biz 2010-11 sezonunda 9 puanlık farkı böyle kapatmıştık. Rakiplerimizde bizim o dönemde yaşadığımız kenetlenmeden eser yok. Aksine biz bugün de o sezon yaşadığımız kenetlenmeyi yaşıyoruz. Bırakın puan farkının kapanmasını ligi 15 puan farkla bitirirsek hiç kimse şaşırmasın.
İlk biz durduk
Cristian 2013 yılına damga vuran ve G.Saray'la aralarında müthiş bir rekabete yol açan ''Duran adam'' pozu ile ilgili son noktayı da SABAH aracılığıyla koydu: ''G.Saray o pozu ilk kendilerinin verdiğini iddia ediyor ama işin aslı öyle değil. O pozu ilk olarak biz Bilica ile birlikte yaptık. 2011-12 sezonunda İnönü Stadı'nda oynadığımız Beşiktaş maçında. Karşılaşma benim 88. dakikada attığım frikik golüyle 2-2 bitmişti. O golden sonra da duran adam pozunu vermiştik. Bize taklitçi diyenlerin bir kez daha düşünmesi ve sonra konuşması gerekir.''
(Sabah)