Komedi filmlerini genellikle eğlenip gülmek, fazla kafa yormamak ve rahatlamak için izleriz, değil mi? Dolayısıyla bu filmlerin mutlu sonla bitmesini bekleriz. Ama öyle yapımlar var ki son ana kadar kahkahalara boğulsak da son sahneyi gözyaşları içinde izleriz. Gelin, mutsuz sonla biten 15 komedi filmini beraber inceleyelim.
Brooke Meyers, erkek arkadaşının kendisine yeterince saygı göstermediğini ve onu ihmal ettiğini düşünür. Brooke, ondan ayrılarak kendini özletmeyi planlar fakat ikili, kimin gideceği konusunda sorun yaşar. Her ikisi de evden gitmemek için direnince ilişkileri çekilmez hâle gelir ve aileleri de devreye girer. Bu filmde ilişkilerini düzeltmeye çalışan çiftin kimi zaman güldüren kimi zaman hüzünlendiren hâllerine şahit olacaksınız.
Roman yazarı olan Mavis Gary, boşandıktan sonra doğduğu ve büyüdüğü yer olan Minnesota'daki küçük kasabaya geri döner. Oradaki eski sevgilisini tekrar görebileceğini ve onunla yeniden sevgili olabileceklerini düşünür fakat adam artık evli ve çocukludur. Mavis, eskiden yaşadığı bu kasabada sandığından daha çok sıkıntı çeker. Ancak daha sonra lisenin etkisinden henüz çıkamamış bir sınıf arkadaşıyla aralarında alışılmadık bir bağ oluşmaya başlar.
Film, bir lise öğrencisi ve aynı zamanda pizza servis elemanı olan ana karakter Gary ile onun arkadaşları Rick ve David etrafında döner. Uyuşturucu işiyle uğraşan bu arkadaş grubunun seks deneyimleri, acı verici bir rekabete yol açar.
Çarptığı zaman dünyayı yok edeceğine kesin gözüyle bakılan Matilda isimli asteroit gitgide dünyaya yaklaşır. Üstelik bu konuda bilim insanlarının da yapabileceği hiçbir şey yoktur! İnsanların yok olmasına sadece üç haftalık bir zaman kalınca herkes, her şeyi boş vererek kalan süreyi dilediği şekilde geçirmeye çalışır. Dodge ise karısı tarafından terk edilir. Dodge'ın kapı komşusu olan Penny ise ailesini göremeyeceği için çok üzülür. Dodge ilk aşkını bulabilmek, Penny de ailesini görebilmek için birlikte yola çıkar. Kıyametin kopmasına az bir süre kala işler çığrından çıkar.
Zaman haydutlarının elinde, zamandaki delikleri gösteren bir kroki vardır. Ulu Varlık, haydutlara bu delikleri yama yapma görevini verir. Açgözlü sevimli cüceler ise asıl haritayı çalıp kayıplara karışırlar. Zaman haydutları, sevimli cüceler ve dostları Kevin; tarih boyunca yaşadıkları serüvenlerinde Robin Hood, Napolyon, Kral Agamemnon gibi efsanevi karakterlerle karşılaşırlar.
Yeni evli Jenny ve John Grogan, Michigan'daki evlerinden Florida'ya taşınıp yeni bir başlangıç yapmaya karar verirler. Birbirlerine rakip gazetelerde çalışan çift, zamanla evliliğin zor yönlerini de görmeye başlarlar. Çocuk yapma konusunda emin olamayan çift, öncelikle bir köpek almaya karar verir. Ünlü müzisyen Bob Marley'in ismini verdikleri yavru köpekleri çabucak büyür. Bir türlü eğitilemeyen Marley, sahiplerinin emirlerini dinlemez ve evi her zaman mahveder.
'Bluntman and Chronic' isimli popüler çizgi romanın yaratıcılarından biri olan Holden, kendisi gibi çizgi roman yaratıcısı olan Alyssa'ya âşık olur. Bu ilişki, yakın arkadaşı ve aynı zamanda iş arkadaşı olan Banky ile dostluklarını tehlikeye düşürür. Üstelik Holden, Alyssa'nın homoseksüel olduğunu anlayınca işler karışır.
Aşk Her Yerde, aşkın yüceliği üzerine yapılmış bir film. Noel'e bir hafta kalmıştır ve aşk her yerdedir. Sevgili, karı-koca, baba-oğul, rock yıldızı ve menajer arasındaki aşkı anlatan birbirinden farklı on hikâyeyi konu edinen bu filme bayılmamak elde değil.
Galaksinin Koruyucuları filminin devamında Star-Lord lakaplı Peter Quill ile Peter'ın daha önce hiç görmediği babasıyla ilişkisine şahit oluyoruz. Peter bir yandan çeşitli tehlikelere karşı, ekibiyle beraber zorlu bir mücadele verirken bir yandan geçmişindeki sırları açığa çıkarmaya çalışır. Filmin en sevimli sahnelerinde Baby Groot'un yer aldığını söylesek bu habere hiç şaşırmazsınız, değil mi?
Cecilia, 1930'lu yıllarda ABD'de Büyük Ekonomik Buhran döneminde New Jersey'deki küçük bir kentte garson olarak çalışır. Kaba saba, alkolik ve işsiz kocasından bunalan Cecilia; tutku derecesinde sevdiği sinemaya sığınır. En çok sevdiği film ise Kahire'nin Mor Gülü'dür. Bir gün, defalarca gittiği bu filmdeki başkarakter Tom Baxter perdeden inerek hayata karışır. Cecilia ile gezerler ve birbirlerine âşık olurlar. Fakat ortada büyük bir sorun var: Tom, aslında gerçek değildir.
Bob; bir reklam çekimi için Japonya'ya giden, orta yaşını geçmiş bir aktördür. Tokyo'da kaldığı otelin barında fotoğrafçı kocasının peşinden giden, sevimli ama aynı zamanda ciddi, kendisi gibi Amerikalı olan Charlotte ile taşınır. Bob ile Charlotte arasında sıkı bir dostluk oluşmaya başlar ve birlikte Tokyo'yu gezerler. Tokyo'da komik olaylar yaşarlar ve bu sırada bambaşka yaşamların olduğunun da farkına varırlar.
Komedyen yazarı Alyv Singer, yaşadığı entelektüel ortam içinde aradığı aşkı bulabileceği konusunda kendini çok umutsuz hisseder ancak şarkıcı Annie Hall ile tanışınca bu ön yargıdan kurtulur. Birlikte yoğun ve farklı bir ilişki yaşamaya başlarlar. Annie Hall'ın aşk hakkında diğerlerinden farklı bir bakış açısına sahip olması, Singer'ın gözünde onu daha etkileyici kılar.
Genç ve güzel prenses Ann, uzun sürecek bir Avrupa seyahatine çıkar. Roma'ya vardığı zaman hayatının ne kadar sıkıcı olduğunu düşünür. Protokoller, sahte tavırlar, prenses olmanın verdiği zorluklar yüzünden bunalıma giren prenses; sakinleştiricilerle bu hayata dayanmaya çalışır. İlaçlarını aldıktan sonra sokağa çıkar ve oradaki hayatı keşfetmek ister. İlaçların etkisiyle bankta sızıp kalan prensesi, paparazzilik yapan Joe Bradley bulur. Onu kendi evine götürür ama genç kadının prenses olduğunu bilmez. Ertesi sabah, bütün şehir prensesin kaybolduğu haberiyle çalkalanır.
Jeff Lebowski, bir milyonerle karıştırılır ve adamın karısı yüzünden gangsterlerden dayak yer. Bu sırada; adamın çok sevdiği, değerli halısı zarar görür. Lebowski, bu yanlış anlaşılmayı çözmek ve halının parasını istemek için adaşı olduğu milyonerin evine giderek onunla konuşmak ister. İşsiz olan Lebowski, bu ziyaret sonrasında iş sahibi olur. Milyoner Lebowski'nin karısını kaçıranların istedikleri fidyeyi götürmesi onu zengin biri yapacak olsa da işler hiç de onun düşündüğü gibi gitmez.
Gustave H, Büyük Budapeşte Oteli'nin işleyişini profesyonel şekilde idare eden konsiyerj görevlisidir. Bir gün otele komi ve bellboy olarak Zero Mustafa adında bir genç gelir. Kısa zaman sonra Gustave ile Zero Mustafa arasında yakın bir arkadaşlık oluşmaya başlar ve ikili, birbirlerinin sırdaşı olurlar. Bir gün Gustav'ın yaşlı sevgilisi Madame D. esrarengiz bir şekilde ölür. İki arkadaş Madame D.'yi uğurlamak için yola çıkar. Şatoya vardıklarında miras bölüşme toplantısına tanık olurlar. Bundan sonra belalarla dolu bir macera başlar.