Futbol Tarihinde Oyunun Kaderini Değiştiren 15 Kırılma Anı

Futbolun sadece futbol olmadığı, bayatlamış ve artık ezberlenmiş bir klişeden öte bir anlam taşıyor aslında. Kimi zaman kaybedilmiş bir savaşın intikamı, kimi zaman bir ulusun en mutlu günü, kimi zaman acı ve gözyaşı, sıklıkla büyük bir ekonomik mevzu, çokça tutku, bazen abartılmış duygular, gün gelir ölümün kendisi, öbür gün mutlu sonların adresi, arada ise film gibi hikayeler... 

Sonu gelmez ihtimaller, insana dair her şey, hepsi ve daha fazlası futbolun tam göbeğinde. Güney Amerika'da hayatın ta kendisi, Kuzey'de sadece bir eğlence, Avrupa'da oldukça mühim bir mevzu, Uzakdoğu'da karlı bir iş... Anlamı her yerde değişen ama icat olunduğu günden beri popülerliği hiç azalmayan bu oyunda bazen öyle anlar geliyor ki, ufacık detaylar kocaman sonuçlar doğurabiliyor. Saniyelik bir dalgınlığın bir hayata mal olduğu, anlık bir refleksin milyonları sokağa döktüğü, cesur bir hareketin on yıllarca taklit edildiği, santimlerle ölçülen mesafeler yüzünden hayallerin eriyip gidebildiği o anlardan bazılarını, bizce mühim gördüklerimizi derledik. 

Futbolu sevin sevmeyin, tüm bu anlar milyonlarca insanı doğrudan etkiledi, bazıları da etkilemeye devam ediyor. Kimisi çok ağlattı, kimisi çok güldürdü. Yine de eksik olmasın.

1. Hurst'ün çizgiyi geçmeyen topu

1966 Dünya Kupası finalinde İngiltere ile Batı Almanya yenişememiş, maç uzatmalara gitmişti. Maçın 101. dakikasında İngiltere, Hurst ile golü buldu ve devamında tarihindeki ilk ve tek Dünya Kupası şampiyonluğuna ulaştı. Ancak Hurst’ün önce üst direği sonra çizgiye çarpan topu hem o gün hem de ondan sonraki senelerde çokça tartışıldı. İngiltere, muhtemelen çizgiyi geçmemiş olan golle kazandığı bu finalin diyetini 20 sene sonra Maradona’nın eliyle attığı gol ile ödeyecek ve turnuvaya veda edecekti.

2. Maradona'nın (Tanrı'nın) eli

Falkland Savaşı’nın üzerinden sadece 4 sene geçmişti ve hatıraları henüz çok tazeydi. Savaşı ve Adalar’ı kaybeden Arjantin intikamını yeşil sahada, son derece acı verici bir şekilde aldı. 1986 Dünya Kupası’nın çeyrek finalinde İngiltere ile eşleşmişler, bu eşleşme oldukça ses getirmiş, karşılaşma sadece bir futbol maçı olmaktan öte bir anlam kazanmıştı. Dünya futbolunun o dönemdeki en büyük yıldızı Maradona maçın 51. dakikasında sağdan gelen ortaya yükseldi ve topu ağlara gönderdi. Ancak bunu yaparken kafasını değil, apaçık bir biçimde elini kullanmıştı. Spor tarihinin en sansasyonel olaylarından biri olan ve “O Tanrı'nın eliydi' dediği gol ile Arjantin tur atladı ve o sene Dünya Kupası'nı kazandı.

3. Manchester City'nin şampiyonluk dakikası

44 senedir şampiyonluğa hasret olan Manchester City, 2012 senesinin son haftasına lider girmişti. Kendi sahalarında alacakları bir galibiyet şampiyonluğu getirmeye yetecekti. Rakip ise ligin zayıf takımlarından Queens Park Rangers‘tı. 1-0 öne geçtikleri maçta şampiyonluk şarkıları söylenme başlamışken arka arkaya yedikleri 2 golle geriye düştüler. Dakikalar geçiyor, aradıkları gol bir türlü gelmiyor, 44 sene sonra bu kadar yaklaştıkları şampiyonluk ellerinden kayıp gidiyordu. Dakika artık 90 olmuştu ve ezeli rakipleri, aynı şehrin diğer takımı Manchester United şampiyon olmak üzereydi. 5 dakika uzayan maçın 94. Dakikasında beraberliği yakaladılar. 95. dakikada ise galibiyet golü geldi. İnsanlar çıldırmış gibiydi. Bir futbol mucizesi oldu ve City bu çok uzun bekleyişinin sonunda olunabilecek en güzel, en heyecanlı, en muhteşem şekilde şampiyon oldu.

4. Baggio'nun penaltısı

Dramatik anları ve sansasyonel hikayeleri ile meşhur Dünya Kupası finallerinin bir diğeri de 1994 yılında Brezilya ile İtalya arasında oynandı. Normal süresi ve uzatmaları beraberlikle geçilen maç penaltılara gitmişti. Brezilya 3-2 öndeydi ve topun başında İtalyan efsanesi Roberto Baggio vardı. Harika performansıyla neredeyse takımını tek başına finale taşıyan Baggio, çok kötü bir vuruşla topu üstten auta yolladı ve kupa Brezilyalı futbolcuların ellerinde yükseldi. Baggio’nun penaltısı ve kaçırdıktan sonraki o dramatik hali ise spor tarihinin unutulmaz anları arasına girdi.

5. Danimarka'nın Avrupa şampiyonluğu

Yugoslavya’da yaşanan iç savaş, ülkenin 1992 yılında düzenlenecek olan Avrupa Futbol Şampiyonası’ndan men edilmesine sebep olmuştu. Turnuvanın başlamasına sayılı günler kala gelen bu karar üzerine eksilen takım sayısını tamamlamak için Danimarka turnuvaya davet edildi. Hiçbir hazırlığı olmadan bir anda kendini turnuvada bulan Danimarka, belki de tarihin en büyük sürprizlerinden birine imza atarak, finale kadar yükseldi ve finalde Almanya’yı yenerek kupanın sahibi oldu. Acıdır ki, Yugoslavya’da yaşanan savaş, Danimarka için ülke tarihinin en büyük mutluluklarından birinin sebebi olmuştu.

6. Escobar'ın kendi kalesine attığı gol

İtalya’nın Baggio’un kaçırdığı penaltı ile kupaya dramatik bir şekilde veda ettiği 1994 Dünya Kupası’nda asıl büyük dramın, henüz grup aşamasında oynanan Kolombiya – ABD maçı olacağını sporseverler finalden birkaç hafta sonra öğrenecekti. İlk maçta Romanya’ya yenilen Kolombiya, bir sonraki ABD maçını da kaybedince gruptan çıkma şansını kaybetti. O maçta kendi kalesine gol atan Kolombiyalı futbolcu Escobar, ülkesine döndüğünde bu gol yüzünden bir barda çıkan kavgada silahla vuruldu ve hayatını kaybetti. Escobar’ın içeriye yapılan ortayı kesmek için ayağını uzatması ve topun yön değiştirip kendi kalesine girmesi hayatına mal olacaktı.

7. Ferguson'ın kurtuluşu

12 Mayıs 1990 yılında oynanan Fa Cup finalinde Crystal Palace ile Manchester United karşı karşıya gelmişti. Son şampiyonluğunu 23 sene önce almış United, 1986 yılında takımın başına geçen Alex Ferguson’un da artık derdine çare olmayacağını düşünmeye başlamıştı. Bir türlü gelmeyen şampiyonluklar ve kupalar İskoç hocanın suyunun ısınmasına sebep olmuş, gazeteler artık ülkesine dönmesi gerektiğini yazmaya başlamıştı. O gün uzatmalarda 3-2 geriye düştüğü maçı 113. Dakikada attığı gol ile beraberliğe getiren ve ikinci maça taşımayı başaran Manchester ekibi, ikinci maçı da 1-0 kazanarak FA Cup’ı kazandı. Böylece Ferguson için de bir miktar daha kredi açılmış oldu. Aynı sene Community Shield’ın da kazanılmasıyla Fergie görevine devam etti, 93 senesinde gelen lig şampiyonluğu sonrası yerini sağlamlaştırıp 27 sene görevinin başında kalacağı United ile 13 şampiyonluk, 2 Şampiyonlar Ligi ve sayısız kupalar kazanarak, hem takımının hem Premier Lig’in hem de Avrupa futbolunun kaderini değiştiren hoca oldu. O gün Hughes 113. dakikada o golü atmasa Fergie ülkesine dönecek ve tarih başka türlü yazılacaktı.

8. Cantona'nın tekmesi

Premier Lig’in bir başka kader değiştiren maçı da 1995 senesinin Ocak ayında, yine Manchester United ile Crystal Palace arasında oynanmıştı. Ligin henüz ortalarında oynanan, tansiyonu düşük, sıradan bir maç, çok şeyi değiştirecekti. Maçın 48. dakikasında tribünden kendisine edilen küfrü duyan Eric Cantona o güne kadar görülmemiş olan bir şeyi yaptı ve koşarak tribünde oturan seyirciye bir uçan tekme salladı. Maç berabere bitti, futbol tarihinin bu en meşhur görüntüsüne imza atan Cantona ise büyük bir ceza aldı ve sezonun kalanında oynayamadı. Takımın en iyi oyuncusu kaybeden Manchester United ise seneyi 1 puan geride tamamlayarak ikincilikte kaldı. Şampiyon ise kimsenin en ufak bir ihtimal olarak görmediği, o güne kadar tek bir şampiyonluğu dahi olmayan Blackburn Rovers oldu.

9. Heysel faciası

1985 senesinde Şampiyon Kulüpler Kupası finaline çıkan takımlar Juventus ve Liverpool olmuştu. Maç öncesi İngiliz holiganların çıkardığı olaylar sonucu 39 taraftar hayatını kaybetti. Tarihe Heysel Faciası olarak geçen bu olayın üzerine Liverpool maçın ertelenmesini istese de UEFA maçı oynattı. Oyuncuların şok içerisinde olduğu, tarihin en tuhaf atmosferinde oynanan karşılaşmayı, maça favori olarak çıkan Liverpool kaybetti. Yetmezmiş gibi arkasından 6 yıl Avurpa Kupaları’ndan men cezasına çarptırıldı. Tarihinin en iyi dönemini yaşayan, hem ligde hem Avrupa’da oyunu domine eden ve şampiyonluklar yaşayan Liverpool, bu yasaklar sebebiyle Avrupa’ya gidemeyerek muhtemel kupalardan oldu. Öte yandan Heysel Faciası ve holiganizmin etkisiyle düşüşe geçen İngiliz futbolunu kurtarmak için radikal bir kararla Premier Lig kuruldu ve ondan önce açık ara en fazla şampiyonluğu olan takım Premier Lig'de tek bir şampiyonluk dahi alamadı. Böylece Heysel Faciası Liverpool’un Avrupa’daki hızını keserek, en büyük olma şansını kaçırmasına sebep oldu. Bir grup holigan hem onlarca cana hem de bir kulübün onlarca senesine mal olarak, futbol tarihinde de büyük bir kırılmaya yol açtı.

10. Taffarel'in kurtarışı

2000 senesi, Parken Stadyumu, Danimarka. Galatasaray, Türkiye futbol tarihinde bir ilke imza atarak UEFA Kupası finalinde, Arsenal'in karşısındaydı. Normal süresi berabere biten maç uzatmalara gitmişti. Arsenal bastırıyor, Galatasaray direniyordu. Uzatmaların bitmesine az bir süre kala sağdan gelen ortaya Arsenal’in ve Fransız Milli Takımı’nın efsane oyuncusu Thierry Henry yükseldi. Etrafında onu rahatsız eden kimse yoktu, açısı çok iyi, orta ise çok güzeldi. Son derece sert bir kafa vuruşuyla topu güzel bir yere, tam da köşeye gönderdi. Ekranların başındaki milyonlar, televizyonda maçı anlatan spiker, sahadaki futbolcular, herkes topun ağlarla buluşmasını beklerken kaleci Taffarel inanılmaz bir refleks gösterip, köşeye doğru uzandı ve topu çelmeyi başardı. Böylece penaltılara giden maçı Galatasaray kazanıp adını şampiyonlar listesine yazdırdı.

11. Panenka penaltısı

1976 Avrupa Şampiyonası finalinde Çekoslovakya’nın rakibi Almanya’ydı. Penaltılara giden maçta topun başına Çek oyuncu Panenka geçti. Golü bulursa Çekoslovakya tarihinin ilk şampiyonluğuna uzancaktı. Panenka topu penaltı noktasına koydu, sakince geldi ve vuruşunu yaptı. Herkes şaşırmıştı. O güne kadar kimsenin görmediği tarzda, son derece estetik ama bir o kadar da riskli bir vuruşla topu ağlara gönderdi. Çekoslovakya kupayı kazandı, Panenka’nın finalde yaptığı o cesur vuruş da tarihe Panenka penaltısı olarak geçti ve hala kullanılmaya devam ediyor. Pele bu vuruş için; 'Böyle bir penaltı kullanmak için birinin ya bir dahi ya da çılgın olması gerekir' demiştir.

12. Gerrard'ın ayağının kayması

1990’lara kadar tüm Avrupa futbolunu domine eden Liverpool 1989-1990

senesinde İngiltere’de ligi lider tamamladıktan sonra eşine az rastlanır bir

düşüşe geçerek bir daha şampiyon olamadı. Aradan geçen onlarca yılda ise

şampiyonluğa en çok yaklaştığı sene 2013-2014 sezonuydu. Ligin bitmesi 3 hafta en yakın rakibinin 3 puan önünde olan Liverpool, evinde Chelsea karşısına çıktı. Beraberlik bile Liverpool’un işine yarıyordu. Ancak takımın efsane kaptanı Steven Gerrard kariyerindeki tek şampiyonluğa bu kadar yaklaşmışken, 45. Dakikada orta sahada ayağı kaydı ve topu kapan Demba Ba golü buldu. Chelsea kazanmış, Liverpool ise taraftarın sevgilisi, büyük kaptanı Steven Gerrad’ın bir anlık dalgınlığı yüzünden 24 sene sonra gelecek olan şampiyonluktan olmuştu.

13. Zidane'ın kafası

Yine bir Dünya Kupası finali. Sene 2006. Bu sefer sahnede Zidane var. Fransa ile İtalya’nın beraberlikle sonuçlanan final mücadelesi uzatmalara gitmişti. Futbol kariyerinin son maçına çıkan ve harika bir turnuva geçiren Zidane, kupayı da kaldırarak futbol hayatını muhteşem bir şekilde, olabilecek en iyi sonla bitirmek istiyordu. Uzatmaların bitimine 10 dakika kala, bir faul pozisyonu sonrası kız kardeşine küfür eden Materazzi’ye attığı kafa ile kırmızı kart gördü ve kariyerini elinde Dünya Kupası ile omuzlarda bitirmek yerine soyunma odasının yolunu tutmak zorunda kaldı. Penaltılara giden maçı ise İtalya kazandı ve hem Zidane efsanesinin hem de Fransa’nın muhteşem kupa yolculuğunun hikayesi çok kötü bir şekilde bitti. Bir anlık öfkesine kurban giden Zidane için olabilecek en kötü son, İtalya için 1994’teki kabusun telafisi oldu.

14. Appiah'ın kaçırdığı gol

2005-2006 senesinde ligin son haftasına lider giren Fenerbahçe, Denizlispor ile oynayacaktı. O sene ligin en zayıf takımlarından biri olan rakibine karşı alacakları galibiyet ile şampiyonluk gelecekti. Geriye düşen Fenerbahçe beraberliği yakalamış, maçın son dakikalarına 1-1 girilmişti. Milyonlarca Fenerbahçeli şampiyonluk turuna çıkmak için büyük bir stres içinde atılacak olan tek bir golü bekliyordu. Uzatmaların sonlarına doğru Fenerbahçeli Appiah bir anda kaleciye karşı karşıya kaldı, son derece müsait pozisyonda iyi bir vuruşla golü bulsa Fenerbahçe şampiyon olacaktı. Çektiği şut yandan dışarı gitti ve maç berabere bitti. Böylece Galatasaray hiç beklemediği bir şampiyonluğu kazanmış, Fenerbahçe ise yüz küsür yıllık tarihinin en büyük travmasını yaşamış oldu.

15. Leicester City'nin şampiyonluğa yürüyüşü

'Listenin son sırasındaki takım henüz futbol tarihinde büyük bir iz bırakamadı. Bunu başarıp başaramayacağı ise birkaç hafta içinde belli olacak. Eğer becerebilirlerse bu, futbol tarihindeki en büyük sürprizlerden, en beklenmedik zaferlerden biri olacak.' diye yazmıştım bu satırları ilk tasarladığımda. Ve mucize gerçekleşti. Uzun vadeli muhtemel etkilerini görmek için beklemeye ihtiyacımız var ama bu zaferin, bu spor özelinde bir şeyleri değiştireceği kesin. Daha önce hiç şampiyonluğu olmamış, defalarca alt liglere inip çıkmış, bir önceki seneyi küme düşmekten son anda kurtularak tamamlamış, rakipleriyle kıyas dahi edilemeyecek bir bütçeye ve yine onların yıldızlarıyla kıyas dahi edilemeyecek oyunculara sahipler ve dünyanın en zorlu liglerinden birinde şampiyon oldular.  On yıllar sonra yapılacak benzer bir listede bu şampiyonluğun en başa yazılması olası.

Popüler İçerikler

Zoru Başardık: Karadağ'a Üç Puan Hediye Eden Milli Takım'a Gelen Tepkiler
Teğmen Ebru Eroğlu İle İlgili Skandal Karar: Küfür ve Taciz İfade Özgürlüğü Sayıldı
Domuz Eti Skandalıyla Gündeme Gelmişti: Köfteci Yusuf Yeni Bir Sektöre Giriş Yapıyor!
YORUMLAR
10.06.2016

City'nin şampiyonluğuna canlı denk gelmiştim...En az o şampiyonluğu kazanan oyuncular kadar gururluyum.Ne maçtı la o öyle.

10.06.2016

2.de maradona milletin hakkını gasp etti bir de tanrının eli diye isim koyup tarihe kayıt ettiler.. !! ne skimsonik iş lan bu.

suarezin gana ile oyundaki eli

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ