Bu içeriğimizde Türk takımlarının ve milli takımımızın yabancı takımlarla yaptıkları unutulmaz maçları derledik. ⚽😉
İşte hafızalarımızdan silinmeyen, ligler başlayana kadar tekrar izleyebileceğiniz 11 efsanevi maç:
Bu içeriğimizde Türk takımlarının ve milli takımımızın yabancı takımlarla yaptıkları unutulmaz maçları derledik. ⚽😉
İşte hafızalarımızdan silinmeyen, ligler başlayana kadar tekrar izleyebileceğiniz 11 efsanevi maç:
Milli takımın en efsanevi maçı deyince şüphesiz ki akla Euro 2008’deki Çek Cumhuriyeti maçı gelir. Çeklerin karşısında 0-2 geriye düştüğümüz maçta 75. dakikada Arda'nın, 87. ve 92. dakikalarda Nihat'ın golleriyle 3-2 öne geçmeyi başardık. Böylece çeyrek finale adımızı yazdırmayı başardık. Bu galibiyet de bize çok yakıştı!
Galatasaray'ın UEFA Kupası'nı ve Süper Kupa'yı aldıktan sonra çıktığı ilk Şampiyonlar Ligi maçıydı. İlk dakikalarda 2-0 öne geçti. Daha sonra Nonda ve Simone'nin golleriyle Monaco durumu 2-2'ye getirdi. Ancak Galatasaray Capone'nin golüyle kazanmasını bildi.
Ama bu maçın en unutulmaz detayı Hagi'nin metrelerce uzaktan attığı bu golüydü...
Fenerbahçe'nin Şampiyonlar Ligi'nde fırtınalar estirdiği yıldı 2007 - 2008 sezonu. Grubu 11 puanla tamamlamış, 2. turda Sevilla'yı evine göndermiş ve çeyrek finalde Chealsea ile karşılaşmıştı.
Fenerbahçe'nin evinde 2-1 kazandığı çeyrek finalin bu ilk karşılaşmasında ise David'in uzaklardan attığı golü ise unutulmayan goller arasında yerini aldı. Bu kadar hassas ve keskin vuruş açısı Fenerbahçe'ye galibiyeti getirdi.
Beşiktaş'ın 8-0'lık Liverpool mağlubiyetini yaşamadan bir önceki maçı da Liverpool'laydı. Kendi evinde 2-1 yenmişti Liverpool'u. Hatta bu maçta İnönü stadında desibel rekorları kırılmıştı.
3. olduğumuz 2002 Dünya Kupası'nın bizim açımızdan son maçı. Kupayı kazanamamanın burukluğu üzerimizde olsa da maça çok hızlı başladık. Hatta Dünya Kupası tarihinin en hızlı golünü bu maçta atmıştık.
Trabzonspor 2011- 2012 sezonunda tarihinde ilk kez Şampiyonlar Ligi'ne katıldı. Hatta ayağının tozuyla deplasmanda Inter'i de 1-0 mağlup etti. Yakışır Karadeniz fırtınasına!
Galatasaray'ın Şampiyonlar Ligi'nde tekrar fırtınalar estirdiği yıldı 2012 - 2013 sezonu. Drogba, Sneijder, Melo, Muslera gibi dünyaca ünlü yıldızların yanında Selçuk, Burak, Umut gibi yerli yıldızlarımız da top koşturdu. Galatasaray o sezon 2. kez çeyrek final aşamasına ulaşmayı başardı. Bu yolculuktaki en unutulmaz maçlarından biri de şüphesiz ki Hamit, Burak, Umut'un golleriyle 3-2 galip ayrıldığı Schalke maçıydı.
Selçuk'un 90+4'te sinekkaydı tıraş gibi pürüzsüz attığı bu pas sonrası Umut'un golü ise sarı kırmızılılara galibiyeti getiren gol oldu.
Beşiktaş o sezon gruptan çıkamasa da Rivaldo'lu, Kluivert'lı, Overmars'lı Barcelona'yı sahasında 3-0 mağlup etmeyi başarmıştı. Sadece Beşiktaşlılar için değil tüm Türk taraftarlar için unutulmaz bir maçtı.
Tuncay Şanlı'nın hat-trick yaptığı bu maçta Fenerbahçe, İngiliz devini adeta sahaya gömmüştü. Kırmızı Şeytan'lar gerçek cehennemi bu maçla Şükrü Saraçoğlu stadyumunda görmüştü...
Dünya üzerindeki tüm Galatasaraylılara 'Unutamadığınız maçları sıralar mısınız?' deseniz hepsi kesinlikle UEFA kupasını kazandıkları Arsenal maçını söyleyecektir. Bir devrin canlı canlı televizyondan izleme şansını yakaladığı bu maç Türk futbolu açısından dönüm noktası olmuştur. Direkten dönen toplar, Taffarel'in çıkardığı şutlar, penaltılar, çıkan kartlar...
O duyguları tekrar tekrar yaşamak isteyen Galatasaraylılar ara ara açıp izlerler bu maçı.
2002 Dünya Kupası'nda soluksuz izlediğimiz bir diğer maç da İlhan Mansız'ın altın golüyle kazandığımız çeyrek final Senegal maçıydı. Maç uzatmalara gitmeden önce birçok pozisyon kaçtı. O yıllarda kupa maçlarında altın gol uygulaması vardı. Gol atan takım direkt kazanmış sayılıyordu ve sahneye 94. dakikada İlhan Mansız çıktı. Böylece bu maç yıllarca unutmadığımız ve unutamayacağımız müsabakalar arasında yerini aldı...
Kardeş unutumadığım maç demişsin de unutmuşsun. Schalke'ye golü Burak değil, Umut attı.