Fuhuş Dosyası: Fahişelere Seks İşçisi Demek Sakıncalı mı, Kadın Bedeninin Sömürülmesi Kurumsallaştı mı, Türkiye’deki Genelevler Ne Durumda?

Bütün kavramlar birbirine girdi ama tartışma sürüyor...

Dünyanın birçok yerinde yasadışı olarak yürütülen ve tarih boyunca değişim yaşayarak tam bir sektör haline gelen fahişeliğin tarihiyle başlayalım...

Bilinen ilk izlerine Mezopotamya'da rastlanan fuhuş, Sümerlerde dini bir pratik olarak ortaya çıkarken, Antik Yunan'da ise şehirde düzenli bir ordu kuracak ekonomik gelir, fuhuş sektörüne -bilindiği kadarıyla- tarihte ilk kez vergi koyan Solon sayesinde sağlandı.

Peki güç dengeleri nasıl değişti de fahişelik kutsanmamaya, hatta lanetlenmeye başladı? Tek tanrılı inanışların, göçebe ve işgal kültürünün üstünlüğünden ve bu kültürlerin eski ve kendilerine yabancı kültürlere ait geleneklere karşı düzenledikleri şeytanın işi propagandalarından kaynaklanan bu durum günümüzde de sürüyor. Bugün, tam olarak neden olduğu bile bilinmeden, dogmatik bir bağnazlıkla fahişelerin, siyaseten doğru bir tabirle seks işçilerinin, hem toplumsal hayattan hem de ekonomiden dışlanmasının temelleri bu zamanlara dayanıyor.

Daha detaylı bir anlatım için: 👇

Geçmişten Günümüze Büyük Tartışmalara Neden Olan Fahişeliğin Şaşırtan Tarihi

Hem toplumsal hayattan hem de ekonomi sahnesinden silinmeye çalışılan bu mesleğin günümüzde aldığı şekil olarak gösterilen online uygulamalar var.

Mesela 2016 yılında ortaya çıkan OnlyFans... Kullanıcıların özellikle erotik içeriğe sahip fotoğrafları sattıkları veya satın aldıkları abonelik tabanlı bir sosyal medya platformu olan OnlyFans, günümüz şartlarındaki fahişelik olarak değerlendiriliyor. Kadınların bedenlerini online bir şekilde sattıklarının ifade edildiği bu yorumlarda, kadın bedeninin cinsel meta olarak görülmesi ve kadın haklarına bu şekilde ket vurulması tartışılıyor.

Kadını metalaştıranın sektör olduğu, kendi vücudu üzerinde bir tek kadının kendisinin söz sahibi olduğunun ifade edildiği tartışma uzun bir süre daha devam edeceğe benziyor.

OnlyFans ile ilgili kafanızı karıştıracak detaylar için: 👇

İnsanların Erotik Fotoğraf ve Videolarını Satarak Para Bastıkları Site OnlyFans'ı Bütün Detaylarıyla Açıklıyoruz

İşte tüm bu tartışmaların ortasında Twitter'dan bir İngilizce öğretmeni videolu özel sohbet gerçekleştirip telefon alacağını ifade etti ve bununla birlikte tartışma bambaşka bir noktaya geldi.

Çocuklara ders veren birinin özel fotoğraflarını ya da görüntülerini paylaşarak telefon alması eleştirilirken, bir yandan da seks işçiliğinin işçilik mi yoksa sömürü mü olduğu, işçilikse bunun emek kısmında diğer işçilere haksızlık edilip edilmediği ve dönen paranın aktarıldığı yerler ile patriarka tartışıldı. 

Dönen tartışmanın özeti niteliğinde olan birkaç paylaşımın ardından dünya çapında fuhuşun ne durumda olduğuna, Türkiye'deki haline, seks işçilerinin bu konuda neler söylediğine ve feministlerle solcuların tartışmalarına bakalım...

👇

twitter.com

👇

twitter.com

👇

twitter.com

👇

twitter.com

👇

twitter.com

"Eğer maden işçilerinin değil de seks işçilerinin bedenlerini sattıklarına inanıyorsan, işçiliğe olan bakışın cinselliğe olan ahlaki yaklaşımın tarafından bulandırılmış demektir."

Öncelikle işçilik açısından ele alalım bu meslek grubunu...

Bir maden işçisinin işçi olduğunu ancak bedenini satarak para kazanan bir fahişenin işçi olamayacağını düşünen bir kesim var. Seks işçilerinin bedenlerini satmasıyla madencilerinin emeklerinin karşılaştırılamayacağını düşünüyorlar ancak bakmadıkları bir açı var: Seks işçileri bedenlerini satmıyorlar; sattıkları şey zaman ve sunulan hizmet de seks. Her ne kadar eril dil yüzyıllardır düşüncelerimizi bu şekilde biçimlendirdiyse de, Amerikalı klinik psikolog Dr. Eric Sprankle'ın bu cümlesi her şeyi açık bir şekilde ortaya koyuyor: 'Eğer maden işçilerinin değil de seks işçilerinin bedenlerini sattıklarına inanıyorsan, işçiliğe olan bakışın cinselliğe olan ahlaki yaklaşımın tarafından bulandırılmış demektir.'

Peki bedenini satmasıyla zamanını satması arasında ne fark var? Eril dilin mahkum bıraktığı söylem olan beden satışıyla erkekler kadınları kendilerinin köleleri zannediyorlar ve bu nedenle de başta şiddet olmak üzere her istediklerini uygulayabileceklerini düşünüyorlar. Kadınlar ise bu bakış açısıyla kaderciliğe yönlendiriliyor ve 'bedenlerini sattıkları' için cezalandırılmaları gerektiğine inanıyorlar. Dolayısıyla dil her şeydir...

Daha detaylı bir okuma için tıklayabilirsiniz.

"Seks işçisi terimini kullanırsak eğer bu iş kurumsallaşacak ve karşımıza kurumsallaşmış bir sömürü sektörü ortaya çıkacak."

Bir diğer bakış açısı ise işin kurumsallaşması... Feminizm ve seks işçiliği konusuna aşağıda daha ayrıntılı gireceğiz ancak işçilik üzerinden yürütülen tartışmada bir bakış açısı da kurumsallaşma ve bununla birlikte gelen sömürü sektörü. Ayşe Tükürükçü de bu bakış açısıyla ele alıyor seks işçiliğini ve şöyle söylüyor: 'Seks işçisi terimini kullanırsak eğer bu iş kurumsallaşacak ve karşımıza kurumsallaşmış bir sömürü sektörü ortaya çıkacak.'

Dilin dramatikleştirilmesi ve köleliğin meşrulaştırılması da bu tartışmanın bir diğer yüzü aslında.

Kaynak için tıklayabilirsiniz.

Ve işçilik tartışmasında son taraf "orospu" ve "fahişe" kelimelerinin aşağılanmasıyla gelişen ideolojik süreci eleştirenler...

Seks işçiliğinin bir sömürü olduğunu ve bu sömürünün dünyanın dört bir yanında çocuk yaşlardan itibaren başladığını ifade eden bu taraf, solcuların kadın bedeninin metalaştırılmasını normalleştirmesini eleştiriyor. Neoliberal sağcılarla postmodern solcuların 'seks işçiliği' kavramını ortaya çıkardıklarını ve bu kavramın iktidar ve sömürü ilişkilerini, acıyı ve şiddeti gizlemeye yaradığını savunuyorlar. 

Bakış açınızı değiştirebilecek bir diğer kaynak için tıklayabilirsiniz.

İşçilik tartışmaları süredursun, biz dünyaya ve Türkiye'ye bakalım...

Las Vegas dahil Amerika'nın pek çok bölgesinde, Çin'de, Tunus'ta yasadışı olan seks işçiliği İsveç, Norveç, Finlandiya, Tayvan gibi ülkelerde serbest ve yasalarla koruma altında. Yapılan bir araştırmaya göre özel hayatlarının iş hayatlarından daha stresli olduğu sonucuna varılan seks işçileri, en çok fiziksel şiddete maruz kalmaktan şikayet ediyorlar.

Türkiye'de ise fuhuş yasal ve 5237 sayılı yasanın 227. maddesi tarafından düzenleniyor ancak fuhuşa teşvik eden ve yolunu kolaylaştırana iki yıldan dört yıla kadar hapis cezası uygulanırken, genelevlere ruhsat verilmesini 'Genel Kadınlar ve Genelevlerin Tabi Olacakları Hükümler ve Fuhuş Yüzünden Bulaşan Zührevi Hastalıklarla Mücadele Tüzüğü' düzenliyor.

2010'lu yıllarla birlikte birçok genelev çeşitli gerekçelerle kapatıldı ve bu kapatılma da kayıtdışı alanın büyümesine yol açtı.

Türkiye'de ilk genelev 1884 yılında resmi bir talimatnameyle açılırken, yukarıda da bahsettiğimiz gibi devlet tarafından denetleniyor ancak 2010'lu yılların başından bu yana pek çok geneleve kilit vuruldu. Gaziantep, Zonguldak ve Akşehir'deki genelevlerin kapatılmasıyla birlikte orada çalışan kadınlar ve potansiyel işçiler işsiz kaldılar; bu da kayıtdışı sektörün büyümesine neden oldu. Kayıtdışı şiddet ve ayrımcılığı artırırken, her açıdan istismarın bu kadınlar aleyhine artması anlamına geliyor.

Not: İçeriğin bu bölümü pandemiden bağımsız ele alınmıştır, bu koşullarda dünya genelinde tüm genelevler kapatılmıştır.

Peki seks işçileri ne diyorlar, neler anlatıyorlar?

Memlekete varsam utanıyorum. Ben Türkmen elbisemle geldim. Tacir N. beni eve götürdü. ‘Buralarda elbise giyilmiyor’ dedi. Bana açık saçık kıyafetler almış. Saçım uzundu benim abla. Onlar aldılar, kırptılar, boyadılar saçımı.

Eve gittim. Baktım beş adam var. Alem yapmış, alkol almışlar. ‘Ben bir müşteriye geldim’ dedim. Vurdular, hepsi de ilişkiye girdi. Çok ağladım, kaçtım. Kadın satıcısına söyledim, inanmadı. ‘O yapmaz öyle’ dedi ama yaptı.

Müşterilerden bazıları çok kötü davranıyor. Döven, vuran müşteri yok. Sadece kadın satıcısı dövüyor. Ben onların istediklerini yapmayınca başka kızlara gidiyorlar. Osman da bana ‘Niye müşteri kaybediyorsun?’ diye bağırıyor. Kimi kızlar müşteriyi sarhoş edip uyutuyorlardı. Ama ben içki içmediğimden yapamıyordum. En çok zararı ben gördüm.

Detaylar için HaberTürk'te yapılan bu habere bakabilirsiniz.

Bir de bu açıdan bakmayı isterseniz, Nora Süer'in yaşadıklarını okuyabilirsiniz: 👇

Bir Gün Annesinin Yanına Dönmenin Hayalini Kuran Trans Seks İşçisi Nora Süer'in Yaşadıkları ve Hissizleştirilen Hayatı

Dünyanın en eski mesleği olduğu söylenen ve bir yandan kadın bedeninin sömürüldüğü, bir yandan kadınların kendi bedenleriyle istediklerini yapabilecekleri üzerinden tartışmalar yürütülen seks işçiliğiyle ilgili fikirlerinizi yorumlarda bizimle paylaşabilirsiniz...

Popüler İçerikler

Demet Akalın 'Laiklik' Açıklamasıyla Gündem Olan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'e Ateş Püskürdü!
RTÜK Başkanı'ndan Gündüz Kuşağı Programlarına Son İkaz: "Toptan Yok Ederiz!"
Arkeolog Muazzez İlmiye Çığ 110 Yaşında Yaşamını Yitirdi
YORUMLAR
Pasif Kullanıcı
30.11.2020

Maden işçiliği insanlığa büyük bir katkı yapıyor, sözde seks işçiliği ne katıyor? Nasıl bu iki meslek birbiriyle kıyaslanıyor aklım almıyor. Hepimiz maden işçilerinden bir şekilde faydalanıyoruz, bedenini kiraya verenler ne katıyor sana, bana, hepimize? Tehdit ve şantajla yaptırılanları bir kenara bırakıyorum, özellikle eskort dediğimiz kitle çalışmaktan, emekten kaçındığı için, daha lüks bir yaşam arzusuyla buna yöneliyor.

09.08.2022

Bakın şu konu ciddi anlamanız gereken aslında çok basit bir konu. Fuhuş tarih boyunca insanlığa büyük katkı sağlamıştır. Bu sadece zevk almakla ilgili bir durum değil. Ayrıca cinsel dürtüleri de dizginler. Azgınlıktan duvarlara tırmanan adam para verip işini göreceği imkan bulamazsa tutar sokakta gördüğü rastgele insanlara hatta çoluğa çocuğa musallat olur. Yaşadığımız coğrafya itibariyle bunu en iyi bizim bilmemiz lazım.

29.11.2020

11. sınıfta bir hocamız bazı genelevlerin devlet destekli olduğunu söylemişti. Ya da onun gibi bir şeydi işte. Devletin haberi varmış. Şok olmuştum ve devletin böyle bir şeye nasıl izin verdiğini sorgulamıştım. Hakikaten nasıl izin verip de insan bedeni üzerinden hazineye para katıyorlar?

29.11.2020

Genelevler bir çok sektörden daha çok yürülükteki kanunlara (Fuhuşla mücadele kanunu standartları, SGK kanunu gibi) uyan yerlerdir. İşverenin (pezevengin) çalışanı sigorta yapmama gibi bir lüksü yoktur. Öyle SGK'ya prim yatırmayayım lüksü de yoktur. Tahakkuk eden hayli yüklü vergiyi de devlete öder. Çünkü aylık olarak bunları yapmazsa ruhsatı tehlikeye girer. Acayip katı bir denetim müessesesine tabidirler. Devlet için hayli ciddi bir kazanç kapısıdır genelevler.

29.11.2020

Zorla fuhuş yapmaya itilenler de var, "Bu işten çok iyi para kazanıyorum" diyen de. Karmaşık konu. Yıllar önce bu konuyla ilgili bir çalışma yaparak bazı makaleler yazmışlığım var.

TÜM YORUMLARI OKU (13)