Financial Times gazetesi Cumartesi günü Ankara'da çifte bombalı saldırının yolaçtığı katliamın, 'sonucu hayati önem taşıyan 1 Kasım seçimi öncesinde karşılıklı sert suçlamalara neden olduğunu' yazıyor.
BBC Türkçe Servisi'nin aktardığı habere göre, FT yazarı David Gardner, 'AKP hükümetince bile varsayıldığı gibi IŞİD'in yerel hücrelerince düzenlendiği düşünülen bombalama olayı, tam da Türkiye'yi bir arada tutan bağlar gevşemekteyken, birbirine sıkı sıkıya kenetli üç talihsiz eğilimi öne çıkarıyor' diyor.
'İlk nokta şu: Türkiye tarihinin en kötü terör saldırısı olan bu saldırının, kısmen, hükümetin, suç ortaklığının sınırlarına yaklaşan ihmalinin sonucu olduğu kanısı yaygın' diyen Gardner, AKP'nin 2002'den beri sahip olduğu çoğunluğu ilk kez yitirdiği Haziran genel seçiminin öncesinden bu yana, HDP temsilciliklerine yüzlerce saldırı düzenlendiğini hatırlatıyor.
David Gardner, 'Türk devletinin bu saldırıları ve Temmuz ayında Suriye sınırındaki Kürt kültür merkezindeki IŞİD saldırısında 34 gencin öldürülmesini bile soruşturduğuna dair fazla bir belirti görülmüyor' diyor ve 'Kürtler ile Tayyip Erdoğan'ın tek kişilik yönetimine karşı çıkan Türklerin, artık devlet tarafından korunmadıkları hissine kapıldıklarını' belirtiyor.
'İhmal, ne zaman suça ortaklık haline gelir?'
FT, halen Brookings Enstitüsü'nde görev yapan Hakan Altınay'ın 'İhmal, ne zaman suça ortaklık haline gelir?' diye sorduğunu ve Türkiye'nin sosyal örgüsünün çözülmekte olduğundan korktuğunu aktarıyor.
David Gardner, ikinci noktayı da şöyle irdeliyor:
'Erdoğan'ın iktidar üzerindeki kontrolünün tehlike altında olduğu seçimler öncesinde, güven yokluğu yüzünden, bu boyutlardaki bir trajediden sonra genelde olduğu üzere ayrılıkların üstü kapatılacağı yerde, daha fazla bölünmeler görüldü. Bombalama olaylarına rağmen PKK'nın seçimlerin sonuna dek ateşkes ilan etti. Ankara'nın ise güneydoğu bölgesi boyunca kuşatmasını ve sınır ötesinde Irak Kürdistan'ındaki PKK mevzilerine hava saldırılarını sürdürüyor.'
Her gün yapılan resmi yalanlamalara rağmen AKP'nin IŞİD'le bağları olduğuna inananların sayısının az olmadığını yazan David Gardner, şöyle devam ediyor:
'Ankara'nın yakın bir tarihe dek cihatçı gönüllülere ve Suriye'deki çarpışmalar için gönderilen silahlara göz yuman bir siyaset izlemesinin, Türkiye'yi IŞİD'in ülkeye sızmasına açık hale getirmesine rağmen, bu konuda kesin bir kanıt yok. Kesin olan ise, AKP ile IŞİD'in şimdi Kürtleri ortak düşman olarak görmeleri. Özellikle de PKK ile müttefik olan, IŞİD'i geri püskürten ABD desteğindeki Suriyeli Kürt militanları' diyor.