'Çocuk bakıcısının da modası olur mu?' demeyin! Oluyor...
'Çocuk bakıcısının da modası olur mu?' demeyin! Oluyor...
Nasıl olacak, ne yapacak, alışacak mı, iyi bakılacak mı derken içimiz içimizi yiyor. Özellikle de bakıcı süreci epey zorlu geçiyor.
Maddi durumları ancak Türk bakıcılara yeten ailelerin sorunu değil bu elbette, bahsi geçen daha zengin aileler... Disiplinli, birkaç dile hakim ve çocukların dilinden anlayan Fransız bakıcıların yerine artık Filipinlileri tercih ediyorlar. Peki ama neden?
Bakıcı ajansları her türlü işlemi tamamlayarak izinleri alıyor ve ikamet vizelerini de sağlayarak sizi büyük dertlerden kurtarıyor. Filipinli bakıcı ajansının sahibi Olcay Nazlı Karakuş, bu konuda en kapsamlı hizmeti verenlerden biri...
Neden anlaşılır düzeyde? Çünkü ebeveyn akıcı İngilizce konuşan birileri yerine anlaşabilecekleri kadar konuşanları tercih ediyorlar.
Eskiden Batı kültürünün daha ileri(!) olduğu düşünülüyordu. Bu nedenle de çocuklar bu kültüre uygun olarak yetiştiriliyordu. Bunun yolu da elbette disiplini ve kültürüyle nam salmış Fransızlardan geçiyordu. Toplum değişti, artık Batılıların kültürü tat vermez oldu.
Pek iç açıcı olmasa da Türk kadının toplumdaki yerine benzer şekilde kendi ülkelerinde muamele görüyorlar. Dolayısıyla da bir Fransızdan daha rahat bir şekilde Türkiye'de yaşayabiliyorlar.
Evet, bir insandan bahsediyoruz ama bunun da modası var elbette.
Siz şuna daha ucuz iş gücü desenize. Filipinler'in durumu malum. Malezya, Endonezya, Filipinler. Bu ülkelerin vatandaşları yılardır Arap ülkelerinde ucuz iş gücü hatta modern köle olarak çalıştırılıyor. Bunun yanında sosyal haklara pek alışık olmadıkları için bir nevi köle olarak çalıştırılıyor.
Yanlış anlaşılmak istemem ama baştan sona saçmalık dolu bir yazı bu.
reklamları okudunuz...