Fransa Ulusal Meclisi, Paris saldırılarının ardından, olağanüstü hâlin 3 ay uzatılmasını öngören yasayı büyük bir çoğunlukla kabul etti. Ulusal Meclis’e hitap eden Başbakan Manuel Valls, Fransa’nın bir savaşta olduğunu yineleyerek, “Kimyasal ya da biyolojik saldırı da olabilir” dedi. Yasa 6’ya karşı 551 kabul oyuyla Meclis’in onayından geçti. OHAL Yasası, yarın da Senato’da oylandıktan sonra, 26 Kasım-28 Şubat tarihleri arasında uygulamaya konacak.
CNN Türk'ten Arzu Çakır Morin'in haberine göre, Meclis Genel Kurulu’nda yasa üzerine yapılan görüşmelerde Hükümet adına söz alan Başbakan Manuel Valls, Fransa’nın savaş halinde olduğunu ve teröre karşı mücadele verdiğini kaydederek, şunları söyledi:
'Bir savaştayız. İçerde ve dışarda devam eden ve teröristlerin kaos ve korku yaymak istediği, yeni metodlar kullandığı bir savaş. Emir vericilerinin hayal güçlerinin sınırı yok. Baskın, kafa kesme, otomatik silah, canlı bomba, ya da bıçak... Hatta kimyasal ya da biyolojik silahlar da kullanılabilir. Her zamankinden çok birliğe ihtiyacımız var. Bu saldırılara hızlı, etkin ve güçlü yanıt vermeliyiz. Bu yasa Fransa’nın hiçbir zaman unutmayacağı bu barbarlığa vereceği yanıt olacaktır. Bu teröristlere karşı, bir demokrasi olmanın sorumluluğuyla bu yasayı getiriyoruz. Özgürlüklerin en önemlisi güvende olma özgürlüğüdür. İşte bu nedenle diğer özgürlükler sınırlandırılabilir.'
Alınacak önlemler hakkında da bilgi veren Valls, “Yurttaşların güvenliği için 100 bin polis ve jandarmaya 3 bin ek askeri güç destek verecek. Sınır kontrolleri yeniden başlayacak. 61 noktada sınır polisi, 71 noktada ise gümrük polisi olmak üzere (bazı noktalarda her ikisi de mevcut), 102 geçiş noktasında kontroller başladı. Havaalanı ve tren garlarındaki kontroller güçlendirildi” dedi.
Başbakan Valls, Avrupa Birliği nezdinde NPR adı verilen “Avrupa Yolcu Fişleme” sisteminin de bir an evvel uygulamaya konmasını istedi. Başbakan Valls ilk kez, radikalleşmeye başlayan gençler için bir merkez oluşturacaklarını ve bunun finansmanının da hazır olduğunu söyledi.
“247 Fransız cihatçı Fransa’ya geri döndü”
Fransa’dan Suriye’ye giden gençlerin bilançosunu da çıkaran Başbakan Valls, 966 Fransız gecinin cihatçılarla savaşmak için Suriye’ye gittiğini, 142’sinin Suriye’de yaşamını yitirdiğini, 247’sini ise Fransa’ya geri döndüğünü açıklayarak, “İşte tehlikenin boyutu. Bu tehlike karşısında gereken önlemler alınmalı. 1955 yılında düzenlenen OHAL yasası günün gerçeklerine göre yenilenmeli” dedi.
François de Rugy
Güvenlik yasasına bütün siyasi guruplar yasaya destek verirken, Yeşiller adına söz alan François de Rugy, “Yasayı destekleyeceğiz ama bu yasanın basın ve yargı bağımsızlığını zedelememesinin sıkı takipçisi olacağız” dedi. Meclis de olağanüstü hal uygulamaları hakkında, vekillerin düzenli bilgilendirilmesi şartını koştu. Bütün guruplar ortak bir önerge vererek yasaya parlamentonun sürekli ve düzenli olarak bilgilenmesi” şartını eklediler. Manuel Valls, “ 1955 yasasını modernize etmek, parlamentoyu daha iyi bilgilendirmek anlamına da geliyor” diyerekhükümet olarak bu önergeyi destekleyeceklerinidile getirdi.
Jean Frederic Poisson
Suriye’ye giderek Esad ile görüşen Cumhuriyetçiler milletvekili Jean Frederic Poisson da söz alarak hükümetin suriye politikasını sert eleştirdi. Poisson, “Ortadoğu ve Suriye’de izlediğiniz yanlış politikaları sonra tartışacağız. Arabistan, Katar ve Türkiye ile ilişkilerinizi masaya yatıracağız. Nihayet Suriye’de gerçek düşmanın farkına vardınız. Ama bu yasanın getirdiği önlemleri destekliyoruz” dedi. Aşırı sağ parti lideri Marion Marechal Le Pen de, “Sadece terörizmle mücadele yetmez. Bunun arkasındaki islamist ideolojiyle de mücadele etmeli. Fransa cihatçıların havuzu haline geldi. Yasa ilk adım ama yeterli değil. Burada devlet bütçesinden desteklenen cihatçı dernekler, selefi camiler kapatılmalı” diye konuştu.
Fransızlar’ın yüzde 84’ü destek verdi
Bu arada Le Figaro tarafından yapılan bir ankette, saldırıların ardından büyük panik yaşayan Fransızların yüzde 84’ü özgürlüklerin sınırlandırılmaısna ve OHAL’in uzatılmasına destek verdi. Ankete katılanların yüzde 84’ü “Güvenlik için özgürlüklerinizden vazgeçmeye hazır mısınız?” sorusuna “Evet hazırım” yanıtını verdi.
Yeni yasa, teröre bulaşan çifte vatandaşlığı olan yabancıların Fransız vatandaşlığının düşmesi, sınır dışı edilmelerinin kolaylaştırılması ve geri dönüşlerinin zorlaştırılmasını içeriyor. Ayrıca havaalanı, tren garlarını kontrol altına alınıyor, şüphelilerin elektronik kelepçe ile takibi, ev hapsi, yargı onayı olmaksızın gözlatı ile tutuklama ve göz altı sürelerinin uzatılmasını da içeriyor. Yasayla, güvenlik güçlerine teröre müdahale ve güvenlik uygulamaları alanında geniş yetkiler tanıyor.