Euronews'ten Hüseyin Koyuncu'nun haberine göre Fransa'nın Strasbourg kentinde 25 yaşındaki dört çocuk annesi Yasemin Çetindağ'ın cansız bedeni Vandenheim ormanında bulunmasının ardından yapılan soruşturmada, gözaltına alınan Savaş Özyanık, 23 Aralık'ta birkaç hafta önce boşandığı eski eşinin evine gittiğini, eşinin başka erkeklerle görüştüğünü ileri sürerek onu darp ettiğini ifade etti ancak cinayeti kendisinin işlediğini kabul etmedi.
Özyanık ifadesinde ayrıca o gün evde bulunan 4 çocuğunu alarak bir yakınına teslim ettiğini söyledi.
Yasemin'in ailesi kızlarından haber alamayınca aynı gün genç kadının kaybolduğunu polise ihbar etti. Yasemin'in kız kardeşi Leyla Çetindağ, ablasının fotoğrafını sosyal medyada paylaşarak bulunması için yardım istedi.
Savaş Özyanık'ın eski eşinin evine gittiği gün ona eşlik eden bir arkadaşının olduğu ortaya çıktı. Gözaltına alınan bu şahıs, kadının kaybolduğu gün Savaş'ı arabasıyla bazı yerlere götürdüğünü ve içinde esrar olduğunu zannettiği 60 kiloluk bir sandık taşıdığını itiraf etti.
Tarif edilen yerlere giden polis Yasemin Cetindağ'ın gömülü cesedini ve onu taşımak için kullanılan sandığı Vandenheim ormanında buldu.
Strasbourg Cumhuriyet Savcısı Yolande Renzi, esrar kaçakçılığı gibi farklı suçlardan sabıkası olan 40 yaşındaki Özyanık'ın kasten cinayet suçlaması ile tutuklandığını açıkladı. Ona yardımcı olan arkadaşı da cesedin gizlenmesi ve olay mahallinin değiştirilmesi suçlamasıyla tutuklandı.
Salı günü kurbanın cesedine otopsi yapılması planlanıyor.
Fransa'da 2019 yılında 146 kadın eşi veya eski partneri tarafından öldürüldü.
Ya arkadaş avrupaya gitmişsin her türlü eğitim imkanı ve kendini geliştirebilecek ortama sahipsin ama orta doğululuktan vazgeçemiyorsun.
Şimdi orda kodese gir de bak nasıl gotunden kan alıyorlar fransızlar, öyle TRdeki gibi tatil ortamı olmayacak sana içeride, gebermek için yalvaracaksın serefsiz
Suriyeli meselesinde de söylüyordum şimdi de söyleyeyim: Mesele göç, gettolaşma ve kültür çatışması. Türkiye'de kalkınmamızın önündeki en büyük engel 60 yıldır önü alınmayan iç göç hareketleriydi; buna şimdi bir de 7 milyon Suri-Afgan-Iraklı-Paki eklendi. Fransa'daki durum da böyle. Belirli bir grubun içinde yaşadığı toplumla kimliğini taşıdığı kültür çatışırsa; üzerine bir de geçim problemleri eklenirse kriminalleşme kaçınılmazdır. Avrupa bir şekilde bunun üstesinden kalkar (sonuçta 7 milyon Ortadoğulu'yu aniden almadılar içeri) ama bizim geleceğimiz çok karanlık maalesef.