Merhabalar, bir portre fotoğrafçısı olarak en sık duyduğum sorulardan bir tanesi bu soru. Çoğu zaman aynada gördüğümüz görüntü ve fotoğrafta gördüğümüz görüntü bize farklı gelir.
Birkaç küçük hareketle kendinizi daha çok seveceğiniz pozlar verebilirsiniz. Bu içerikte yalnızca kendi çektiğim fotoğraflar üzerinden örnekler vereceğim fakat bundan sonraki konularda sevdiğim ve başarılı fotoğraf sanatçılarından örneklerde bulabilirsiniz.
Kameranın tam karşısında esas duruşta durur gibi durmayın. Hangi profilinizi seviyorsanız sağ veya sola doğru hafif vücudunuzu çevirin ve yalnızca başınızı kameraya doğru döndürün. Bu hareket fotoğrafa derinlik katacak ve sizin hatlarınızı ortaya çıkaracaktır.
Son zamanlarda instagram kullanan arkadaşlarımda çok sık rastladığım bir poz verme şeklini görünce böyle bir madde eklemeliyim dedim. Başını öne eğip veya gözlerini kapatıp, saçını yüzünü kapatacak şekilde konumlandırıp fotoğraf çekildiklerini fark ettim. Gizem yaratmak bazen heyecan verici ve etkileyici olabilir. Fakat aynı gizemi başınızı öne eğmeden de yaratabilirsiniz. Başınızı normalden biraz daha yukarıda tutup 'öz güvenli' bir portre çizebilirsiniz. Fotoğrafı çeken kişi bu duruşta bel hizasından aşağıda konumlanırsa fotorğafta sizi yücelten, kahraman bir bakış açısı meydana gelir. Yukarıdaki örnekte çekmiş olduğum gibi.
Unutmayın insanlar fotoğrafın duygusuna önem verir. Gülümseme ve tebessüm insana en kolay yansıyan duygulardandır. Asık suratlı olduğunuz ya da özellikle gülmemek için kendinizi zorladığınız fotoğraflar anında belli oluyor. Onun yerine doğal olun hatta en olmadık anlarda çekilen fotoğraflarınızı anımsayın. Gülmek bir portre fotoğrafını kesinlikle olumlu etkileyecektir. (tabi bir proje için çekim yapmıyorsanız.)
Güzel bir manzarada olduğunuzu düşünün. Günün en iyi saatleri, gün batımını arkanıza almışsınız. Çok keyifli bir görüntü olduğunu varsayalım. Eğer bu görüntünün tamamını fotoğrafa dahil etmek isterseniz geniş açılı bir objektif kullanacaksınız veya daha uzaktan çekim yapacaksınız. Bu durumda siz bu güzel manzaranın içerisinde kayboluyorsunuz. İnsan beyini şu şekilde çalışıyor; bir fotoğrafa baktığında ilk önce renk olarak kontrast oluşturan alanları görüyor. eğer geniş açılı ya da uzaktan çekilmiş bir fotoğrafsa birçok farklı nesne olacağından ve renk olacağından göz bir süre bakacağı yeri arıyor ve fotoğrafın etkisi düşüyor. Kendinizi altın oranda konumlandırıp manzarayı ve mekanı sizden arda kalan boşluğu doldurması için kullanın.
Öğle saatlerinde güneşin tam dik açıyla yeryüzüne vurduğu saatlerde çektiğiniz fotoğraflarda daha kötü çıktığınızı göreceksiniz. Bunun sebebi gölgeler. Göz, burun ve çenenizin altında gölgeler olacağı için bu saatte çekilen fotoğraflar size kötü gelir. Çekim saatinizi ışığa göre ayarlamalısınız.
Dipnot: yapmacık hareketlerden kaçınmakta fayda var. örneğin dudak büzmek, öpücük atmak, göz kırpmak gibi...
örneklerdeki gibi yapmayalım yani..