Kılıç gözaltına alınma ilişkin detayları paylaştı:
'Bir anda polis, kameramı kaldırıyordum, bileğimden tutup kamerayı yüzüme vurunca ben de sinirlenip sakin olması gerektiğini söyledim. O da bana kimliği sordu. Elimi çantama attım, fırsat vermeden bir anda barikatın öbür tarafına, yan sokağa sürüklemeye başladılar. Elimdeki kameraları kırılmasın diye boynuma takmaya çalışırken polis elimden kamerayı alarak yere fırlattı. Kamera yere fırlayınca ben bu işin kontrolden çıkmaya başladığını anladım. Orada kontrolsüz dehşet bir şey var, saldırganlık var. Yere yatırdılar, hava çok sıcak, ağzımda maske var, yerde dört polis üstümde, bir tanesi boynuma bastırıyor, ‘ben gidiyorum’ dedim. Nefesim kesildi. Herhangi bir insan bu yaşananın çok da önemli olmayan, üzerinde düşünülmeyen bir şey olduğunu iddia ediyorsa spor olsun diye dört kişiyi alsın sırtına nefessizlik neymiş, ‘eyvah gidiyorum’ hissi neymiş onu anlatsın bana.'
Adalet bir gün herkese lazım olucak
Katile koçum adın ne, muhabire 4 kişi saldırma.
Manipülasyon yapmayı bırakın bir yürüyüş adına onur dediğiniz zaman onurlu olmaz bu gazeteci arkadaşın bağlı olduğu ajansa bakın ondan sonra yorumlayın işleri bakın kimseyle sorunum yok ırkçılığı türcülüğü kabullenmeyen saçma bulan bir insanım ama eşcinsel yada trans hakları savunulan bir yürüyüşte pkk sempatizanlığının ne işi var lütfen akıllı yorumlayalım arkadaşlar