Futbolculuk tabii ki profesyonel bir uğraş. Ancak kimsenin inkar edemeyeceği kadar duygusallık da barındırıyor. İşte içeriğimizdeki futbolcular muhtemelen bu iki kavram arasında kalıp profesyonelliği seçenler olarak karşımıza çıkıyor.
Futbolculuk tabii ki profesyonel bir uğraş. Ancak kimsenin inkar edemeyeceği kadar duygusallık da barındırıyor. İşte içeriğimizdeki futbolcular muhtemelen bu iki kavram arasında kalıp profesyonelliği seçenler olarak karşımıza çıkıyor.
1996'da futbol hayatına Galatasaray'da başlayan ve sonrasında nispeten başarılı bir Avrupa kariyeri geçiren futbolcu 2008'de Fenerbahçe'ye transfer olduğunda ülkecek bu durumu bayağı konuşmuştuk.
13 yıl Chelsea forması giyen ve 147 gol atan Frank Lampard bir anda Amerikan takımı New York City ile anlaşır. Ancak Amerika'da ligler başlayana kadar New York takımı Lampard'ı Manchester City'ye kiralar.
5 sene giydiği Barcelona formasıyla taraftarlar tarafından oldukça sevilen Figo, 2000 yılında tam 56 milyon dolar bedel ile Real Madrid'e transfer olur.
Liverpool'un yetiştirdiği ve bu takımla özdeşleşen Owen, Real Madrid'e transferinden sonra takımına bir şekilde geri döneceğini söylese de önce Newcastle United'a ardından da Manchester United'a transfer olur.
4 yıl boyunca forma giydiği Dortmund'da oldukça sevilen Lewnadowski 2014 yılında şu an hala forma giydiği Bayern Münih'e transfer olur. Dortmunda taraftarı bu durumu öyle kabullenemez ki başarılı futbolcunun arabasını taşlar.
8 yıl giydiği ve kupalar kaldırdığı Arsenal formasını 2012'de birden bırakarak Manchester United'a transfer olan yıldız futbolcu bu takımda da en az Arsenal'deki kadar başarılı olur.
3 sezon forma giydiği Napoli'de 71 gol atan Higuaín, 90 milyon euro bedelle Juventus'a transfer olur olmasına ancak Ronaldo'nun Juve'ye transferi sonucu Higuain önce Milan'a sonra da Chelsea'ye kiralık olarak verilir.
İngiliz yıldız defans oyuncusu alt yapısında yetiştiği Arsenal'de geçirdiği 9 yıldan sonra 2006'da Chelsea'ye transfer olduğunda taraftarlarını kızdırır.
6 yıl boyunca Beşiktaş forması giyen ve siyah beyazlı formayla özdeşleşen Alpay, 1999'da Fenerbahçe'ye kiralık olarak transfer olduğunda bu durum ülkemizde oldukça ses getirmişti.
Alt yapısında yetiştiği Totenham'da 9 yıl top koşturan Campbell, 2001'de Arsenal'e transfer olduğunda taraftarlarını bir hayli kızdırır.
Altın Ayakkabı sahibi tek Türk olan Tanju Çolak, 4 yıl formasını giyip 116 gol attığı Galatasaray'dan 1991'de Fenerbahçe'ye transfer olarak büyük sansasyon yaratır.