Altın Elmanın Yol Açtığı Kargaşa, 1633, Jabob Jordaens
Güzelliği yarıştırmanın çok eskiye dayandığını biliyor musunuz? Truva Savaşı’nın tetikleyici olaylarından biri olan ve mitolojiye tarihin ilk güzellik yarışması olarak geçen hikayeye göre; Tanrı Zeus, İda Dağı’nda, tanrılar arasında düzenlediği düğüne Nifak Tanrıçası Eris’i çağırmaz. Onun dışında tüm tanrı ve tanrıçalar düğüne davet edilir. Nifak Tanrıçası Eris, Zeus’a duyduğu kızgınlığın acısını bir elmayla çıkarmak ister ve üstüne “En Güzele” yazdığı altın elmayı düğünün ortasına atar.
Tanrıçalar güzellik için yarıştı!
Tanrıçalar Hera, Athena ve Afrodit elmanın kendilerine atıldığını düşünür ve kavgaya tutuşurlar. Zeus bu anlaşmazlığın çözülmesi için hakem olarak Paris’i tayin eder. Üç tanrıça, Paris’e kendini seçtirmek için vaatlerde bulunur. Hera sonsuz güç ve kudreti, Athena başarı ve zaferi, Afrodit ise dünyanın en güzel kadınının aşkını vadeder. Paris dünyanın en “güzel” kadınının aşkını ister. O nedenle Afrodit’i seçer. Böylece dünyanın ilk güzellik kraliçesi Afrodit olur.
Paris’in güzellik için mi aşkı seçtiğini bilemeyiz ama, güzellik için sadece tanrıçaların değil, günümüzde de tüm kadınların yarıştığı bir gerçek. Hatta sadece insanların değil, güzellik teknolojilerinin de yarıştığı bir dönemdeyiz.
Oysa güzellik binlerce farklı gözle değişen geniş bir ufuktur. Çünkü güzellik bütünseldir. Sağlık, mutluluk, doğru beslenme, doğru enerji, seçimler, duygular, iyi yaşam, hareket vb etkenler bir araya geldiğinde gerçekleşir fonksiyonel güzellik…
Fonksiyonel güzellik tek değil, bütünsel bir yaklaşımla hayata geçtiğinde anlamını bulur.
Instagram
X
'Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio'nun editöryal politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio'