Alternatif değil tamamlayıcıdır. Alternatif demek var olanı yok saymak ve sadece bu yöntemi kullanmaktır. Evet bu niyetle de kullanan insanlar var ama ben doğru bulmuyorum. Fitoterapi destekleyici, tamamlayıcı bir tedavidir. Bitkisel tedavinin ilaçlarla tabii ki etkileşimi vardır. Sadece bitkilerle yok, besinler ile de etkileşimi söz konusu. Zerdeçaldan örnek verelim; zayıflatma ve bağışıklık güçlendirme etkisi ile çok anılıyor. Fakat şunu eklemem önemli zerdeçal ile ilgili; safra salgısını arttırdığı için eğer tüketen kişide safra taşı varsa bunda artışa ve yoğunlaşmaya neden olabiliyor. Neredeyse ölümcül bir noktaya bile ulaştırabilir. Halbuki kolay ulaşılabilir, faydalı ve masum bir baharattır. Bu anlamda kimin ve ne için kullandığı çok önemlidir. İlaçlarla etkileşimi ise oldukça mümkün ve iyi planlama yapılmalıdır. Tabii ki bir kupa bardakla bitki çayı içildiği için kimse ciddi zararlar görmez fakat doğru bitki doğru demleme yöntemleri, doğru saklama koşullarında olmalıdır. Çünkü kar-zarar ölçeğinde değerlendirilmelidir. Bu ayar oldukça incedir. İlaçla zehri ayıran şey dozdur. Fitoterapide de bir besinin ilaç ve bitkisel destek sunması tamamiyle dozuna bağlıdır. Hatta bugün eczanelerde satılan birçok ilacın etken maddesi fitobileşenlerdir. Bugün alzheimer için kullanılan tebokan ilacı aslında ginkobiloa ekstresidir.
Amerikan yerlileri ve eski Yunanlılar yüzyıllar önce, birbirlerinden bağımsız olarak söğüt ağacının kabuk ve yapraklarının ağrılara ve ateşe iyi geldiğini bulmuşlardır. 1828 yılında Münih’te Johann Bucher isimli araştırmacı söğüt ağacının kabuğundan çok düşük miktarda salisin izole etmeyi başarmıştır. Latince salix (söğüt) sözcüğünden gelen salisilik asit adı ilk olarak 1838 yılında Piria isimli araştırmacı tarafından kullanılmıştır.
Salisilik asit ise bugün sentetik olarak coraspirin olarak piyasada bulunan ilacın etken maddesidir. Kan sulandırıcı bir ilaçtır. Belli bir yaşın üzerinde olan veya kalp-damar hastalığı olan birçok kişi için, doktorlar tarafından reçete edilen, günümüzde neredeyse herkesin evinde bulunan yaygın bir ilaçtır.
İlaçların çıkış noktasına baktığımızda öncesinde insanların bitkisel karışımlar ile birçok hastalığı önlenmiştir ve ilaç etkisi göstermiştir. Şifacıların olduğu dönemleri örnek vermek mümkün.
Fitoterapi bilinenden daha uzun ve köklü zamanlara dayanıyor ve eczacılığın temelini oluşturuyor. O zamanlar laboratuvarlar veya kimyasal bileşenler bu kadar pahalı değildi, teknik malzemelere erişmek mümkün değildi. Halk bir şekilde, büyüklerinin deneyimlerinden gözlemlerle bazı bitkileri bazı hastalıkların tedavisi olarak kullanıyordu. İşe de yarıyordu. Bugün ise hâlâ Anadolu halk ilaçlarından öğreneceğimiz ve araştıracağımız birçok konu var.
Son diyet bükücü aynn