Metin Hocam eserleriyle bize, öğrencilerine yollar açıyor. Böylesine öncü iken tevazu gösterip bizle başlangıç zamanını paylaştı. O kadar kıymetli buluyorum ki bu yazdıklarını Metin Hocam. Çok teşekkür ederim sana.
Aynı zamanda akademik hayatta da yaşadıklarınızı çok derinden anlıyor ve hissediyorum. Durmadan yolumuza devam etme hevesiniz, hevesimiz daim olsun.
Şimdi kalemi sana bırakıyorum hocam.
“Sene 1999, Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Geleneksel Türk El Sanatları Bölümünde Araştırma Görevlisiydim. Askerlik meselem vardı, Yüksek Lisans ardından Sanatta Yeterlik mücadelemin yanında, Askerlik Bakaya işleri ve mahkemeleri gibi uğraşılarım da vardı.
Biliyor musunuz, henüz birinci yaşını doldurmamış bir kızım vardı ben askere giderken.
Maaşım kesildi!
34 yaşımda Erzincan da birliğime teslim oldum, bölük komutanı, hatta tabur komutanı yaşça benden küçük, yapacak bir şey yok. 8 ay askerim!
O korkunç depremin haberlerini oradayken aldım, ailemin sağlık durumu konusunda günlerce haber alamadım. Yaşadığım çaresizliği anlatabilmem imkansız!