Financial Times'tan Türkiye Ekonomisine 5 Soru: ‘Erdoğan’ın Lirayı Sabit Tutma Kumarı’

İngiliz gazetesi Financial Times, 5 soruda Türk Lirası'nda istikrarın sürüp süremeyeceğine yanıt aradı. 

Dış borçlar, cari açık ve Merkez Bankası müdahaleleri ile Erdoğan'ın ekonomi politikaları irdelendi.

Türk Lirası nasıl sabit tutuluyor?

İngiliz gazete Financial Times, ‘Erdoğan’ın lirayı sabit tutma kumarı’ başlıklı yazısında, Türkiye’de kur korumalı mevduat gibi önlemlerle birlikte uygulanan yeni ekonomi politikasıyla Türk Lirası'nın nasıl sabit tutulmaya çalışıldığı anlatıldı.

Laura Pitel imzalı makalede, analistlerin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın alışılmadık ekonomi politikası konusunda şüpheci olduğu belirtildi.

Makalede Türk Lirası'nda son iki aydır gerçekleşen stabil seyrin Merkez Bankası'nın milyarlarca dolarlık arka kapı müdahalesi de dahil olmak üzere acil durum önlemleri ile mümkün olduğu belirtildi.

Kısa vadeli çözümler politik olarak işe yarayabilir

Siyasi analistlerin de görüşlerine yer verilen yazıda Erdoğan’ın seçimlere kadar istikrara ihtiyacı olduğu belirtildi. Londra merkezli danışmanlık şirketi GPW’nin Türkiye masası başkanı Alp Çoker, “Kampanya dönemine kadar işleri sabit tutmak Erdoğan’ın ihtiyacı olan tek şey olabilir. Kısa vadeli çözümler politik olarak işe yarayabilir” diye konuştu.

Makalede Erdoğan’ın lirayı sabit tutup tutamayacağı ise 5 sorunun yanıtına bağlı.

FT’nin konuyla ilgili sorduğu 5 soru ve bunlara verdiği yanıtlar şöyle:

Türkiye cari fazla verebilecek mi?

Türk makamları, ülke dışına döviz çıkmasına neden olan ve lira üzerinde baskı yaratan ihracat ve ithalat arasındaki kronik dengesizliği fazlaya çevirme üzerine kumar oynuyor.

Ayrıca ülkenin bu yaz güçlü turizm gelirlerine ihtiyacı var. Ukrayna ile Rusya arasındaki gerilim de büyük bir risk oluşturuyor. Olası bir çatışma, Türkiye’nin ithalat faturasının önemli bir bileşeni olan enerji fiyatlarında da keskin bir artışa neden olabilir.

Washington merkezli Uluslararası Finans Enstitüsü’nden Uğraş Ülkü, sınırlı ithalat ve artan ihracat ve turizm sayesinde Türkiye’nin bu yıl 4 milyar dolar fazla vereceğini tahmin ediyor.

Ancak bu politikanın iç talepte azalma gerektirmesi Erdoğan’ın arzu etmeyeceği bir durum.

Türkler paralarını dolarda tutmayı bırakacak mı?

Türkler, çalkantı zamanlarında birikimlerini genellikle dolar, euro ve değerli madenlerde tutmayı tercih ediyor. Bu dolarizasyon olarak bilinen ve lira üzerinde baskı kaynağı olan bir fenomen.

Merkez Bankası verilerine göre, geçen yılın sonunda bankacılık sistemindeki tüm mevduatın yüzde 64’ü döviz veya kıymetli madenlerden oluşuyordu. Kur korumalı mevduatla birlikte bu oran az da olsa düştü.

Enflasyon önümüzdeki aylarda yüzde 50’nin üzerine çıkarsa ve yılın büyük bölümünde bu seviyede kalırsa bu eğilim devam edecek mi? Fransız bankası Société Générale’de gelişen piyasalar araştırmacısı Phoenix Kalen, “TL mevduatlarının artmasını bekliyorum, ancak enflasyon çok yüksek olmaya devam ettikçe TL’nin mevduatlar içindeki payı önümüzdeki aylarda yine azalacak” dedi.

Şubat ortasında ortalama mevduat faizi oranları yüzde 17’de seyrederken, enflasyon hesaba katıldığında tasarruf sahiplerinin parasının değeri hâlâ ciddi bir erimeyle karşı karşıya. Hükümet enflasyonun gelecek yıl tek haneli rakamlara düşeceğini tahmin ederken, Kalen hükümetin enflasyon tahmininin büyük ölçüde aşılabileceği görüşünde.

Yabancı yatırımcılar Türkiye'ye dönebilecek mi?

Erdoğan, “yeni ekonomik modelin” ülkeye döviz getirecek doğrudan yabancı yatırımları çekeceğini savunuyor. Ancak geleneksel olarak Türkiye’nin en güçlü doğrudan yabancı yatırım kaynağı olan batılı yatırımcılar bile ülkenin ekonomik yönetimi ve hukukun üstünlüğü ile ilgili endişeler nedeniyle gelmekte tereddüt ediyor.

Bununla birlikte, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ile yakın zamanda yaşanan bir diplomatik yakınlaşma, Körfez ülkesinden 10 milyar dolarlık bir yatırım vaadiyle birlikte geldi. Geçen ay BAE, Türkiye ile ülkenin merkez bankasının brüt rezervlerini güçlendiren 5 milyar dolarlık bir takas anlaşması imzalamıştı.

Ankara; Suudi Arabistan, İsrail ve Ermenistan da dahil olmak üzere diğer bölge ülkeleri ile yumuşama yönünde bir hamlenin ticaret ve yatırıma daha fazla destek sağlayacağını umuyor.

Türk şirketleri borçlarını kapatabilecekler mi?

Türkiye, küresel hisse senedi ve tahvil piyasalarındaki dalgalanmalardan bir yere kadar korundu. Ancak bankalar ve kurumsal sektör hâlâ dış finansmana bağımlı. Ülkenin önümüzdeki 12 ayda vadesi gelecek 170 milyar dolara yakın dış borcu var.

Koç Üniversitesi iktisat bölümünden Profesör Selva Demiralp, “ABD Merkez Bankası gelecek ay faiz oranlarını yükseltmeye başlarsa bu durum borçları çevirmenin zorluklarını artıracaktır” dedi. Demiralp, şirketlerin ve bankaların dış borcu uzatmak yerine geri ödemek zorunda kalmasının döviz talebi yaratacağını ve TL üzerinde yeniden baskı oluşturacağını belirtti.

Merkez Bankası müdahaleye devam edecek mi?

Liradaki son istikrarın bir kısmı, TL’yi desteklemek amacıyla gerçekleştirdiği dolar satışı sayesinde oldu.

Türkiye’nin brüt rezervleri son haftalarda belirgin bir iyileşme gösterse de SWAP hariç net rezervler hâlâ ekside. Bu rezervler Goldman Sachs’a göre 16 Şubat’ta yaklaşık eksi 50 milyar dolar seviyesinde bulunuyor. Bu da daha fazla müdahale için sınırlı ateş gücü anlamına geliyor.

Eğer cari fazla ve dolarizasyon çözülürse merkez bankasının müdahale için gereken stok artabilir. Ancak bu durum gerçekleşmezse merkez bankasının müdahale araçları oldukça sınırlı kalacak.

Popüler İçerikler

Teğmen Ebru Eroğlu İle İlgili Skandal Karar: Küfür ve Taciz İfade Özgürlüğü Sayıldı
Beklenen Gün Geldi: Birbirinden Ünlü İsimler Saygı1 Formatının İkinci Konuğu Sertab Erener İçin Sahneye Çıktı!
İki Torunlu Mücevher Kralı 30 Yıllık Eşinden Genç Sevgilisi İçin Tek Celsede Boşandı
YORUMLAR
Pasif Kullanıcı
21.02.2022

Vallaha istedikleri kadar eleştirsinler. İstediklerini söylemekte özgürler ama kim takar? Görünen o ki bizim ülkemizin vatandaşı böyle yönetilmekten gayet memnun. Özellikle bunun etkisini sitedeki son anketten görebiliyoruz. Bırakın böyle yaşayalım.

21.02.2022

secimlere kadar ekonomiyi bir sekilde stabil tutar secimide bir sekilde kazanirsa iste ondan sonraki donem tam bir facia olur. bunca sene herseyi stabil tutmak icin harcanan kaynaklar, yapilan borclar oylece ulkenin uzerine yikilir, daha dogrusu orta sinifin, calisan ureten kesmin sirtina yuklenip ulkedeki son uretimde oldurulmus olur.

21.02.2022

Boşuna çene yormayın enflasyon zirveyi gördü bundan sonra yüksek enflasyon seyretmek bir müddet, arka kapı kur politikası yok bu sıcağa kar dayanmaz dolar Kuru sabit kalacaktır

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ