Sabır, ışığı kullanma becerisi ve zamanlama yeteneği.. Bunlar size neyi hatırlatıyor? Tabii ki analog fotoğraf çekimi! Her ne kadar dehşet verici özelliklere sahip, son teknoloji fotoğraf makineleri çıksa da biz nostaljiden yanayız diyorsanız, buyrun sizi günümüzün en iyi Türk analog fotoğrafçılarıyla tanıştıralım.
Efsane karizmatik modeller ile çalışıyor. Ne şu anda dövmeciden randevu mu alıyorum?
Fotoğraf çekimlerine annesinin 6 yaşındayken aldığı makine ile başlamış. O gün bu gündür çekmeye devam ediyor.
Kendi stilini doğal, yumuşak, samimi, kışkırtıcı, gizemli, şaşırtıcı ve sade olarak tanımlıyor. Kafanız mı karıştı?
Sadece fotoğraf mı sandınız? Fotoğraf, şiir, müzik ve bilim ile ilgili de çalışmaları bulunmakta.
Tam bir analog aşığı! Fotoğraflarına baktıktan sonra ister istemez, 'keşke beni de çekse de bir profil fotosu patlatsam' düşüncesi insanın beynini sarıveriyor.
Felsefe mezunu, haliyle bunun etkilerini fotoğraflarına ve ruhuna yansıtıyor. Ve sürekli bir şeyler çekiyor.
Gördüklerini birer hikaye gibi algılayıp fotoğraflıyor.
Onun için analog dijitalden çok daha heyecan verici.
Fotoğraf çekmeyi günlük tutmaya benzetiyor.
Fotoğraf serüvenine tesadüfi olarak başlayan kızımız, sonrasında bunun bir tutkuya dönüştüğünü söylüyor. Hepimize gerek bu tesadüflerden.
Güçlü fotoğraflarının yanı sıra dekor ve kostüm tasarımıyla da ilgileniyor.
Analog çekmenin zorluğu ve deneyselliği onun en sevdiği şeyler arasında. Gençler tembel iseniz analogtan uzak durun, burası zoru sevenlerin bölgesi.
Çekiyor, fotoğraf çekerken kendini arıyor. Bulabiliyor mu acaba?
Kendisini yaptığı dövmeler ve fotoğraflarıyla tanıyoruz.