Hiç olmuyor demiyoruz tabii ki yurt dışında illa birkaçı sürekli yaşanıyordur. Ama günümüz şartlarında Türkiye'de bunların olma olasılığını bir düşünün ne demek istediğimizi anlayacaksınız. 😅
Hiç olmuyor demiyoruz tabii ki yurt dışında illa birkaçı sürekli yaşanıyordur. Ama günümüz şartlarında Türkiye'de bunların olma olasılığını bir düşünün ne demek istediğimizi anlayacaksınız. 😅
Erkek içki ısmarlamak için izin ister ve karşı taraftan olumlu yanıt alırsa muhabbeti koyulaştırırlar. Sonrası malum, bu olay tek gecelik bir ilişkiden ibarettir ve sabah birisi diğerinin ismini unuttuğu için takla atmaya varan aksiyonlara kalkışırlar. 😏
Aynı marka olan bagajların veya telefonların karışması en çok kullanılan klişelerden. Açılma merasimi erkeğin bavulundan başlar ve itinayla tuttuğu sutyenler kameranın gözüne sokulur. İlginç olan en dandik bavulda bile kilit sistemi varken bu kişilerin kullanmamasıdır. Sıra bavulun sahibini bulmaya gelir ve tanışma gerçekleşir.
Günümüzde bir organmış gibi işlev gören telefonun karışması uzak bir nokta olsa da bagajların karışması olası, ama devamı hayal ettiğiniz gibi olmayacağı için siz fazla heveslenmeyin. 😁
Zor duruma düşmüş zengin erkek veya kız karşı cinsten gelen yardım teklifi sonucu birbirleriyle tanışırlar. İlk başlarda hiç de uyumlu olmadıkları gözlemlenir ama aşk bu ya kısa zaman sonra zıt kutuplar gibi istemeden de olsa birbirlerine çekilirler.
Filmlerde evcil hayvanı tanışma aracı olarak kullanan karakterler de az değil. Sırf bu filmlerdeki tanışma olayı yüzünden gerçekte çoğu erkek bunun etkili bir tanışma olduğunu düşünür ve bu niyetle yanında bir evcil hayvan gezdirir(Senden değil ya en yakın arkadaşından bahsediyorum 😁). Görünürde en kolay tanışma şekli gibi görülse de gerçekte ne kadar başarılı onu kestirmek zor. Sonuçta ilk uyumu gerçekleştirecek olan köpekler.
Dans pistinde tek başına dans eden birini gözüne kestiren karakter usul usul ona yakınlaşmaya çalışır. Fırsatını bulduğu andan itibaren göz temasını hiç kaybetmeyerek iyi dans edebildiğini gösterir ve birbirlerine kenetlenirler. Yüksek ses sebebiyle konuşmaya ihtiyaçları yoktur ve birbirinden etkilendiklerini rahatlıkla birbirlerinin gözlerinden anlayabilirler.
İki karakterimiz çarpışır, biri birinin üzerine bir şey döker veya birbirlerinin kitaplarını düşürürler. Filmlerin en vazgeçemediği klişelerdendir.
Çarpışmalar her zaman olan şeyler ama tanışma için aynı şey geçerli mi tartışılır. Gerçekte böyle durumlar Emrah'ın dizileri gibi işlemiyor(Bkz. Unutabilsem). En basitinden 'Özür dilerim' cümlesi yerine 'Önüne baksana ayı!' gibi bir söylem duyabileceklerinizin en hafifi olabilir. 😅
İki boşanmış karakter küçük çocuklarını eğlendirmek için parka götürürler. Çocukların arasında bir uyum olup olmamasına bakılmadan aynı bankta veya yan banka oturan bu iki karakter ne yapar eder muhabbet başlatmanın bir yolunu bulur.
Kahramanımız kadının-erkeğin hayatını kurtarır ve o minnet duygusuyla karşısındakine şans vererek olaylar gelişir.
Bu tarz bir olay için doğru zamanda doğru yerde olmak gerekir ki muhtemelen olasılığı bile hesaplanmış bir şey değildir. O yüzden birinin hayatını kurtarmak o kadar da kolay değil. Tabii bir cankurtaran, koruma vb. değilseniz. 😊
Aynı taksiye el kaldırıp durmasını sağlayan karakterlerin gidecekleri yerler eğer aynı güzergah üzerinde ise -erkek kesin yalan söylemiştir 😅- aralarında anlaşma yaparak taksi parasını bölüşme kararı alırlar ve muhabbet ikisinden birinin ineceği yerde telefon numaralarını almayla sonlanır.
Asansörün arızalanması veya farklı bir mekanda kilitli kalma sonucu iki kafadardan biri panik yapar. Diğerinin onun sakinleştirme çabalarıyla geçen dakikalar yerini, kendilerinden bahsettikleri birbirlerinden etkilenmeye giden dakikalara bırakır.
Koşarken bileğini burkan tarafın karşı cinsten yardım alması sonucu muhabbetin ilerlemesidir. Bu tarz filmlerde zor duruma düşecek karakter bellidir. Çelik bilekli erkekler düşecek değil ya! 😊 Ve kadın aniden ortaya çıkan beyaz atlı prens tarafından kurtarılmak zorundadır. Böööaaayykk!
Birbirlerini hiç tanımayan ve hiç istemedikleri halde birlikte çalışmak zorunda kalan insanların zoraki tanışıklığı sonrasında birbirlerinden hoşlanmaları.
Birbirini hiç tanımayan iki kişi asansöre biner. Buradaki asansörler gökdelenler sebebiyle sokaktaki ulaşım araçları gibidir. Çıkacakları kata gelene kadar her katta birinin inip bindiği asansör içinde haliyle canları sıkılır. Birisi bu sessizliği bozmak zorundadır ve muhabbeti başlatır.
Belki de uzun uzun gökdelenlerimiz olmadığında baştan kaybediyoruz biz. 😕
bunlar yalan gerçek tanışma şudur; bak oğlum kaç yaşına geldin hala evlenmedin şükran teyzenin bir yeğeni var kız öğretmen bekar sana uyar tanışın konuşun
ya asansörde tanışmak ne ben asansörde biri varsa o adam hariç her yere bakıyom siz nası tanışıyonuz
Üzerine kahve döktükten sonra tanışan ve evlenen duydum. Bir de Allah sizi inandırsın kırmızı ışıkta tanışıp evlenen bir akrabam vardı. Diyeceğim o ki aşkın nerede karşınıza çıkacağını bilemezsiniz. Mal mal gezmeyin sokaklarda. Azıcık uyanık olun. Işıklarda boş durmayın:)))