Birçoğumuz film izlerken gördüğümüz yemekler için 'of şimdi olsa da yesek!' diyoruz. Bazen enfes bir çikolata bazen kocaman bir hamburger. Karakterlerin iştahlarını ekrandan hissedebileceğiniz gösterişli ziyafet sofralarından iştah kabartan ısırıklara kadar birçok filmde izlediğimiz yemek sahnelerini sizler için derledik.
İzlerken acıkma garantili! Yanınıza bir parça tatlı bir şey almayı unutmayın :)
İçerikte bölüme dair spoiler bulunmaktadır!
Weasley Ailesi'nin kalabalık aile kahvaltılarından, büyücülük okulunun tatlı dükkanı Honeyduke’ün şekerlemelerine kadar 'yemek', Harry Potter evreninin şüphesiz en önemli eğlencelerinden birisi.
Ancak Büyük Salon'da verilen kalabalık ziyafetlerin üstüne ise yok!
Kaymak birası, korkunç nefes kokusuna sebep olan ejderha eti, Bertie Bott'un Bin Bir Çeşit Fasulye Şekerlemeleri, her an her şekle bürünebilen çikolata ve yaş pastalar, Luna’nın pudingleri, balkabağı suyu ve daha niceleri...
Orta Dünya'nın da kendine has bir mutfağı var diyebilir. Her ırkın 'bu nedir ya?' dedirten ana yemeği ve ilgi çekici atıştırmalıkları bulunsa da Cücelerin eğlenceli olduğu kadar karmakarışık akşam yemekleri paha biçilemez.
Davetsiz gelen misafirlere ne ikram edeceğini şaşıran Bilbo'nun evinde davetlilere yetecek ve artacak kadar çok yemek bulunuyor.
Birçok masal kahramanının aksine prenses gibi yetişmeyen Ofelia, ne annesi ne de üvey babası tarafından sevgiyle büyütülür.
Bir gün elbisesini kirlettiği için ziyafet masasına oturtulmayan Ofelia, kendi yarattığı hayal dünyasında başka bir sofraya misafir olur. Ancak bu sofranın sahibi de üvey babasından farksız bir yaratıktır. Kıpkırmızı bir odada, iştah açan türlü türlü yiyeceklerle dolu masada Ofelia, cesaretlenir ve korkunç yaratığa inat, meyveleri ısırmayı başarır.
2010 yapımı romantik komedi filmi Ye Dua Et Sev'de ana karakter Liz Gilbert, kendini keşfetme yolculuğunda tattığı İtalyan pizzasına olan sevgisini şöyle ifade eder: “Aşığım. Pizzamla bir ilişkim var.”
İki farklı zamanda, iki farklı şefin yemeğin gücü sayesinde birleşmesini anlatan film, adeta yumurta ve şekerin bir araya gelmesi gibi bu iki kadının mutfak serüveni işler. Yemek sahnelerini izlerken tariflerin peşine düşeceksiniz!
Babette, Parisli bir mültecidir. Danimarka'da köyden ayrılmamak için evlenmek istemeyen iki kız kardeş tarafından eve alındıktan sonra ilginç sırlar onları bekler. Babette, piyangodan kazandığı para ile abartılı bir yemek şöleni düzenlemek ister. Misafirleri baştan sonra etkileyen Babette’nin gösterişli sunumları ve yemeklerini unutamayacaksınız.
Bu animasyon filminde şişman fare Remy'nin tek hayali aşçı olmanın peşinden gitmesini izliyoruz. Tesadüfen başarılı bir restorana giren fare, zorluklar karşısında pes etmeden hedefe ulaşmasıyla herkese örnek bir hikâye gösterir. Tarifler ve maceralarla dolu bir film sizi bekliyor.
'Ekmek bulamıyorlarsa pasta yesinler' sözü sebebiyle dünya tarihinin kötü şöhretli kadını Marie Antoinette'ye olan ön yargıyı yıkan bir film.
Oldukça pembe ve tatlı görüntüleriyle her sahnede maalesef avucunuzu yalayacaksınız.
Başkaları için yemek pişirmek sizin için de fazlasıyla tatmin edici mi? Joanne Harris’in eserinden uyarlanan 2000 yapımı Chocolat filminde, konuklarına uzman çikolatacı Vianne Rocher’ın sunduğu ziyafet dolu anlara tanıklık ediyoruz.
Otomatik Portakal filminde Alex’in, arkadaşlarıyla vakit geçirdiği Korova Milk Bar’da süt, göründüğü kadar masum olmayan bir içeceğe dönüşür ve bu koca adamları bağımlı kılar.
O efsanevi twist dansından hemen önce, ikili pahalı ama buna değecek kadar leziz bir milkshake tadarlar. Jack Rabbit Slim’s isimli ve 60’ların ruhunu taşıyan enteresan bir restoranda geçen bu sahneyi hatırladınız mı?
Meşhur Willie Wonka çikolatası, kazanılan altın bilet ve ardından gelen fabrika turu… İçindeki her şeyin yenilebildiği bu lezzet dolu fabrikada, bir şeyleri ısırmadan ya da yalamadan dolaşmak imkansız diyebiliriz. Augustus’un kendinden geçip çikolata gölünün içine düşmesi de oldukça doğal değil mi?
Filmin başlangıcında, Amélie’nin küçük ama çok zevkli minik keyifleri malum! Hangimiz onun bakış açısına özenmedik ki... Yemeye başlamadan önce krem brulesinin üstünü kaşıkla kırmasın aldığı o haz...
Diner kültürü, hepimizin alışkın olduğu ancak asıl ilk çıktığı zamanlarda popüler olan yol kenarında bulunan, fast food yemekleri ile dolu, deri koltuklarında oldukça saçma sohbetlerin yapıldığı vazgeçilmez mekanları anlatmak için kullanılıyor.
Sinemada patlamış mısır yiyen çiftin bu sahnesi hâlâ üzerine birçok esprinin yapıldığı bir an.
The Godfather serisinde yemek çok önemli bir yer tutuyor. Clemenza’nın, oğluna verdiği makarna sosu tarifi filme damgasını vurmuştur:
“Sosa sarımsak koymak her babayiğidin harcı değildir, çünkü herkes sarımsağın miktarını ayarlamayı beceremez.”
Manhattan'da hayatta kalmaya çalışan yoksul bir çocuk olan David'in cupcake ve pastaları kocaman ısırıklarla yediği o anlara buruk bir sevinçle canımız çekerek eşlik etmiştik.
“Siyah yemek yemek, ölümü tüketmek gibidir.” repliğinden de anımsayacağınız üzere güçlü kapitalist eleştiriler barındıran bu film, gittikçe mide bulandırıcı bir hal alır.
bir suç baronunun karısı olan Georgina, yüksek hayat standartlarını sevgilisi sayesinde oluşturur. Öldürülen aşığını aşçıya pişirtip kocasına servis ettiren bu kadın, tam bir manyaktır. Devamı daha şaşırtıcı!
Shosanna, ailesi Nazilerce öldürülen genç bir kadındır ancak kendisini Paris'e atarak farklı bir kimlikle hayatta kalmayı başarmıştır.
Albay Landa ise bir yemekte Shosanna'yı denemek için ona bir tatlı olan 'strudel' ikram eder. Bu o zamanlar domuz yağıyla yapılırken, Albay onu üzerinde kaymak ve yanında süt ile ikram ettirir. Yahudulikte et ve süt ürünleri yenmediği için Albay bu şekilde kadına bir tuzak kurar.
Annie’nin Paskalya aile yemeği, Woody Allen’ın unutulmaz sahnelerden biri olur. 4. duvarın zaman zaman yıkıldığı bu filmin, Allen’ın kendi ailesindeki yemeklerden esinlendiğini iddia edenler de vardır.
1985 yapıı tampopo filminde, bir kadın, bir grup Japon'a, ses çıkarmadan spagetti yemeyi öğretir. Batı’nın aristokrat görgü kurallarını ve alttan alta Uzak Doğu ile olan ilişkilerine değinen filmin en ikonikleşen sahnelerinden biri spagetti sahnesidir.
Brad Pitt'in efsaneleşen sahnelerinden birisi de Meet Joe Black filminde kaşıktan fıstık ezmesi yaladığı sahne.
Cypher'ın biftek yeme sahnesini hatırladınız mı? Evet evet, 'şöyle löp löp bir et olsa da biz de yesek' dedirten o sahne.
Hannibal'daki beslenme alışkanlıkları bildiğiniz gibi epey farklı olabiliyor. Taze beyin kızartması yemek isteyenler böyle buyursun...
'İşi gücü bırakıp kendime ait küçük bir kafeterya ya da restoran açmak istiyorum.” mottosuyla ilerleyen filmde, yönetmen Fatih Akın, özensiz yemeklerden yepyeni ve güzel sofralara doğru yol almanın hikayesini işler.
Eşine ve evine sadık bir kadın olan Neslihan, eli oldukça lezzetli bir aşçıdır. Ancak tüm yetenekleri yalnızca bununla sınırlı değildir. 'Noluyor birden yahu' diyeceğiniz o kadar çok sahne var ki... Çevrenizdeki aşçılara artık farklı bir gözle bakacaksınız.