Uzun sezonlu dizilerden yorulduysanız bu en iyi mini dizi önerileri tam size göre!
Minimum 4 maksimum 13 bölüm süren uzunluklarıyla sizi hiç yormadan keyifli vakit geçirmenizi sağlayacak, yeri geldiğinde bir oturuşta bazen de bir haftada tüm bölümlerini izlemek isteyeceğiniz mini dizilerden oluşan harika bir liste hazırladık.
O zaman hadi gelin, komik mini dizilerden psikolojik mini dizilere, Netflix mini dizilerinden en yeni mini dizilere kadar uzanan bu dizi önerilerine hep birlikte bakalım.
Anatomy of a Scandal, Netflix platformunda yayınlanan bir mini dizi. Yayınlandığı günden itibaren ses getiren mini dizi, pek çok tartışmaya da konu oldu. Dizinin konusuna gelecek olursak İngiltere'de yaşayan ve siyaset adamı olan James'in gösterişli hayatı, bir skandalın açığa çıkması ile tepetaklak olur. Eşi Sophie ve iki çocuğu ile yaşayan James, ona yöneltilen suçlamalar neticesinde işini ve ailesini kaybetme noktasına gelir.
Star Wars film serisinin sevilen karakteri Obi-Wan Kenobi'nin hikâyesi yakın zamanda Türkiye pazarına giriş yapan Disney+ aracılığıyla bizlere ulaşıyor. Star Wars: Revenge of the Sith filminden 10 yıl sonrasını işleyen dizide Jedi ustası Kenobi'nin Skywalker'ın karanlık tarafa geçmesinden sonra yaşadıklarını irdeliyor. İlk Star Wars filminden tam 45 yıl sonra yayınlanan Obi-Wan Kenobi dizisi, Star Wars hayranlarının kalbini fethediyor.
Sarah Pinborough'un aynı isimli romanından uyarlanan Behind Her Eyes, yine Netflix yapımı bir mini dizi. Gizemli ve bir o kadar da sıra dışı olan dizi, bir çiftin yeni bir yere taşınmasıyla başlıyor. Psikiyatrist olan bir genç adamın aynı iş yerinde çalıştığı asistanı ile ilişki yaşaması sonucunda bir aşk üçgeni ortaya çıkıyor. Bekar bir anne olan Louise, patronu David ile aşk yaşarken onun esrarengiz karısı ile de yakınlık kuruyor. Dizi, yoğun olarak 3 karakterin çevresinde gelişirken şaşırtıcı sonu izleyenlerin ağzını açıkta bırakıyor.
Karısının ölümünün ardından kızları Jenny ve Carrie'ye bakan Tom, tekrar bir aile olabilmek için uğraşmaktadır. Düzene sokmaya çalıştıkları hayatları Jenny'nin bir akşam gizlice bir partiye gitmesiyle alt üst olur. Başrolü Michael C. Hall tarafından canlandırılan dizinin senaristliğini gerilim kitapları yazarı Harlan Coben yapmaktadır.
Tui Mitcham 12 yaşında bir kızdır. Dondurucu derecede soğuk bir göle girer. Onu gören bir tanıdığı derhal müdahale ederek onu gölden çıkarır. Gölde bir çözülemeyen bir gizem olduğu aşikardır. Daha sonra bir ilginçlik olduğu fark edilen kız, karakola götürülür. Tui Mitcham, 5 aylık hamiledir. Çocuğun babasının kim olduğunu söylemeye ise hiç niyetli değildir. Polisler tecavüze uğradığını tahmin etmektedirler. Annesine ziyarete giden Dedektif Robin Griffin ise annesini “Anne, söz konusu olan kişi ufak bir kız” diye ikna ederek bu dava ile ilgilenmeye başlar. Ancak Robin Griffin, Tui Mitcham’la ilk konuşmasından sonra bunun sıradan bir olay olmadığını anlayacaktır…
Caleb Carr'ın aynı adlı çok satan romanından uyarlanacak olan ve Türkçe'ye Ruh Avcısı ismiyle çevrilen The Alienist, 1896 yılında New York'ta geçiyor. Times muhabiri John Schuyler Moore, okul arkadaşı psikolog 'ruh avcısı' Dr. Laszlo Kreizier ve henüz yeni atanmış olan polis müdürü Theodore Roosevelt'in bir cinayet soruşturması için birlikte çalışmalarının hikayesini anlatıyor.
Gemma Foster, Parminster Tıp Merkezi’nde bir doktordur. Tom adında 12-13 yaşlarında bir oğlu ve eşi Simon ile mutlu bir evliliği var. Gemma’nın işe yetişmek üzere aceleyle evden çıktığı bir gün eşinin atkısını takması ile hikayemiz başlar. İş yerine varınca, montunu ve atkıyı askı asarken atkının üzerinde orta uzunlukta sarı bir saç teli gözüne ilişir. Eşinin kendisini aldatıyor olabileceğinden kuşkulanır. Kafasını bu saç telinden uzaklaştırmaya çalışsa da başaramaz ve gördüğü her sarı saçlı kadından şüphe duymaya başlar. Peki kocası Gemma’yı gerçekten aldatıyor mu? Yoksa durum sadece hüsnü kuruntudan mı ibaret?
2009'da yayınlanan, Philippa Gregory imzalı kitaptan uyarlama olan dizi, İngiltere tarihinde War of the Roses olarak bilinen 30 senelik 1455-1485 arası dönemde yaşamış Kral Edward IV'ün halkın içinden sıradan bir kadın ve gelecekteki karısı olan Elizabeth Woodville'le tanışmasından itibaren hayatını konu ediniyor.
WandaVision; komedi, aksiyon ve fantastik unsurları birleştiren bir mini dizi. Marvel film serilerinde içimizi ısıtan iki aşık Wanda ve Vision'un hayatına odaklanan dizi, müzikal esintilere de sahip. Süper güçlerini kullanmadan sıradan bir hayat yaşamak isteyen Wanda ve Vision elbette bunu başarmakta bir hayli zorlanır. Üzücü bir sona sahip olan dizi, başta Doctor Strange: Çoklu Evren Çılgınlığında filmi olmak üzere bundan sonra gelecek tüm Marvel filmleriyle bağlantılı olacak gibi gözüküyor.
Yine bir Netflix mini dizisi ile karşınızdayız. Pandemi döneminde yayınlanan ve yayınlandığı dönemde bir hayli ses getiren Unorthodox, kadınların yaşadığı zulmü bir kez daha ortaya koyuyor. Dizi; Hasidik Yahudileri'nin bir cemiyetine mensup olan 19 yaşındaki genç kızın görücü usulü evlenmeye zorlanmasını ve kızın hayalleri için kaçmasını güçlü bir anlatımla işliyor. Esther Shapiro'nun özgürlüğüne giden yolu anlatan dizi, 4 bölümden oluşuyor.
Annemie D'Haeze, geçirdiği trafik kazasını sonucu hafızasını kaybeder ve bir kliniğe yatırılır. Fakat onun başındaki tek sorun bu değildir. Annemie, kaldığı hastanede Dedektif Wolker tarafından ziyaret edilir. Bu ziyaretin nedeni geçirdiği kaza değil, kısa bir süre önce kaybolan Thomas’ın yanında görülen son kişinin Annemie olmasındandır. Gizemli kayboluşun kilit ismi haline gelen Annemie kendisini aklamak için kayıp anılarını yeniden inşa etmek zorundadır.
Nessa ve Ephra çocukken babalarının ölümüne tanıklık eden iki kardeştir. Kardeşler yıllar sonra siyonist bir silah tedarikçisi olan babalarının şirketini devralır fakat şirketin amacını değiştirirler. Silahlanma yerine iletişim ağı oluşturarak ülkeler arası bilgi akışı sağlamaya başlarlar. Yaptıkları iş yüzünden politik bakımdan oldukça karmaşık bir dünyanın içine düşerler.
Amerikan Starz kanalı, bu yaz 8 bölümlük iddialı bir mini dizi yayınlayacak: The Pillars of The Earth Aynı isimli romandan uyarlanan dizinin başrollerinde Ian McShane, Donald Sutherland, Rufus Sewell, Matthew Macfadyen gibi isimler yer alıyor.
1978 yılında bombalı eylemlerine başlayan Ted Kaczynski ( Paul Bettany ), Bombalı eylemlerini paket halinde yollamasından dolayı Unabomber lakabıyla anılmaktadır. Son eylemini 1995 yılında gerçekleştirecek olan Unabomber, Amerika’nın en büyük gazetelerini arayarak hazırladığı manifestoyu yayımlamalarını isteyecek ancak isteği yerine getirilmezse bombalı eylemlerine devam edeceğini bildirecektir. Jim Fitzgerald ( Sam Worthinghon ) FBI ajanı olarak unabomber lakaplı Ted Kaczynski’yi yakalamak için ortaya koyduğu performansta dizinin konusu içinde yer almaktadır.
Her bir bölümü yaklaşık bir saatten oluşan, toplamda 10 bölümden oluşan mini diziThe Pasific; 2. Dünya Savaşı'nı konu ediyor ve odağına Amerikan Deniz Piyade Kolordusu'nun Japon İmparatorluk Deniz Kuvvetleri birliklerine karşı Pasifik Cephesi'nde verdiği mücadeleyi alıyor.
1985 yılı New York'unda Amerika'nın muhafazakar ve güçlü olmak konusunda büyük adımların attığı dönemde hastalık, zıtlıklar, hayaller, politika, ihanet, din, mezhep, pişmanlık, bastırılmışlık, ırk ve seks ayrımcılığı, muhafazakarlık, özgürlük, hoşgörüsüzlük, yaşama bağlılık, güç gibi kavramlar üzerine bir hikaye konu ediliyor.
Gerçek bir hikâyeden esinlenerek yaratılan dizi, şiddet dolu bir ilişkiden kaçan annenin kızına ve kendisine yeni bir hayat kurmak için hizmetçilik yapmasıyla başlıyor. Drama dizisi olan Maid'de anne kızı canlandıran Andie Macdowell ve Margaret Qualley, gerçek hayatta da anne kız. Bir kadının gücünü ve evladı için yapabileceklerini gözler önüne seren 10 bölümlük yapım, oldukça çarpıcı bir hikâyeye sahip.
Sally Rooney'in aynı isimli romanından uyarlanan Normal People, aslında isminden de anlaşılabileceği gibi sıradan insanları konu ediniyor. Liseli iki genç Marianne ve Connell arasındaki ilişkiyi konu edinen dizi, İrlanda doğası başta olmak üzere birçok güzel manzarayı da izleyenlere sunuyor. BluTv'de izleyebileceğiniz dizi, Y kuşağına mensup iki gencin sosyal statülerine bağlı olarak yaşadıkları ilişkiyi ve karakterlerin iç çatışmalarını gözler önüne seriyor.
Başrollerinde Jude Law ve Diane Keaton'ın yer aldığı The Young Pope, muhafazakar kimliğiyle ve yoksullara karşı merhametiyle ön plana çıkan, çatışmalarla ve karışıklıklarla dolu Amerikalı bir papanın hikayesini merkezine alıyor.
Utopia, konusu itibariyle konusu hakkında en az şey bilinmesi gereken yapımlardan biri. Bu yüzden çok yüzeysel olarak değinmeye çalışacağız. Paranoyak bir şizofren Mark Dane tarafından oluşturulan “Ütopya Deneyimleri” elden ele dolaşan ve içeriği bakımından takipçilerini fikir ayrılığına itmiş bir eserdir. Ütopya’nın ilk bölümünü elinde bulunduran Becky, internetten tanıştığı arkadaşları Wilson ve Ian ile kendilerini gizemli ve ucu sağlık bakanlığına kadar dokunan büyük bir komployu çözerken bulurlar. Tabii arkalarında onları takip eden Network topluluğuna bağlı tehlikeli kişiler varken ilerlemeleri ve sis perdesinin aralanması hiç de kolay olmayacaktır.
Bir gemi taşımacılığı zinciri sahibi olan babasının ölüm haberini alan James Keziah Delaney, on iki yıl sonra, çalıntı 14 adet elmas ile birlikte Afrika'dan Londra'ya döner. Öldüğü düşünülen Delaney'in dönüşü, miras olarak kalan bir araziyi şimdiden satma planları yapan üvey kız kardeş ve onun kocasının planlarını bozar. James, babasının arsenik ile zehirlendiğini öğrendiğinde ise, artık düşmanları olduğuna inanarak intikam oyununa başlar.
Netflix'in en ses getiren yapımlarından olan The Queen's Gambit, Elizabeth Hormon isimli bir satranç ustasının hikâyesini konu alıyor. Elizabeth'in gençlik dönemini ele alan dizide genç dâhinin alkol ve ilaç bağımlılığı ile yaşadığı duygusal problemler de aktarılıyor. Dünyanın en iyi satranç oyuncusu olmayı isteyen Elizabeth'in hikâyesi, izleyicilerden tam not alıyor.
Korku ve gerilim severleri ekran başına alalım. The Haunting of Hill House, 1992 yılında bir malikâneye taşınan ailenin yaşadığı esrarengiz olayları ve sonrasını işliyor. Garip sesler ile başlayan ürkütücü olayların düzeyi gittikçe artar ve aile deyim yerindeyse paramparça olur. Shirley Jackson'ın aynı isimli romanından uyarlanan dizi, 10 bölümden oluşuyor. Michiel Huisman ve Elizabeth Reaser'ın rol aldığı yapımın yönetmen koltuğunda oturan isim ise Mike Flanagan.
Daha önce BBC için Criminal Justice’i hazırlayan Richard Price’ın kaleminden çıkacak olan Crime; başrollerinde John Turturro ve Riz Ahmed’i buluşturacak. Ahmed, New York’ta genç bir kızı öldürmekle suçlanan adamı canlandırırken; Turturro onun avukatı olarak ekranlarda olacak.
Stephan King'in aynı adlı romanından uyarlanan 11.22.63 dizisi, içimizi ısıtan replikleriyle sosyal medyada sık sık yer alıyor. James Franco'nun başrolünde olduğu dizi, bir lokantanın deposunda bulunan ve geçmişe açılan kapı ile Kennedy suikastını önlemeye çalışan İngilizce öğretmeni Jake'ın maceralarını konu ediniyor. 22 Kasım 1963'e giderek Kennedy suikastını durdurmayı ve ülkenin bambaşka bir hâl almasını umut eden Jake, geçmişte hayatının aşkıyla da karşılaşıyor.
Yerli bir mini dizi ile karşınızdayız. Başrollerinde Haluk Bilginer, Nur Sürer, Ali Atay ve Okan Yalabık gibi usta isimlerin yer aldığı Masum dizisi; BluTv platformunda yer alıyor. Emekli komiser Cevdet Bey'in eşi ile uzak bir köyde devam eden hayatı, oğlunun bir gece perişan hâlde eve gelmesiyle tepetaklak olur. Bir vakayı çözmek için gelen Komiser Yusuf'un eski hocası Cevdet'in evinde kalması ile olaylar daha da garipleşir. Dram, polisiye ve gizem karışımı dizi; izleyicilere güzel bir hikâye sunuyor.
Haluk Bilginer'e Emmy Ödülü kazandıran Şahsiyet dizisi, 65 yaşındaki Agah Beyoğlu'nun alzheimer olduğunu öğrenmesiyle başlıyor. 'Nasıl olsa unutacağım.' diye düşünerek cinayet işleyen Agah Beyoğlu ile cinayet büro amirliğinde çalışan ve tek kadın komiser olan Nevra'nın yolları kesişiyor. Böylece olaylar nefes kesici bir serüvenle devam ediyor.
Listenin en yüksek puanlı dizisi Chernobyl, Nisan 1986'da gerçekleşen felaketi bütün çıplaklığıyla gözler önüne seriyor. Çernobil Nükleer Santrali'nde gerçekleşen patlamaların öncesini, sonrasını, nedenlerini ve sonuçlarını ele alan dizi; yayınlandığı döneme damga vurdu birçok spekülasyonun da doğmasına neden oldu. Kan donduran olayların ve geri dönülemez felaketin işlendiği dizi, seyircilerden tam not alıyor.
11.22.63 izlediğim en iyi mini dizidir. Hem konusu hem de kalitesiyle
Ben de bir tavsiye vereyim o zaman: The Lost Room. 3 Bölüm, başlayınca bırakamıyorsunuz.
11.22.63 izlemeyen varsa hiç düşünmeden izleyin hakikaten çok iyi dizi mildred price falanda yazılabilirmiş bu arada