Eskilerin çocukluğu, arkadaşlığı, aşkları ve hatta hüzünleri de bir başka olur derler ya, işte onu iliklerinize kadar hissedebileceğiniz bir hikaye:
Eskilerin çocukluğu, arkadaşlığı, aşkları ve hatta hüzünleri de bir başka olur derler ya, işte onu iliklerinize kadar hissedebileceğiniz bir hikaye:
O da sinema aşkıydı...
Daha birkaç yıl bile geçmeden, yönetmenlik, yapımcılık ve senaristlikte kendini kanıtladı; sayısız filme imza attı.
Kocaman mavi gözleriyle daha orta okulda hayat mücadelesi vermeye başlayan Fatma, annesiyle birlikte figüranlık yapıp para kazanmaya çalışıyordu.
Memduh yönetmenliğini yaptığı filmin çekiminde figüranların yerlerini almasını istedi. Ancak kenarda köşede bekleyen kızın kıyafetini çok solgun buldu. Gariptir ki Fatma'nın yardımına Memduh'un flört ettiği bir sinema sanatçısı koştu. Kendi fularını Fatma'nın boynuna doladı ve çekim devam etti.
Birbirlerini tanıdıkça aslında aynı semtten geldiklerini, aynı okuldan mezun olduklarını fark ettiler. Paylaştıkları şeyler arttıkça, hissettikleri duygular da büyüyordu.
Karısı boşanırlarsa intihar edeceğini söyleyerek Memduh'u tehdit ediyordu. Bunun yükünü omuzlarında taşıyan Memduh ise, hiç görmediği karısıyla kağıt üzerindeki evliliğini devam ettiriyordu.
Fatma Girik onun elini bir gün olsa bile bırakmadı.
Umutla, vazgeçmeden sevdiği adamın iyileşmesini bekledi.
Işıklar içinde yatsın...