Hamas'ın 7 Ekim Cumartesi günü başlattığı saldırı ve İsrail'in Gazze'ye yaptığı misilleme, yıllardır tartışılan bir konuyu da tekrar gündeme getirdi. 1948'de kurulan İsrail Devleti, Filistin topraklarını satın mı aldı? Filistinliler zamanında kendi istekleriyle sattıkları topraklar için mi savaş veriyor?
Hamas'ın saldırıları sonrası, İsrail savaş uçakları da Gazze Şeridi'ne hava harekatı başlattı. Bilanço ise gün geçtikçe ağırlaşıyor. İsrail'in Gazze'ye saldırılanda 436 kişinin hayatını kaybettiği, İsrail basınında ise 700 İsraillinin hayatını kaybettiği bilgisi yer alıyor.
Hamas'ın başlattığı saldırı sonrasında ülkeler Filistin veya İsrail cephesine desteklerini açıklamaya başladı. Bazı isimler Filistin'in haklarını geri almak için harekete geçtiğini savunurken bazıları da İsrail'in yanında oldu.
Bu dönemde özellikle 'Filistin'in topraklarını İsrail'e sattığı' iddiası gündeme geldi. Peki bu ne kadar doğru?
İngiltere'nin Filistin topraklarını ele geçirmesiyle birlikte, bölgede Siyonist bir Yahudi Devleti kurulması kararlaştırılıyor. İngiltere, Filistinlilere koyduğu emlak vergisini artırınca, Filistinliler bu vergiyi ödeyemez hale geldi.
Ardından İngilizler o toprakları 'Yahudi' yerleşimlere satmaya başladı. Bu süreç, 1948 yılına dek sürdü. İsrail devletinin el koyduğu toprakların, Filistin topraklarının yüzde 6’sı olduğu belirtiliyor.
Araştırmacı Enes Cebe'nin sosyal medya hesabında paylaştığı bu görselde, toprak bütünlüğü içerisinde satın alınan arazilerin payının yüzde 5-6 civarında olduğu görülüyor.
İsrail Hükümeti, 30 Mart 1976 yılında binlerce dönüm Filistin toprağına el koyuyor. Öyle ki 1976'dan beri bu gün, 'Toprak Günü' olarak anılıyor. Toprak Günü'nün geçmişi ise İsrail'in resmi olarak ilan edildiği güne dek dayanıyor.
Nekbe (Büyük Felaket), 14 Mayıs 1948’de İsrail’in ilk başbakanı olan David Ben Gurion'un İsrail’in Bağımsızlık Bildirgesi’ni dünya kamuoyuna ilan etmesiyle başlıyor.
15 Mayıs, Filistinliler için Nekbe (Büyük Felaket) olarak isimlendiriliyor.
Haber Sol'un özel haberinde ise verilen bir örnekle 1948 yılında yaşananlar şu şekilde özetleniyor;
'Yahudi yerleşimlerini korumak' amacıyla kurulan Haganah, 1920-48 yılları arasında faaliyet göstermişti.
70 bin Arap'ın yaşadığı Hayfa kenti, Haganah'ın silahlı saldırısına uğradı.
'İsrailli tarihçi Benny Morris’e göre Hayfa’ya giren Haganah’a bağlı Golani Taburu’nun 22’nci ekibine “Hayfa’da gördükleri tüm yetişkin Arapları öldürme” emri verilmişti.'
Siyonistler Hayfa’yı ele geçirdiklerinde 70 bin Arap nüfuslu kentte yalnızca 3-4 bin kişinin kaldığı belirtiliyor. Kalanların ise ya öldüğü, ya da sürgüne gittiği yazılıyor.
İsrail hükümetinin, birkaç toprak satılma işlemini örnek göstererek 100’lerce köyü işgal ettiği biliniyor. Filistin halkı, bu işgali protesto etmek için genel grev düzenliyor. Ancak Dir Hana beldesinde grevle birlikte protesto gösterileri düzenleyen Filistinliler'den yüzlerce kişi yaralanıyor.
Özellikle 1976 olayları, İsrailli yetkililerle Filistinli kitleler arasındaki ilk çatışma olarak tarihe geçiyor.
Filistin topraklarının satılmadığına, alıkonulduğuna dair paylaşımlara Gazeteci Cem Küçük de dahil oldu.
Küçük, 1947 yılında silah zoruyla başlayan işgallerin, 1949'a kadar sürdüğünü, planın arkasındaki ismin ise İsrail'in ilk başbakanı David Ben Gurion olduğunu belirtti.
Ayrıca yalnızca 1976 yılında yaşanan olaylarla değil, o güne kadar da farklı 'yasal' görünen yollarla topraklara el konulduğu söyleniyor.
Örneğin Enes Cebe, paylaşımında 'İsrail 1950’de çıkarılan Absentee’s Property Law, (Devamsızlıkların Mülkiyet Kanunu) ile yahudilere 1948'den sonra yerlerinden edilen Filistinlilerin mülklerine el koyma hakkını tanıdı.' ifadelerini kullanıyor.
Öte yandan banka hesaplarının da el koyma işlemlerine dahil edildiği söyleniyor. 1950 yılındaki bu yasayla İsrail'in 739.750 dönümden fazla tarım arazisinin, 73.000 evin, 7.800 atölyenin ve 6 milyon poundun kontrolünü ele geçirdiği söyleniyor.
Nekbe olayı öncesinde satılan toprakların da olduğu ancak Orta Doğu tarihçisi Rashid Khalidi'nin satılan toprakların çoğunun Lübnan ve Suriye asıllı yerleşimciler tarafından satıldığını, Filistinlilerin ise satılanlar içindeki payını %5-%7 arasında olduğunu tahmin ettiği belirtiliyor.
Filistinliler topraklarını satmadan önce onurunu Türklere ihanet ederek sattı. Sonra yeni sahipleri İngilizler, sömürge topraklarını Yahudilere sattı.
Tamamıyla kelime oyunu arkadaşlar. Türkiye'den örnek verelim. Topraklarımızın %52'si devlete aittir, yani hazine arazisidir, tapuları devletindir (netten bakabilirsiniz) %40 kadarı da dağlar, bataklıklar gibi mülkleştirilemeyen, gerek olmayan arazilerdir, bunların tapusu yoktur. Kalan %7 - %8 kadar arazi de bireysel vatandaşlar, şirketler, vakıflar, dernekler gibi tapu sahipleri arasında bölüşülür. Aynı rakamları Filistin'e uyarlarsak %6 diyor yani hemen hemen bütün Filistin'liler topraklarını satmış. Bu durumda "davaları" boşa düşeceğinden şimdi inkar yoluna gidiyorlar.
Mevzunun tamamını niye yazmıyorsunuz? Filistin diye bir ülke var mıydı, ne zaman ne sebeple kuruldu ordan başlayalım. Kimin topraklarında kime ülke kurdurup birbirlerine toprak sattılar mı satmadılar mı tartışıyorsunuz? Şerif Hüseyin kim, Faysal kim, Abdullah kim, hicaz demir yolu neymiş, nolmuş, Atatürk ün geri çekilmek zorunda kaldığı ki bence savaş kaybettiği cephe hangisi ve ne yüzünden olmuş? Ya işte öyle. Zaten sizin olmayan toprağı bir süreliğine size verirler, ardından da maalesef çok üzülüyorum ama kan akıta akıta lime lime geri alırlar. Şimdi iyi mi oldu, gözlerini kan bürüdü hepsinin, duracaklar mı sizce? Bence istedikleri olana kadar insan öldürmeye devam edecekler. Hem artık sadece filistin değil, o gün cetvelle çizdikleri birçok arap ülkesinin sınırlarını istedikleri şekle sokana kadar devam edecekler. Toprakları bilmem de keşke Osmanlıyı hiç satmasaydınız.