Yaşları muhtemelen büyüktür. Bu kişiler Milan'ın hala eski Milan olduğunu zannederler. Bazıları ise Milan'ın o kadar güçsüz olmadığını kanıtlamak için alır fakat aldıktan 30 dakika kadar sonra büyük ihtimal Abate dışında Alex, Mexes ve Zapata'nın koruduğu defans hattından bir iş olmayacağını anlayacaktır. Gol yollarında ise Balotelli ve Bacca ile çok sıkıntı çektikten sonra bir daha almazlar.
Türkiyede fazla alan göremezsiniz. Tek amaçları gol atmaktır. Ne kadar gol yediklerinin önemi yoktur. Kanatlarına çok önem verirler. Sağdan Iturbe, soldan Gervinho ile saldırıp dururlar. Arada özellikle Pjanić veya De Rossi'ye verip orta sahadan atıp artislik yapmak isterler. Totti'ye büyük saygı duyarlar ve oyundan asla çıkarmazlar. Maçlarında en az 3-4 gol olma olasılığı %90 dır.
Inter sempatisi ve taraftarı olması yüksek ihtimaldir. Fazla popüler takım almayı sevmezler. ''Bak ben bu takımla bile yeniyorum herkesi'' derler. Bu kişiler biraz sinside olabilirler. Bazen ''Ben Inter'im sen de orta halli bir takım al'' derler fakat karşıdaki rakip bilmese bile, kendisi Inter'in sağlam defansa ve güzel orta saha oyuncularına sahip olduğunu bilir. Karşılarındaki rakipleri genelde içinden ''Yav bu adam neden Inter alıyor ki'' diyebilirler ama genelde karşılarına çok iyi oynayan birisi gelmedikçe yenilmezler. Adamın bir bildiği varki Inter'i alıyordur sonuçta. Oyunun sonuna doğru alacak takım kalmayınca ''Hadi birde Inter'i alayım bakayım nasılmış'' diyenlerde olabiliyor.
Juventus'u alanlar defans yapmayı seven kişilerdir. Genelde sempatik olurlar. Katı İtalyan savunmasını uygulamayı iyi bilirler. Kendileride bilir ki forvetleri tam bir kazma(Mandžukić, Morata, Zaza), defansları ise etten duvar olduğu için kontra atakla oynamayı severler. Eğer taktiklerini 5-4-1 yaparlarsa karşıdaki rakiplerinin gol atmaları çok zordur. Üstüne birde tek kontra atakla gelir size gol atarlar. Maç sonu bütün istatistiklerde geridedirler, ama genede maçı kazanmışlardır. Eğer klasik 3-5-2 oynuyorlarsa Chiellini, Barzagli ve Bonucci'nin 5 adama bedel olduğunu bilirler ve üstüne birde orta sahalarını kalabalık tutarlar. Eğer iyi oynuyorlarsa bu tipleri yenmek bayağı zordur.
İNGİLTERE
Defansif oynamayı pek sevmezler. Paslaşmayı seven adamdır. Oyunu hızlandırmayı severler. Arada sırada yetenekli gençleriyle ortadan olsun, kanattan olsun çalım atıp yardırmayı severler. Bu tip kişiler FM oynamayı da çok severler. Altın sarısı formayıda almadan maça çıkmazlar. Genelde Giroud'ya bir güzel saydırıp oyundan alırlar veya hiç oynatmazlar.
Genellikle orta halli veya zengin olurlar ama hava atmayı sevmezler. Mavi rengi sevme olasılıkları yüksektir. Kendilerine çok güvenirler. Futbolu çok yakından takip ederler. Bu arkadaşların bazıları Mourinho gibidir. 1 gol atınca taktiklerini 5-4-1 Park the Bus yapmaktan hiç çekinmezler ve maçın içine ederler. Eğer takımının analizini iyi yapıyor ve futbolcularını çok iyi tanıyorlarsa bileklerini bükmek zordur. Genellikle John Terry maçın sonunu göremez.
Maçı kazanmaktan çok eğlenmek için oynarlar. ''Maksat eğlence, kimin yendiği önemsiz'' derler. Sturridge'e top şişirmeyi severler. %90'ı Beşiktaş taraftarı değildir. Havalı ve eğlenceli olurlar. Playstation çıkışı bi kafeye veya sinemaya gidersiniz.
Bu arkadaşları kısaca özetlemek gerekirse ''Para var, huzur var'' derler. Birçoğu çok bilmiş olur. Yenilmeyi pek kabul edemezler. Bu kişilerin 2. takımlarıda PSG veya Real Madrid olur. Başka takım seçmeye pek yanaşmazlar. Genelde tek forvet(Agüero) oynarlar. Yaya Touré ile penaltı çizgisinin gerisinden kesinlikle en az 2 şut çekerler.(Bunu yapmayanı görmedim.) Bu kişilerin birde PES versiyonları vardır. Agüero ile aşağı, yukarı yaparak gol atarlar.
Orta yaş olmaları muhtemeldir. Manchester United'ın daha ölmediğini göstermeye çalışırlar. Maç içinde bol bol taktik değişirler. Açık ve atağa yönelik oynamayı severler. Takımlarının defansından bir cacık olmayacağını bildikleri için gol yemeden maçı tamamlayamazlar. Bu yüzden atabildikleri kadar gol atmaya çalışırlar.
Zekidir, çalışkandır, entellektüeldir. Başka takımlarla daha iyi oynayacağını bilir ama seçmez. Marco Reus ile orta sahadan şut çekmeye bayılırlar. Bu kişiler dakika 90 olsa bile maçı kurtarmak için bir sürü taktik yaparlar. Gerçek hayatta bile en sevdiği Avrupa takımı Dortmund'dur. Kesinlikle FM oynuyordur.
Maç içinde sıkıntılı kişilerdir. Yenilmeleri zordur. Genelde oyunu kanatlara dağıtmayı severler. ''En iyi savunma saldırıdır.'' diyip bütün takımla üstünüze hücuma geçerler. Gerçek hayatta çok sevecen iyi kalplilerdir ama maçın içinde size 6-7 tane bile atsalar asla durmazlar. Maç sonunda gamepad'i kafasında kırabilirsiniz.
Malesef nesilleri tükenmiştir. Kendilerini büyük bir özlemle anıyoruz.
Bu kişilerde M.City seçenler gibi ''Para var, huzur var.'' demiştir. Defanslarında Thiago Silva ve David Luiz gibi duvarları olduğu için her maça ''Çoktan kazandım ben yav'' diyip çıkarlar. Fazla taktikle uğraşmazlar. Altındaki adamlar ciğersizdir, yorulmazlar. Forvetlerindeki uzun burunlu, tekvandocu uzaylı adamla bol bol uzaktan veya kafayla gol atarlar.
Bu tarz kişiler Diego Simeone'nin başlattığı akımı oyunda da devam ettirmeye çalışırlar. Özünde iyi insanlardır. Büyük ihtimal NBA 2K'da oynuyorlardır. İlk seferde ''Ben buna fark atarım'' deseniz bile, şaşırtıcı derecede güzel oynarlar. Defansif oyunu benimsemişlerdir.
Birçoğu PES'den FIFA'ya yeni geçmiştir. Genellikle yaşları küçüktür. Bu tarz kişilerin rakipleri bellidir. Real Madrid'cilerle 2-3 saat boyunca 2 tarafta başka takım seçmeden maç yaparlar. Pas yapmayı sevselerde ileride ki insan üstü 3'lüsünü kullanmayı ihmal etmezler. Real Madrid'lilerden pek farkları yoktur. Maç içinde birbirlerinden hiç hoşlanmazlar. Sorsanız ''Ben zaten çocukluğumdan beri Barcelona'yı tutarım.(Yalan)'' derler.
Bunlar tam dayaklıktır. Bilen adamda alır, bilmeyende alır. NBA'da Miami Heat, Mortal Kombat'ta Scorpion alırlar. Araba olarakta BMW'yi de çok severler. Oyunu öğrenmektense işin kolayına kaçarlar. Altına aldıkları takım uzaylıdan hallice bir takımdır. Yenilmekten nefret ederler. Tek amaçları yenmektir. Siz güçsüz bir takım alsanız bile ''Bende Real Madrid'im'' demekten çekinmezler. Oyunun tadını çok güzel kaçırırlar. Hesabı genelde size ödetirler. Bunların PES versiyonu vardır birde ona hiç girmeyeceğim.
TÜRKİYE
En asil duyguların adamıdır. Takımlarını asla yalnız bırakmazlar. Takımlarını fanatik derecede severler. Genelde rakipleride Türk takımlarını alır. Maçları derbi havasında geçer.
AVRUPA
Sempatik olurlar. Eğlenmek için oynuyorlardır. Oyunu okumayı iyi bilirler. Bunlar gizliden gizliye Football Manager oynayan tiplerdir. En ücra köşedeki dandik takımları seçip, daha sonra Şampiyonlar Ligi Şampiyon'u yapmaya çalışırlar.
NOT: BU GALERİ SADECE EĞLENCE AMAÇLI YAPILMIŞTIR.