Fiestaların Anayurdu İspanya

İspanyollar sokakta yaşar, sokakta yaşamayı sever, eğlenceli ve sıcakkanlılardır. Sokak çocuğudur onlar. İspanya, Avrupa kıtasının en yaramazıdır. Ülkenin en batısında yazın güneş gece on olmuş hâlâ iyi kötü ışık veriyorsa neden eve dönsünler ki? Ülkenin iklimi de sokakta eğlenmeye müsait olunca her ay bir fiesta organize edilir. Portekizli lider Salazar 'Ben Portekiz'i üç f ile yönettim.' demiş bir röportajında. Futbol, Fado (Portekiz'e özgü bir müzik türü) ve Fatima (din). Bu Franco için futbol, fascismo,(faşizm) ve fiesta olmalı herhalde. 

Fiesta ne demektir peki? 

Türkçemizde birebir karşılığı olmasa da bayram, şenlik, yortu denilebilir.

Amerikalı turistler İspanya seyahatlerini fiestalara göre ayarlarlar. Ocak ayında Los Reyes ile başlayan fiestalar neredeyse tüm yıl sürer. İsa bebek doğduğunda ona hediye götüren büyücü krallar inanışa göre Avrupa, Asya ve Afrika'nın krallarıdır. Şehrin sokaklarında otobüsün üstünde gezerek çocuklara hediye dağıtırlar, geçit sırasında dans ve müzik eksik olmaz. İspanya'da yeni yıl hediyesini Noel Baba değil, sihirbaz krallar getirir çocuklara. 

19 Mart'ta Valencia'da Las Fallas vardır. Bu fiesta ise şehrin çok sevilen kişisi, fakirlere ve tüm ihtiyaç sahiplerine yardım eden bir marangoz olan Jorge'nin atölyesinde çalışırken çıkan bir yangında ölmesi üzerine ortaya çıkmış ve onu anma töreni bir fiestaya dönüşmüştür. 15-19 Mart haftasında Valencialılar tüm şehri ateşe verirler. Tüm yıl bir araya gelen arkadaş grupları Las Fallas'da sergilemek üzere dev kuklalar hazırlarlar. Kuklalar kâğıt, tahta, köpük gibi yanıcı maddeden olmalıdır. Kuklalar kimi zaman bir masal kahramanı kimi zaman da eleştirilen bir lider olur. En beğenilen ilk üç eser para ödülü kazanır. Ve 19 Mart gecesi aziz ilan edilmiş San Jorge anısına tüm kuklalar bir araya getirilip yakılır. 

Nisan ayında Fiesta de Abril Sevilla'da yani güney İspanya'da kutlanır. Tüm hafta boyunca İspanyollar geleneksel giysileri içinde sevillanas, flamenko yaparlar. 

Haziran ayında San Juan vardır. Yazın gelişi kutlanır, akan bir su kaynağından su içilir, ateş yakılıp üstünden atlanır, müzik grupları konser verir, sokaklarda yemek yenir, geniş alanlara atlıkarıncalar, salıncaklar kurulur. 

Temmuz'da San Fermin, Pamplona'nın çılgın fiestasıdır. Kırmızı beyaz giyinmiş katılımcılar, günlerce sokaklara salınmış boğaların önünde koştururlar. Tabii boğaların arenadan çıktığını kilise çanları haber verir, şehirde gerekli önlemler alınmış olur ve güzergâh da bellidir. Bu kadar önleme rağmen ufak tefek yaralanmalar bazen ölümle sonuçlanan kazalar da yok değildir. 

Valencia'nın Buñol kasabasında ise ağustos sonu Tomatino eğlencesi düzenlenir. Ürün fazlası domatesler kamyonetlerle meydana getirilir ve bembeyaz giyinmiş halk domates savaşına tutuşur. Sonunda ortaya kırmızı beyaz bir tablo çıkar.

Burada sayamadığım daha pek çok fiestası vardır İspanya’nın. Kimisi pagan inanışlarından günümüze kadar gelmiş kimisi ise koyu Katolikliğin izlerini taşır. Tüm bunlar için şehirler bir bütçe ayırır, maksat eğlenmektir, anmadır, dini ibadetlerdir, bir araya gelmedir, iletişimdir, dayanışmadır... Sanırım onlar için eğlence bir yaşam biçimi, bir kültür, yıllardan beri süregelen bir alışkanlıktır.  “Karı gibi gülme”, “ay çok güldük çok ağlayacağız” gibi deyişlerin olmadığı bir ülkedir. Fazla gülene, şakalaşana, çatık kaşlarla tepki verilmeyen topraklarda eğlenmek için her türlü fırsatın değerlendirilmesi de şaşırtıcı olmasa gerek.

Eğer bir gün yolunuz İspanya'ya düşerse programınızı fiesta ajandasına göre yapın derim.

Zeynep Öztekin Yıldırım

Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio'nun editöryal politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio

Popüler İçerikler

Arkeolog Muazzez İlmiye Çığ 110 Yaşında Yaşamını Yitirdi
Montella Görevini Bırakırsa A Milli Takım'ın Başına Kim Geçmeli?
TSK'dan Atatürkçü Teğmenlerin Kılıçlı Yemini İçin Açıklama: "Mesele Kılıç Değil, Emre Uyulmaması"