İSTANBUL (AA) - Fetullahçı Terör Örgütü'ne ( FETÖ ) yönelik soruşturma kapsamında firari olarak aranan ve meslekten ihraç edilen eski savcı Zekeriya Öz'ün, Dubai'de yaptığı tatilin masraflarını ödediğine ilişkin belge verilmesi için azmettirdiği gerekçesiyle yargılanan sanıklar Tayfun Aktaş ve Aytaç Ocaklı 'tehdit' suçundan 1 yıl sekizer ay hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme, sanıkların cezalarının hükmünün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verirken, Öz'ün dosyasını ayırdı.
Bakırköy 5. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuksuz sanık Tayfun Aktaş ile tarafların avukatları katıldı.
Duruşmada son sözleri sorulan sanık Tayfun Aktaş, firari sanık Zekeriya Öz ile hiçbir alakası ve yakınlığı olmadığını ifade ederek, beraatini istedi.
Şikayetçilerin avukatları da söz alarak, sanıkların cezalandırılmasını talep etti.
Dosyayı karara bağlayan mahkeme heyeti, sanık Zekeriya Öz’ün halen arandığı için savunması alınamadığından dosyasının ayrılmasına ve hakkındaki yakalama kararının devamına hükmetti.
Sanıklar Aytaç Ocaklı ve Tayfun Aktaş'ın, katılan Halil İbrahim Demirhan'a karşı 'birden fazla kişiyle birlikte tehdit' suçunu işlediklerinin sabit olduğuna karar veren mahkeme heyeti, sanıkları ikişer yıl hapis cezasına çarptırdı. Sanıklar Ocaklı ve Aktaş'ın yargılama safhasındaki davranışlarını indirim sebebi sayan heyet, sanıklara verilen cezayı 1 yıl sekizer aya indirdi.
Mahkeme heyeti, sanıkların sabıkasız oluşunu, maddi bir zararın olmamasını, kişilik özelliklerini, duruşmalardaki tutum ve davranışlarını göz önüne alarak, haklarındaki hükmün açıklanmasını geriye bırakılmasına karar verdi.
Sanık Aytaç Ocaklı hakkında katılan Halil İbrahim Demirhan'a karşı, 'aracı ölümüne neden olabilecek şekilde emniyet şeridinde hızlı kullanmak suretiyle tehdit' suçunu işlediği iddiasıyla dava açıldığını anımsatan heyet, sanığın, isnat edilen suçu işlediği hususunda cezalandırılmasına yetecek yeterli ve inandırıcı delil olmadığından beraatine hükmetti.
Mahkeme Başkanı Alper Elmas, sanık Tayfun Aktaş ile ilgili karara muhalefet şerhi koydu.
Mahkeme tutanağına yazılan şerhte, 'Sanık Tayfun Aktaş'ın üzerine atılı tehdit suçunu işlediğine dair her türlü şüpheden uzak, kesin, inandırıcı ve somut delil elde edilemediğinden, üzerine atılı müsnet suçtan beraati görüşünde olduğumdan çoğunluğun tehdit suçundan cezalandırılması yönündeki kararına muhalifim.' denildi.
- İddianameden
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, İstanbul 72. Asliye Ceza Mahkemesince Tayfun Aktaş ve Aytaç Ocaklı hakkında, Ali Demirhan ile Halil İbrahim Demirkan'ı 'tehdit etmek' suçundan dava açıldığı anlatılmıştı.
İddianamede, bu davadaki sanıkları azmettiren kişi olarak 'tehdit' suçuna iştirak ettiği gerekçesiyle suç tarihinde İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekili, soruşturma sırasında ise Bolu Cumhuriyet Savcısı olarak görev yapan Zekeriya Öz hakkında da ayrıca şikayette bulunulduğu kaydedilmişti.
HSYK Teftiş Kurulu Başkanlığının da Öz hakkındaki bu şikayet dilekçeleri ile soruşturma dosyasındaki ifade tutanaklarını, yetkili ve görevli Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığına gönderdiği ifade edilmişti.
Öz'ün azmettirmesiyle sanıklar Tayfun Aktaş ve Aytaç Ocaklı'nın, Ali Demirhan'dan Dubai masraflarının ödendiğine dair belge vermesi isteğinde bulunduğu belirtilen iddianamede, 'istenilen belgede masrafların Zekeriya Öz tarafından ödendiğine ilişkin bildirimde bulunulmasını' talep ettikleri kaydedilmişti.
İddianamede, şunlar kaydedilmişti:
'Tayfun Aktaş ve Aytaç Ocaklı, istedikleri sonucu elde etmek için 'bu işin sonunun kötü olacağı, haklarında soruşturma dosyaları hazırlanacağı, iş birliğine yanaşılmaması halinde kendilerine hayatı zindan edecekleri' şeklinde müştekileri tehdit eyleminde bulunmuşlardır. Hatta yapılan mücadeleyi savaş olarak yorumlayan sanıklar Aktaş ve Ocaklı, hükümetin düşürüleceğini, yanlış tarafta olduklarını, sonunda durumlarının iyi olmayacağını, istedikleri belge ve bilgileri vermelerinin doğru olacağını belirterek, tehdit eylemini sürdürmüşlerdir. Suç tarihinde Cumhuriyet Başsavcıvekili olarak görev yapan Zekeriya Öz'ün var olduğu tahmin edilen idari ve yargısal gücüne dayanarak yapılan tehdidin müştekiler üzerinde inanılır olmasını sağlamaya çalıştıkları, istenilen sonucun sağlanması için Öz'ün talimatı ve yönlendirmesi ile tehdit eyleminde bulundukları sonuç ve kanaatine varılmıştır.'
İddianamede, sanıklar Zekeriya Öz, Tayfun Aktaş ve Aytaç Ocaklı'nın 'tehdit' suçundan ikişer yıldan beşer yıla kadar hapis cezasına çarptırılmaları istenmişti.