Ferah Altuntaş Yazio: Hukuk Fakültelerinde Eğitim Kalitesini Ne Belirler?

Üniversite sınav sonuçlarının açıklandığı bu dönemde birçok üniversite öğrenci adayı tercih heyecanı yaşamakta. En gözde ve talep edilen bölümler arasında yer alan hukuk fakülteleri, mülkün temeli olan adaleti gerçekleştirecek insanları yetiştirmektedir. Bu nedenle hukuk fakülteleri, en önemli eğitim kurumlarından biridir. Peki, bir hukuk fakültesinin kalitesini ne belirler? Hangi veriler bir fakültenin iyi olmasını ve kaliteli bir hukuk eğitimi vermesini sağlamaktadır?

Özellikle son yıllarda hukukçuların sayısındaki artışın son derece yüksek olması ile beraber, eğitim ve kalitenin de aynı oranda artış gösterdiğini söylemek pek mümkün olmayacaktır.

Eğitim ve nitelikli hukukçuların kalitesinde düşme, son zamanlarda sık sık dile getirilmeye başlanmıştır. Ancak bu düşüşü sadece hukuk fakültelerinde verilen eğitimin yetersizliği olarak görmek doğru olmayacaktır. Hukuk eğitimi hem öncesini hem de sonrasını içine alan, bir bütün halinde incelenmesi gereken olgudur. 

Öncelikle hukuk fakültesinde iyi bir hukuk eğitimi verebilmek için bu bölümü kazanan öğrencilerin belli bir bilgi ve zekâ seviyesinin üstünde olmaları gerekmektedir. Ayrıca okuma alışkanlığınızın olması, okumayı sevmeniz, okuduğunuzu anlayabilmeniz, duygu ve düşüncelerinizi sözlü veya yazılı olarak ifade edebilmeniz ve karmaşık yaşam olaylarını birbirinden ayırabilecek mantığa sahip olmanız gerekir. Ne yazık ki, yıllar içinde bu konularda büyük gerilemeler yaşanmıştır. Liseden mezun olan ve hukuk fakültesi kazanan gençlerin çoğunun okuma alışkanlığının olmadığı gözlemlenmektedir. Kalın romanları okumaktan kaçınan bir öğrencinin, altı yüz sayfalık bir hukuk kitabını okuyup anlaması elbette kolay olmayacaktır. Hukuk fakültesi öğrencisinin aynı zamanda matematik bilmesi de gerekmektedir. Matematik, iyi okuma ve analiz gerektirmektedir. Bu da hukuk mesleğinin gereklilikleri arasında yer almaktadır.

Son yıllarda ülkedeki vakıf üniversitelerin sayısı da önemli ölçüde artmıştır. Aynı zamanda hukuk fakültelerinin sayısında da artış gözlemlenmiştir. Bu sevindirici bir gelişmedir ve rekabet ortamının yaratılması ve hukuk okumak isteyen gençlere yeni fırsatlar sağlanması konusunda desteklenmelidir. Ancak, ne yazık ki, bazı vakıf üniversiteleri son derece düşük puanlara sahiptir. Herhangi bir devlet üniversitesine giremeyen öğrencilerin vakıf üniversitelerinin hukuk fakültelerini tercih ettiği de görülmektedir.

Türkiye'de hukuk eğitiminin 4 yıl olduğu bilinmekte ve bu sürenin kısa olduğu da sıklıkla dile getirilmektedir. Örneğin Almanya'da lise eğitiminin ardından 3.5 yıllık hukuk eğitimi verilmektedir, ancak bu eğitim sonrası stajlarla birlikte değerlendirildiğinde 5.5-6 yılı bulmaktadır. Bu nedenle, hukuk fakültesinden sonra avukat veya hâkim olmak isteyenler için asgari yaş 28'dir. Yani eğitim bu yaşa kadar devam eder. Amerika Birleşik Devletleri'nde liseden sonra dört yıllık bir bölümü tamamlayan kişiler hukuk fakültesine girebilirler. Görüldüğü üzere ülkede hem hukuk fakültesine girme yaşı hem de mesleğe başlama yaşı nispeten yüksektir. Öğrenci belli bir olgunluk düzeyine ulaştıktan sonra hukuk fakültesine girer ve belli bir bilgi ve olgunluk düzeyine ulaştıktan sonra meslek hayatına başlar.

İyi bir hukukçu nasıl olmalıdır?

Hukuk sistemi ne kadar gelişmiş olursa olsun, bu sistemin uygulanmasını sağlayacak yeterli bilgi ve de yeteneğe sahip hukukçular olmadığı sürece adaletten söz edilmesi mümkün olmayacaktır. İyi bir hukukçu nasıl olmalıdır? Hukuk fakültesini seçmek isteyen öğrenciler, hangi özelliklere sahip olmalıdır?

İyi bir hukukçunun öncelikle iyi bir hukuk bilgisine sahip olması gerekmektedir. Doğru bir biçimde hukuk kurallarını yorumlayıp uygulama yetisine ve de tekniğine sahip olmalıdır. Karmaşık olayların iyi bir şekilde analizini yapabilmeli ve hakkaniyete uygun olarak çözebilecek yetiye sahip olmalıdır. Objektif kalabilmeli, mesleğini sevmeli, idealist olmalı ve hukukun üstünlüğüne inanmalıdır. Tüm bunların dışında elbette insanlar ile iyi ilişkiler kurabilmesi, konuşma ve yazı yeteneklerinin gelişmiş olması, entelektüel seviyesinin yüksek ve sosyal olması gibi pek çok olumlu özelliği de kişiliğinde bulundurmalıdır. 

Hukuk eğitimi ile avukatlık mesleğinin icrasında kalite nasıl artırılmalıdır?

Eğitimde kaliteyi artırmak için üniversiteye girişte, çalışma disiplinine bağlı öğrencilerin kazanmasını sağlayacak bir taban puanı ve barajı belirlenmelidir. Fakültelerde verilen eğitim ve öğretim standartlarının yükseltilmesi de eğitimde kalitenin sağlanmasına yardımcı olacaktır. Tek başına taban puan uygulaması yeterli olmayacaktır. Başarılı olmak için altyapıya sahip olan gençlerin, altyapıdan yoksun fakültelerde okuması, pek çok vakıf ve devlet üniversitesinin kabul edilebilir standartlar altında eğitim sunulması, hak ettikleri eğitimi almalarını engelleyecektir. Bu nedenle hukuk fakültelerinin kontenjanlarının azaltılması ve eğitimde standartların belirlenmesi yönünde Türkiye Barolar Birliği’nin yürüttüğü çalışmalar bulunmaktadır.

Bu kapsamda, TBB temsilcileri, çok sayıda hukuk fakültesi dekanı ile toplantılar düzenleyerek ölçüt tespiti çalışmaları da yapmaktadır. Bu çalışmaların amacı ise eksikliklerin belirlenmesi, kısa sürede düzeltilmesi, kamuoyu ile bunların paylaşılması ve öğrencilerin tercihlerinde dikkate alınmasını sağlamaktır. 

Avukatlık sınavı da bir diğer tartışılan konular arasında yer almaktadır. Pek çok hukuk öğrencisinin avukatlık yapma isteği ile mezun olduğu düşünülecek olursa merkezi bir sınav yapılması zorunlu olarak görülmektedir. İcra, noter ve tapu dairelerinde de belli oranda hukuk fakültesi mezunu çalıştırılma zorunluluğunun getirilmesi avukatlık sınavlarını geçemeyenlerin de iş bulmalarını sağlayacaktır. Aynı zamanda aile hekimliği gibi aile avukatlarının da, diğer ülkelerde de görüldüğü üzere, ülkemizde bulunması hem olası sorunların ortaya çıkmasını engelleyebilecek hem de birçok mezun için iş avantajı sunacaktır. Ek olarak meslek için eğitimler ile de avukatların kendilerini sürekli geliştirmeleri sağlanabilecektir. 

Instagram

Linkedln

Facebook

Popüler İçerikler

Zoru Başardık: Karadağ'a Üç Puan Hediye Eden Milli Takım'a Gelen Tepkiler
Kılıçlı Yemin Olayında Yeni Gelişme: Teğmenlerden Sonra Komutanlar da Disipline Sevk Edildi
Montella Görevini Bırakırsa A Milli Takım'ın Başına Kim Geçmeli?