Fenerbahçe - Galatasaray Maçı İçin Yazılmış En İyi 10 Köşe Yazısı

Kadıköy'de van Persie'nin Gecesi | Fenerbahçe 2-0 Galatasaray

Galatasaray'ın bu maç öncesinde iddialı olan tek unsuru taraftarıydı. Ne teknik adamı, ne futbolcular bu iddiayı taşıyabildi.

0-0'da oyun yok, 1-0 'da reaksiyon yok, 2-0'da reaksiyon yok. Fenerbahçe'nin devre arasında yaptığı sistem değişikli dikkat çekiciydi. Aynı takımla geldi kenardan ama Sow ile Volkan Şen kanatlara geçti, Alper merkeze geldi ve ekonomik oynama imkanı sağladı. Bence de doğrusunu yaptı.

Riekerink ise bu dönemde Sinan'ı çıkarıp Yasin'i aldı. Ne değişti ki bunla? Ahmet çıktı, Mehmet girdi.

1-0 öndeki hoca hamle yapıyor, Riekerink yapmıyor. Sneijder'i alıyor, bari bırak Sneijder kötü oynasın.

Duran top olur, uzaktan falan atar.

Onsuz da 2'yi yedin. Bruma'yı bir de merkeze aldı. Resmen diyor ki, 'Sen kanatta çok iyisin, gerek yok, sen kalabalığın arasına gir.' Bruma'nın kariyerini bitirmektir bu...

Olmaz!.

Devamı...

Koskoca G.Saray, değil bir pozisyon, yarım pozisyon bile bulamadı ve F.Bahçe son pasları iyi yapsa yine facia yaşanabilirdi.

İddia ediyorum, ligin hangi takımını dün gece G.Saray'ın yerine Fenerbahçe'nin karşısına çıkarsanız çok daha şahsiyetli futbol oynarlar, en azından taraftarlarına daha fazla umut verirler ve hiç olmazsa da bırakın bir golü, bir pozisyon bulurlar.

Diğer bir deyimle dün gece Fenerbahçe'nin kalesini Volkan Demirel değil de U14 takımının kalecisi korusa Galatasaray yine de gol atamazdı.

Galatasaray için tablo dün gece işte bu kadar vahimdi.

Fenerbahçe'nin taktiği klasik. Takım savunmasını mükemmel uyguladılar. Rakipten kimsenin rahat pas yapmasına izin vermediler. Kaptıkları toplarda da gerek Sabri'nin gerekse Carole'un arkasına attıkları toplarla hem pozisyonlar hem de goller buldular.

Top kontrolü G.Saray'da gibi görünse de topu alıp sağdakine vermek oradan sola vermek, oradan geriye oynamak futbol değildir. İşte G.Saray bunu yaptı. Daha doğrusu belki de F.Bahçe'nin taktik anlayışı G.Saray'ın oynamasına hiç izin vermedi.

Devamı...

Fenerbahçe, maçı çok net kazandı. Bu skora hiç kimsenin bir bahane bulma şansı yok. Fenerbahçe'de herkes birbirine yardım ederek çok iyi mücadele etti. Sarı-lacivertlilerde 'Şu oyuncu vazifesini yapmadı, kötü oynadı veya kötü mücadele etti'diyemezsiniz. Peki Galatasaray için ne söylersiniz?

Ben bir tek cümle söylerim...

Çünkü 'Defansta bunu yaptı, hücumda şunu yaptı, işte efendim bu olmasaydı şu olurdu' lafları hikaye kalır. Galatasaray takımı için söyleyebileceğim bir tek cümle var: Bu Galatasaray takımından bir cacık olmaz! Ne bir oyun planları var, ne yardımlaşmaları var, ne de mücadele güçleri...

İnanılır gibi değil: Bruma adam geçecek, şut çekecek, Bruma pas verecek de Galatasaray gol atacak.

Dünyada böyle bir şey kaldı mı? Bruma'ya bu takımda yazık oluyor. Bruma için söylenecek şey bu!

Devamı...

İki temel durum maç öncesi belirleyiciydi:

-İlk olarak ilk golü atanın kazanması oyun stilleri nedeniyle kuvvetle muhtemeldi.

-En az bunun kadar belirleyici olan ise Riekerink’in seçimleriydi.

Ortayı niye üçlemedi?

Cuma günü sahaya çıkacak 11 geldiğinde Hollandalı’nın ne yapmak istediğini düşünmeye başladık. Dün bunun üzerine bayağı kafa patlattığım bir yazı yazdım. Ancak onca ‘beyin fırtınası’ sonrası ne yalan söyleyeyim hala tam olarak anlayabilmiş değilim. Rakibin Topal ve Lens’ten mahrum çıktığı maçta orta sahayı kuvvetlendirmek bir önemli seçenekti. 

Devamı...

Oyun kalitesi ve pozisyon zenginliği bakımından zengin bir derbi olmadı. Avrupa’nın üst düzey liglerindeki hemen hemen tüm maçları izleyen biri olarak dünkü maçın seviyesini  her anlamda çok düşük buldum.. Pas kalitesi, saha parselizasyonu, yardımlaşma, alan daraltma, hücum aksiyonları son derece yetersizdi.

Fenerbahçe'nin en azından bir planı vardı. Belki genel anlamda evlerinde oynamalarına rağmen 0-0 iken de çok defansif göründüler ama orta alanda kazandıkları toplarla rakip kaleye hızlı gitme gibi bir planları vardı. Buna karşın G.Saray ise topa sahip olmasına rağmen rakip ceza alanına hiç giremedi. Şu kadarını söyleyelim kaleci Volkan yere yatmadan bir derbi oynadı. 

De Jong ve Tolga’dan kurulu orta saha oyunu kuran, organize eden ve geliştiren oyuncular değil. En fazla top kazanırlar rakibi bozarlar. Artık  birisi Tolga’ya iyi şut atmadığını artık söylesin. Bir oyuncu bu kadar mı kendini bilmez?

Devamı...

Birbirinden kötü iki takım ve ne yaptığı belli olmayan, garip düdükler çalan bir Cüneyt Çakır. M.Topal, Lens gibi iki önemli silahı olmamasına rağmen günün sonunda, hazırlanış ve atılış bakımından harika bir gol, Josef’e verilmeyen bir penaltı ve verilen bir penaltı ve kaçan iki önemli fırsat. Yani F.Bahçe’nin ölüsü bile yetti G.Saray’a.

Galatasaray'ın zaten rezil ötesi bir teknik direktörü vardı ve dün de kendisine Sneijder, Eren, Carole, Serdar ve De Jong da eklenince mağlubiyet kaçınılmaz oldu.

Son yıllarda bu kadar düdük çalınan bir maç var mı? Sanmıyorum. Bir ara esnemekten çenem ağrıdı inanın. Tamam Cüneyt Çakır sadece düdük çalmak için çıkmış çıkmasına ama oyunculara ne demeli?

Galatasaray'ın oynadığı futbola inanamıyorum. Bir takım bu kadar mı aciz olur! Evet G.Saray, Kadıköy’de 6 yedi, 5 yedi, 4 yedi, 3 yedi, kimi zaman yenilmedi, şampiyonluk kupasını da aldı ama dünkü kadar aciz, ezik ve zavallı bir G.Saray hiç ama hiç seyretmedim.

Devamı...

TT Arena'da tribünlere'Riekerink Bey diyeceksiniz' diye pankart asanlara ben de 'Bay Bay Riekerink' başlığıyla cevap veriyorum.

Mancini, Prandelli, Hamza Hoca dahil üst üste 3 derbi kaybetmemiş hocaları gönderenler Eren'in yerine oyuna Cavanda'yı alan Riekerink'i dilerim yönetim baş tacı eder!

Lens ve Mehmet Topal'ın olmamasını fırsat görüp Kadıköy'deki 17 yıllık esaret zincirini kırma adına, 'O gün bugün' diyenlere G.Saraylı oyuncular rezil ve etkisiz futbolla karşılık bile veremedi. Eğer; Aziz Yıldırım başkan olsaydı, Selçuk, Yasin, Josue ve Podolski'nin kulübede oturmasına engel olur, G.Saray'ın De Jong, Sinan, Eren'li bir kadroyla derbiye çıkmasına izin vermezdi.

Riekerink'in tercihi bırakın derbiyi kazanmayı F.Bahçe'ye kafa tutacak gücü ve kalitesi yoktu..

Devamı...

F.Bahçe için lig yeni başladı. Takım oluyorlar, gelişiyorlar ve Anka Kuşu gibi küllerinden doğuyorlar.

Aslında en güzel yorumu Riekerink yaptı; 'Ayıyı vurmadan postunu satamazsın' dedi. Florya'da hazırlanırken, Seyrantepe'den otobüse binerken veya mikrofonlara konuşurken, 'Kazanacağız' demek kolay ve iddialıydı. Ama o zemine çıkıp da 50 bin kişinin gözüne baktığınızda, bir anda konuşulanlar-söylenenler unutuluyor. Nasıl ki 17 yıl önce Kadıköy'e gelenler bu hissi tattı, her Galatasaray oyuncusu gibi bu kadro da geçmiştekilerin duygularını anladı. Elimizde 18 yaşına gelmiş, reşit olmuş hatta 'oy' hakkını kazanmış bir rekabet var. Dursun Özbek'in dediği 'sürprize' kapalı, psikoloji sınavı sorularında yer aldığı anlamında; 'öğrenilmiş; çaresizlik'...

Teknik adamlar maç öncesinde görevler verdiler, tahtaya isimler yazdılar, eşleşmeler yaptılar. Hafta içinde taktik çalışıp, duran top organizasyonları için planlarını da anlatmışlardır.

Ama hesapta olmayanların hikayeye mürekkep sürdüğü bir maça çıkıyorlardı.

Devamı...

Galatasaray, Kadıköy’e galibiyet için gitti. 17 senelik galibiyet hasretini bitirecekti. Vay anasına be! Hangi futbolcuyla, hangi antrenörle Fenerbahçe’yi yeneceksin? Trabzon, Başakşehir karşılaşmaları ve dün geceki derbiye baktığımızda bu futbolcularla, bu sistemle sarı-kırmızılıların maç kazanması çok zor. Koca bir 45 dakika geçiyor. Sadece Bruma’nın kaleye yumuşak bir şutu var. Van Persie ilk golünü atıyor, topa vurduğu yerde ne bir stoper ne bir orta saha oyuncusu var. Olacak iş değil!

Hadi ondan da vazgeçtim. Serdar Aziz öyle bir penaltı yaptırdı ki, buna milli futbolcu demek için bin şahit lazım. Demek ki beyin tutulması falan yaşıyor. Hocaya kızalım, eleştirelim ama bu futbolcularla başka hoca olsa ne yapabilir? De Jong ise evlere şenlik. Al Selçuk’u vur Hollandalıya, değişen bir şey yok. Sneijder büyük yıldız. Bu nasıl yıldızlık. Maç öncesi demeç veriyor, ‘Ben galibiyetten başka skor tanımam’ diyor. Herhalde Galatasaray taraftarıyla Türkiye’de futbolu bilenlerle kafa buluyor. Eren Derdiyok kanat topları gelmeyince takımını bir kişi eksik bırakıyor. Galatasaray’ın böyle bir santrfora mı ihtiyacı vardı yoksa rakibini bire birde geçebilen, daha iyi mücadele edebilen, hem ara toplarda hem de kafa toplarında etkili olan bir santrfora mı ihtiyacı vardı?

Devamı...

Futbol kalitesinin çok düşük olduğu bir 90 dakikadan galip çıkan ev sahibi Fenerbahçe oldu. Fenerbahçe'nin dünkü orta saha formatı (Souza, Neustadter, Van Persie) ile organize bir futbol oynaması mümkün değildi. Taktik olarak yapılacak en doğru iş; seyirci avantajını da arkasına alıp hırslı mücadele etmek, Bruma'nın kulvarını yardımlaşmalı kapatarak takım savunmasını ihmal etmemek ve de ani çıkışlarla pozisyon bulabilmekti.

Bu maç başında bir kere gerçekleşti; onda da Volkan Şen topa vurmakta biraz geç kalınca Hakan Balta çabuk davranıp tehlikeyi önledi. Ondan sonra da kısır döngü izledik. Fenerbahçe devre biterken güzel bir organizasyon sonucu, Şener'in asistinde Van Persie'nin şık vuruşuyla skor avantajını yakaladı. Bu yarıda 'Galatasaray ne yaptı?' dersek cevabı 'Hiçbir şey' olur.

Topa sahip olma oranı Fenerbahçe'den yüksek ama hücumda değil pozisyon bulabilecek, tehdit edecek atağı dahi yok. Buna karşılık takım savunması da her an sallantı halinde.

İkinci yarı Galatasaray doğal olarak daha fazla risk alarak oyunu karşı alana yıktı. Ama oyun anlayışı ile gol bulmak büyük, hem de çok büyük şans eseriydi. Eren ile Sneijder hayalet gibiydiler.

Devamı...

Popüler İçerikler

Kızılcık Şerbeti'nin Görkem'i Özge Özacar'dan Pembe'nin Osmanlı Tokadına Yanıt
Okullardaki Yılbaşı Kutlamalarına Gelen Yasağa Mustafa Sandal'dan "Onlara İnat 'Duble' Kutlayacağız!" Tepkisi
Sosyal Medyada Süren Öğretmenlik Tartışması: Az Çalışıp Çok mu Maaş Alıyorlar?
YORUMLAR
21.11.2016

Bir Fenerbahçe taraftarı olarak galibiyetten memnun oldum tabi ki. Ancak şu spor yazarlarını aklım almıyor. Bu abiler bu kadar iyiyseler futbolun içinde aktif rol alabilselermiş ya da aldıklarında mükemmel işler yapabilselermiş. Oh ne güzel oturduğun yerden üfür, snayder kötüymüş, rikerink bir şey yapmamış, sahadakiler ruhsuzmuş. Oh ne güzel ben de yazarım aynılarını. Hepsini gereksiz buluyorum. Eğer birisini eleştireceklerse eleştirdikleri konuda çok daha iyisini yapmış olmaları gerekir. Bence zaten başarısız oldukları için medyada yorum yapıyorlar. Başarılılar sahada yer alıyor çünkü.(Bu arada benim yaptığım eleştiri değil gözlem)

ben de Fenerbahçeliyim ve tek kelimeyle adamsın. Boş boş yorumlar yapmış çoğusu. Bu kötü şu berbat o rezil.. Tam sokak ağzıyla konuşmuş büyük çoğunluğu.

21.11.2016

Kısacası 18 yıldır olduğu gibi eşek düzer gibi düzdük...

Pasif Kullanıcı
21.11.2016

Şampiyon Beşiktaş.. :D

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ