Fenerbahçe - Beşiktaş Maçı İçin Yazılmış En İyi 10 Köşe Yazısı

“Maçı ilk yarı ve ikinci yarı olarak ikiye bölmek lazım” diye başlayacaktım ama ortada ilk yarı namına bir şey yok ki, nereden nasıl böleceksin bu müsabakayı! Her şey garip, her şey tatsız, neresinden tutsan elinde kalan bir ilk devre oynandı Kadıköy’de... Uzatma tabelasında+45 yazsa; “Ya bu devre hiç olmadı, biz futbol oynamadık arkadaşlar, haydi bir daha deneyelim”  deseler yeriydi neredeyse.

İlk yarıdan akılda kalan iki gösteri var sadece... Emenike’yi haftalardır ben de eleştiriyorum ama perşembenin gelişi çarşambadan o kadar belliydi ki. Nijeryalı’yı formsuz olduğunu, ilk hatasında tepki alacağını bile bile oynatmakta ısrar etmek tamamıyla teknik yönetim hatası. Kimse İsmail Kartal’a Emenike’yi unut demiyor ki, dünyanın her yerinde her formsuz futbolcuya ne yapılıyorsa onu yapabilirdi pekala: Biraz kulübede oturtmak. Biraz mental destek. Hepsi bu. Ayrıca Emenike o formayı çıkardıktan sonra tekrar giyip girmemeliydi. O forma Lefter’in, Cihat’ın, Alex’in forması. Formanın değerini bir türlü öğrenemeyen adamın istikameti soyunma odası olmalıydı artık.

Sonra bir garip gösteri daha... Başrolde bu kez 76 milyonun gözü önünde küfürü sıradanlaştıran adam. Hakemler Emre’nin küfürlerine ceza veremiyorsa, RTÜK devreye girsin bari. Çünkü bu adam her sene prime-time’da 2-3 kere sövüyor yahu!

Devamı...

Beşiktaş'ın Brugge şoku sonrası derbi planı ve 11'i doğru muydu? 

Bence gerek kadro seçimi gerekse oyun anlayışı Bilic'in maç öncesindeki doğrusuydu. Ben Brugge maçındaki iki forvetli sistemi başarılı olmuş olsaydı dahi Biliç'in bu maça yine böyle çıkacağından emindim. Çünkü bu karşılaşmada üstünlüğün Beşiktaş açısından ele alınması, orta saha özellikli oyuncuların fazlalığı ile oluşturulan kadrodan geçiyordu. 

Fenerbahçe'nin saha içinde yaşadığı sıkıntılardan Bilic faydalanamaz mıydı? 

Emenike problemi hakikaten enteresandı. Ama İsmail Kartal'ın Emenike'yi ısrarla bu kadar oynatması, tercih etmesi açıkçası olaylara çanak tutmak demekti. İsmail Kartal şimdi haftaya da her şeyi yok sayıp Emenike'yi oynatacak mı? İşin ilginci Fenerbahçe'nin kendi içinde oluşturduğu bu olumsuz ortamı bitiren Bilic'in yardımcısı Edin Terzic oldu. Yani ne Emenike, ne Emre ne de taraftar. Terzic olaya müdahil olarak her şeyi bitirdi. Ayrıca ikinci yarıda ortam Beşiktaş'ın lehineydi. Yani Kadıköy'ün coşkulu, baskılı ortamı yerine rahatça oynayabileceği bir ortam vardı. Beşiktaş bunu oyun olarak kullanabildi ama sonuca yansıtamadı. Siz rakibinize bitirici darbeyi vuramazsanız, o da oyun içinde kalıp, sizin yapamadığınızı aynı Sow gibi 90 artı da yapar. Yani kısaca Beşiktaş hiç tahmin edilemeyen bu atmosferde golü atamayarak eline gelen fırsatı kaçırdı.

Devamı...

Seyirci Emenike’yi istemiyor, Emenike de oynamak istemiyor. Ama İsmail Kartal formasını çıkarıp sahayı terk eden Emenike’yi kündeyle sahaya döndürüyor.

Seyircinin daha 20. dakikada santrforunu rakipten sayıp yuhalaması anlaşılır bir iş değil. Ancak kader maçında ortada böyle bir kriz varken onu canlı tutup körüklemenin manası da yok. Emenike’nin yaptığı hareketin karşılığı sarı kart. Aydınus vermemiş olsa da...

Sahaya döndüğünde sarı kart görmesi kesin bir oyuncuyla risk almak neyin nesi? Aynı şuursuzluğu iki dakika sonra protestolar daha da arttığında tekrarlamayacağı ne malum? İnat, kolaylıkla kırmızı kart getirebilecekse asıl kontrol kaybı teknik heyettedir.

Fenerbahçe formasını çıkaranın da, maçın 20. dakikasında ıslıklayanın da statta işi yoktur. Ama garip bir duruma teslim oldu Fenrbahçe. Galatasaray maçları dışında hiçbir konsantrasyon yok. Beşiktaş maçının 20. dakikasında kendisini sabote edecek kadar kopmuş... Gerçek olan şu: Bir reset atmak lazım artık. Bunu düzeltmek lazım.

Devamı...

Öncelikle izlediğim en tuhaf maçlardan biriydi. Aklıma gelen tuhaflıkları sayıyorum.

1-Gökhan'ın sakatlığı, 2-Emenike'nin çıkardığı olay, 3-Emre'nin Bilic'e çıkışması, 4-Kuyt'ın sakatlığı, 5-Tolga'nın ve Tolgay'ın sakatlığı...

Tüm bu garipliklere rağmen bu durum Fenerbahçe'yi ideal hücum hattına doğru götürdü.

Doğru santrfor Webo, son vuruşçu Sow ve topla giden Alper...

Webo, Galatasaray maçında da, bu maçta da rakip stoperlere üstünlük kurdu. Webo'nun Atiba'ya kurduğu üstünlükten geldi gol. Eğrisi doğrusuna geldi ilginç bir şekilde. Bu takımın tek santrforu var: Webo.

Dün şahane oynadı. 40-50 metreden gelen topu indirip Sow'a müthiş bir servis yaptı ve gol geldi. Webo sahada olduğu bölümde iki kişilik oynadı.

Fenerbahçe, Beşiktaş'ı yenerek çok önemli bir galibiyet aldı. Kaybetseydi şampiyonluk yarışından kopma noktasına gelecekti. Emenike'nin sorunu daha da büyüyecekti.

Devamı...

Fenerbahçe son haftlarda, Cemal Süreya’nın düz yazılarından birindeki çorabının tekini ters giymiş adama benziyor. Adam ters giydiği çorabını ters yüz yapar, düzeldiğini düşündüğü anda bu sefer diğer tekini de ters giydiğini fark eder. Fenerbahçe teknik heyeti bir hafta önceki karşılaşmada gördüğü eksikleri düzeltiyor, bir bakıyor o maç başka bir eksikle yüzleşmişler. Trabzonspor maçından bu yana öyle böyle iki maçı arka arkaya kazanamamalarının temel sebebi buydu.

Yedi maçlık yenilmezlik serisinin ardından gelen bu altı maçlık kazanma istikrarı olmayan haftalarda Gençlerbirliği maçı dışında kötü oynamadılar. Gaziantep deplasmanı hariç birden fazla gol atamamalarıydı sorun!..

Dün de golü atacak oyuncularından biri olan Emenike kaçırdığı goller sonrası tribünlerin tepkisine formasını çıkarıp soyunma odasına gitmek istemesini yaşadı. Derbi tarihinin ilginç anlarına adını yazdırdı. Gollük şutlarında da isabet yoktu.

Futbolun olmadığı, Fenerbahçe’nin oyun kontrolünü alamadığı maçın ilk yarısında sarı lacivertliler iki net gol pozisyonuna girdi.

Devamı...

“Hikayesi ne zaman başlar” diye merak ettiğim maç ağır aksak tempoda giderken ‘Emenike efekti’yle bambaşka bir hal aldı. Ben hakem kararı konuşmayı ne becerir ne tasvip ederim. Lakin bu maç Fırat Aydınus’un veremediğini düşündüğüm kartlarıyla bambaşka bir hale büründü. Emenike’nin ‘bileşik sarı kartları’nı -taraftarla kurulan centilmenlik dışı ilişki, forma çıkarma, sahayı izinsiz terk etme ve izinsiz içeri girme- atlamadı, vermedi. Veremedi... Aynı süreçte Emre Belözoğlu’nun Beşiktaş yedek kulübesine dönük tavrını da -küfür içeren- görmezden gelinmemesi, not edilmesi gerekir diye düşünüyorum. Beri yandan sormak gerek. “Sahi, hakem sayısı neden bu kadar artırılmıştı? Sadece bürokratik nedenlerden dolayı mı?”

Gelelim maça... Beşiktaş esasen Brugge’e karşı oynaması gereken düzen ve oyuncu topluluğuyla sahadaydı! Atiba/Veli formasyonlu Beşiktaş ideal düzenini yakalıyor, rakibine gol pozisyonu verme konusunda da cimrileşiyor, bu açık. Sahaya ideal düzeniyle çıkan Fenerbahçe ise üst üste iki stoper hatasıyla yakaladığı Emenike’nin pozisyonu ve gol dışında dişe dokunur bir tehlike yaratamadı. Alper’in şutu ise sadece şuttu. Bu maçla birlikte onun için sıklıkla dillendirilen, ‘adam eksilten, ‘dikine oynayan oyuncu’ retoriği de bir süreliğine rafa kaldırılır umarım..

Devamı...

Kalan maçların hepsi 'final' haline gelmişken, ortaya bir plan ve kurgu koymak gerekir. 'Bundan sonra böyle!' diyecekseniz, o kararlılığı en azından oyununuzda veya seçimlerinizde göstereceksiniz. Yapacaksınız ki; izleyenler bir 'yönetenin' olduğunun farkına varsınlar. Bu tavır yoksa, olaylar sizi 'yönetiyor' demektir ki, hiçbir şeyi avucunuzda ve sözlerinizde tutamazsınız.

Derbinin aslında yaşadığı paradokslardı bunlar. Fırat Aydınus'un formasını çıkarana, rakibini çekene kart göstermemesi bir tarafa...Emenike'nin seyirciye isyan etmesi, Fenerbahçe taraftarının kendi futbolcusunu ıslıklaması bir tarafa... Daha maç başlamadan Gökhan ile sakatlıkların başlaması, peşine Meireles ile Kuyt'ın takılması... Bilic'in Alves'e 'gider' yapması, peşinden Emre'nin o 'gideri' alıp, kendisine geri vermesi... Akıl-fikir kopması vardı Kadıköy'de...

Emenike'nin ilk 11 başlaması; yöneten-yönetilen ikileminde karar noktasıdır. Aziz Yıldırım'ın geçen hafta 'Sahanın en iyisiydi' dediği oyuncuyu, İsmail Kartal oynatmaması çok mümkün değildi. Ama o tavır ve bu karar Fenerbahçe'nin galibiyetine mal oluyordu. Seyirci istedi önce Moussa sonra da Webo aldı formayı. Sonra... 

Devamı...

Fenerbahçe zirveye yeniden bilet kesti. Saracoğlu’nda garip bir derbi izledik. Doksan dakikalık maçın gergin, sıkılgan ve sorunlu tarafı ev sahibiydi. Beşiktaş önceki derbilerin aksine daha dirençli, daha sakin, daha baskılı bir oyunla rakibine meydan okudu. Ne var ki Demba Ba, Oğuzhan, Olcay ve Sosa’nın kaçırdığı yüzde yüz gol fırsatları Beşiktaş’a pahalıya mal oldu. Umumi arzu üzerine oyuna alınan Moussa Sow, hem takım arkadaşlarını, hem antrenörünü, hem de Başkan ve yönetimi kurtaran adam oldu!

Saracoğlu’ndaki maçın en garip yanı, hakem Fırat Aydınus’un kartlarla ilgili tutumuydu. Kaçırdığı inanılmaz gollerden sonra tribünler Emenike’yi protesto edip Sow’un oyuna girmesi için tezahürat yapıyordu ki, Nijeryalı oyunun durduğu 32. dakikada formasını çıkarıp sahayı terk etmek istedi. İsmail Kartal’ın müdahalesiyle itile kakıla oyun alanına sokuldu. Fırat Aydınus, hadi oyun durduğu için izinsiz sahayı terketme eylemine kart göstermedi diyelim... Peki forma çıkarmak sarı karta tabi değil mi? Ardından Emre ile Bilic diyaloğunu da hiç değerlendirmedi Aydınus. Hemen söyleyelim... Oyunun skorunu etkileyen bir yanlışı yoktu ama, üzülerek izledik. Aydınus, ciddi bir güven kaybına uğramış... Zor maçın altından kalkamadı, zorlandı.

Beşiktaş yenilmesin rağmen Fenerbahçe’nin 1 puan önünde, evine döndü. Ancak liderliği Galatasaray’a kaptırarak muhteşem maceraya yeni bir katkı(!) sundu.

Devamı...

1)Brugge maçından 4 farklı adamla çıkıp Sosa'yı sola,Tolga'yı hücum arkasına alıp 'Daha pas yapan, öne oynayan takım yaratmak istemişti Bilic.

2) Topal-Emre-Raul üçlüsü ile az gol yediğini ve seri yaptığını bilen Kartal , sola Alper'i monte edip,töre'yi kapatmayı ,ikinci bölgede topla çok oynamayı ve vazgeçemediği Emenike'ye Ersan ve Necip arkasına top atmayı hedeflemişti.Ama son andaki Gökhan sakatlığı mecburen Topuz'u oyuna soktu.

3) 5'er dakikalık bölümlerle bir F.Bahçe bir Beşiktaş topa daha çok sahip oldu.Ama Emenike %100 golü kaçırınca tribünlerle Emenike arasında film koptu.Herkes gerildi, Beşiktaş kulubesi ve Bilic ile Emre dalaşı yaşandı.

4) Raul sakatlanınca Sow girdi,Alper hücum arkasına geçti.Seyirci de Emenike'ye 'haklı olarak' ama dozunu kaçırarak gösterdiği tepkiden bu maç için vazgeçti.

5) Tolga'nın sakatlanması Beşiktaş adına dezavantaj oldu.

6) İlk yarının özeti Emenike,Kuyt ve Topal ile üç büyük fırsatı kaçıran F.Bahçe ve Gökhan dışında hücum tehdidi yaratamayan Beşiktaş idi. 

Devamı...

Beşiktaş maça doğru stratejiyle başladı. Bizim çorak futbol topraklarında kovulmaktan beter edilip İspanya ile dünya kralı olan Del Bosque stratejisi: Dünya Kupası finalinden 1 gün önce “Seri kısa pasları sadece hücum etmek için değil topa sahip olurken takım savunmasını da güçlendirmek için yapıyoruz” demişti, kulakları çınlasın.

Beşiktaş oyun saçmasapan durana kadar bu stratejiyi iyi uyguladı ancak 3. alana geçince kimse topa gitmeyip alan değiştirmediği ve herkes topu ayağına beklediği için takım hücumunda bocaladı.

Oyun gerekli gereksiz sürekli durmasa böyle olur muydu? Oyun bu kadar çok durmaz! İlk 45’te futboldan çok bol duraklamalı Japon sanat filmi, topsuz oyunda bolca “Bugün ne küfretsem” programı ve bol gerilimli gelgitler izledik. Lefter baba “Ben bu formayı sadece giymedim başımda taşıdım” demişti. Sadece bir ayda Lefter babaların hayat boyu futboldan kazandığı parayı kazanan Emenike o formayı çıkarıp gitme cüretini nasıl gösterebilir? Hadi İsmail Kartal mecburen sakatlanan Meireles yerine zaten oyuna Sow’u almak zorundaydı diyelim, peki Fırat Aydınus kartları evinde mi unutmuş? İlk yarıda Fırat Aydınus’un bizden tek farkı maçı üstüne para alarak en yakın yerden izlemesiydi!

Devamı...

Popüler İçerikler

Teğmen Ebru Eroğlu İle İlgili Skandal Karar: Küfür ve Taciz İfade Özgürlüğü Sayıldı
Eski Bakan Işın Çelebi'den Fenerbahçe'ye Sert Yanıt: ''Devletin İmkanlarını Kullanıp ‘Yapı’ Diyemezsin''
Rasim Ozan Kütahyalı’dan Atatürk Sözleri: “Şeytan Taşlamakla Anıtkabir'de Yapılanlar Benzer Eylemler”