Aziz Yıldırım’ın Fenerbahçe başkanlığındaki kırılma noktası belki de Christoph Daum’u teknik direktör olarak takımın başına geçirmesi oldu. Yıldırım’ın kimilerce ‘despot’ yönetim anlayışıyla Daum başa çıkmasını beceren ender isimlerdendi. Nasıl olmasın? Yıldırım 2,5 yıl önce Daum’u ‘kokainci’ olarak göstermiş ve Fenerbahçe’nin kapısından giremeyeceğini söylemişti. Bunu her iki taraf da sineye çekebiliyordu ama dönemin başarılı yöneticisi Atilla Kıyat Daum’a karşı çıkarak istifasını sunmuştu.
Sezon öncesi takıma önemli katkılar yapıldı. Ümit milli takımdan bir çok genç kadrodaydı, Pierre van Hooijdonk gibi lider bir futbolcu transfer edilmişti. İlk yıl şampiyonluk da kazanıldı. İkinci yılın başında da yıllar sonra heyleki dikilecek olan Alex de Souza takıma katılmıştı. Devre arasında da Nicolas Anelka ile sükse yapıldı ve Aziz Yıldırım ilk kez üst üste iki sezon şampiyonluk sevinci yaşadı. Şampiyonlar Ligi’nde başarı gelmese de takım iyiye gidiyor, Fenerbahçe için Aziz Yıldırım’ın sürekli olarak kullandığı ‘Dünya takımı’ olma yolundaki ümitler artıyordu. Üçüncü yılda da sarı-lacivertliler Avrupa’dan erken elendi. Şampiyonluk da son maçta Denizli deplasmanında kaçırıldı. Bu büyük şokun ardından Alman hocayı göndermek için her şeyi yaptı. Daum’un kokain kullandığı iddia ediliyor ve sağlık raporu isteniyordu. Aziz Yıldırım disipline hayrandı ama Alman hocanın da eğlenceye düşkünlüğü biliniyordu. Takım kazandıkça, şampiyon oldukça ses çıkmadı ama son maçta kaybedilen şampiyonluktan sonra fırtına koptu. Aziz Yıldırım bir kez daha istifa etti, taraftarlar yürüyüş düzenledi ve tekrar görevine geri döndü.
Kötü ayrılığın ardından Daum ile Aziz Yıldırım’ın yolları yine kesişti. Zico ve Aragones’le geçen 3 yılın ardından Yıldırım Alman teknik adamı ikinci kez göreve çağırdı. Ne de olsa her iki taraf da profesyonel(!).