Femme Fatale: Yaprak Dökümü Ferhunde'den Medea'ya Cazibeleriyle Erkeklerin Canına Okuyan Tehlikeli Kadınlar

'Femme fatale', sıra dışı, çekici ve tehlikeli bir kadın karakteri olarak edebiyat, sinema ve popüler kültürde sıkça kullanılan bir kavramdır. 19. yüzyıl görüşleriyle şekillenen bu kavram sonrasında da birçok sanat dalında görülmüştür. Ezel dizisinin Eyşan'ı, Yaprak Dökümü'nün Ferhunde'si, Truvalı Helen ve daha birçok sembolik karakter de 'femme fatale' ile özleşmiştir. Gelin 'femme fatale' kavramına daha detaylı bakalım...👇

Önemli uyarı: İçerikte anlatılan hikayeler ve tasvirler dini açıdan herhangi bir nitelik taşımamaktadır. Devamında okuyacağınız bilgiler, tasvirler ve hikayeler; uluslararası edebiyatta sembolik olarak yer alan anlatılardır.

Fransızca kökenli "femme fatale", Türkçe'de "baştan çıkaran kadın", "çekici ama tehlikeli kadın" anlamıyla yer buluyor.

Yunan mitolojisinden tutun da edebiyatın birçok dalında görülen "femme fatale" kavramı, birçok TV yapımında da gittikçe yaygınlaşıyor.

Sanat ve edebiyatta ortaya çıkan bu sembolist hareket, on dokuzuncu yüzyılın sonlarına doğru ortaya çıktı. Bu dönemde sanattaki psikolojik yaklaşımların önemi arttı ve erotik anlatımlar ön plana çıktı. Bu dönemde Batı'da kadınların özgürlüğü söz konusuydu ve birçok toplumsal ayaklanma yaşanıyordu.

"Femme fatale" figürü, İncil'deki ve mitolojik kaynaklardaki tasvirlerle önemli derecede örtüşüyordu.

Hatta anlatılarda 'femme fatale' figürü olarak Havva ve Pandora da görülüyor.

Yahudi-Hıristiyan anlatılarında insanlığın düşüşüne sebep olan şey Hz. Havva'nın yasaklı meyvenin Hz. Adem tarafından yenilmesine sebep olmasıydı.

Franz von Stuck'ın da 'Günah' anlamına gelen 'Die Sünde' tablosunda Hz. Havva resmedilmiştir. Hıristiyan anlatılarına göre insanlığın düşüşüne sebep olan Hz. Havva günahın ta kendisiydi. Bu sebeple tabloda görülen yılan, şeytanı sembolize eder. Anlatılarda Hz. Adem yasaklı meyveyi yerken Hz. Havva'nın çıplak olduğu söylenir. Bu nedenle tabloda Hz. Havva'nın cinselliği ön planda tutularak tasvir edilmiştir.

Tablonun ismi her ne kadar "Günah" olsa da bu günah Hz. Havva'ya değil, tablodaki yılana ithafen de olabilir.

Bazı inanışlarda Şeytan'ın (Lucifer) Tanrı'ya isyan ettiği söylenir. John Milton'ın 'Kayıp Cennet' şiirinde tasvir edildiği gibi Şeytan'ın babalık ettiği alegorik ve kadınlaştırılmış bir 'günah'ı da anlatıyor olabilir. Bu nedenle yukarıdaki tablo, kendi içerisinde birçok çağrışım barındırır. Fakat tablodaki 'tehlikeli' ve 'ahlaki olarak yozlaşmış' kadın figürü, 'femme fatale' sembolizminin etkisinden gelir.

"Femme fatale" sıklıkla Yunan mitolojisinde de görülür.

Hz. Havva'nın Yahudi-Hıristiyan geleneğinde dünyaya zorluk getiren kadın olarak tasvir edilmesi gibi Yunan mitolojisinde de Zeus'un kendisine düğün hediyesi olarak verdiği kavanozu (veya kutuyu) asla açılmaması gerektiğini bildiği halde açarak dünyaya kötülük getiren Pandora karakteri bulunur. Odilon Redon'un 1914 tarihli 'Pandora' tablosu, Pandora'yı kavanozu açarken tasvir etmektedir. Tıpkı Hz. Havva tasvirinde olduğu gibi, Pandora da 'bahçe' gibi görünen bir ortamda tasvir edilmiştir.

Redon'un yapmaya çalıştığı şey, Hz. Havva ve Pandora'nın herhangi bir noktada buluşabileceklerini vurgulamaktı.

Anlatılara göre önemli olan şey bir kadının kendisi değil, somutlaştırdığı fikirlerdir. Bu fikirler de, güzel, aldatıcı ve tehlikeli olmaları.

"Femme fatale" figürüne bir diğer örnek ise Truvalı Helen.

Zaman zaman Argoslu Helen veya Spartalı Helen olarak da bilinse de, Truvalı Helen'in kalıcı ünün güvence altına alan asıl şey Truva Savaşı'dır. Zeus tarafından bir kuğu şeklinde tecavüze uğradıktan sonra Helen'i hamile bırakan ölümlü kadın Leda'nın kızı Helen, güzelliği ile nam salmıştı. Böylece Paris'ten Hera, Athena ve Afrodit arasında kimin en güzel olduğuna karar vermesi istendiğinde dünyanın en güzel kadını Helen'i Paris'e vereceğine söz verdi. Paris, aşk tanrıçasının anlaşmasını kabul etti ve böylece Truva Savaşı'nı başlattı.

Medea da Yunan Mitolojisi'nin önde gelen "Femme fatale" figürlerinden...

Medea, Jason adında birine aşık olur. Altın Post'u almak için yola çıkan Jason, Medea'nın yardımıyla bayağı bir yol kat eder. Ancak Medea, Jason'a yardım edebilmek için babasına ihanet eder. Jason, Yunanistan'a döndükten sonra Medea'yla evlenir ve sonrasında Kral Creon'un kızı Creusa ile evlenir. Sonrasında Medea, Jason'dan intikam almak için oğullarını öldürür. Medea'nın 'ahlak' dışı hareketleri, onu tehlikeli bir 'femme fatale' örneği haline getirmiştir.

İnsanların gözlerinin içine bakarak taşa dönüştüren Medusa da efsanevi bir "femme fatale" figürü olarak biliniyor.

Poseidon, Athena'nın tapınağında Medusa'ya tecavüz ettikten sonra Athena Medusa'yı gorgona çevirir. Medusa'nın ölümü, Perseus'un kafasını kesmesiyle olmuştur. Bu nedenle tecavüze uğrasa bile kadın bir tanrıça tarafından cezalandırılan bir kadın figürü, 'femme fatale'lerin özellikleri arasında görülür.

"Femme fatale" figürleri beyaz perdede de çokça karşımıza çıkıyor. Scarlett Johansson'ın hayat verdiği Nola karakteri de buna bir örnek...

Güzelliğinin yanı sıra zekasıyla da son derece ön plana çıkan bu karakter, film boyunca erkeklerin adeta canına okuyor. Birçok konuda da yeteneği olan Nola, gerçek anlamda gözü kara bir karakter.

Anne Hathaway'i de unutmamak lazım. The Dark Night Rises (2012) filminde etkileyici bir "femme fatale" idi.

Kedi kadın rolü gerçek anlamda Hathaway'in ruhuna işlemişti bu filmde. Tuttuğunu koparan ve arkasındaki hiçbir şeyi umursamayan o karakter... Tam anlamıyla bir 'femme fatale'!

Biraz da Türk TV dizilerine bakalım: Ferhunde Güven! Kendisi gerçek anlamda soğukkanlılığın vücut bulmuş haliydi.

Tekin ailesini avucunun içinde tutmasını bilen, Şevket karakterinin zaaflarını kendi lehine çekmeyi ve kullanmayı başaran ve bunun sonucunda herkesi dize getiren efsanevi Ferhunde! Takdir edersiniz ki Ferhunde, bu özelliklerinin yanında sivri dilli, geleneksellikten uzak, 'çağdaş' bir karakterdi. 'Femme fatale' karakterlerinin bir ortak noktası da bulunduğu yerlerde son derece 'öteki' konumunda olmaları. E tabii finalde de tek başına kalmış ve her şeyini kaybetmişti. Bu da 'femme fatale'lerin eninde sonunda kurban konumuna geleceklerini gösteriyor.

Ve son olarak Eyşan Tezcan Atay: Cansu Dere'nin oynarken adeta bir bütün olduğu o "zehirli" karakter...

Kendisini hep Ömer karakterini sırtından vurmasıyla hatırlıyoruz. Kardeşi Bahar sağlığına kavuşsun diye girdiği bu yolda herkesi ezip geçiyordu. Fakat bu yaptıkları bir amaca hizmet ediyordu. 'Femme fatale'lerin bir diğer ortak noktası da kurnaz olmaları. Güzelliğini kullanarak dizideki tüm karakterlerin odak noktası olmuştu. Sonrasında da Cengiz tarafından öldürülmüştü...

Siz neler düşünüyorsunuz? Yorumlarda buluşalım...

İlginizi çekebilir:

Hayranlarını Yasa Boğmuştu: Müzik Dünyasının Büyük Yeteneği Amy Winehouse'un Ölümüne Dair Bilmeniz Gerekenler
"Aptal Sarışın" Stereotipi: Marilyn Monroe'dan Paris Hilton'a Toplumdaki Yanıltıcı İnançlar
2007 Yılından Beri Çözülemeyen Gizem: 3 Yaşında Birden Ortadan Kaybolan Küçük Kız Madeleine McCann'ın Davası

Popüler İçerikler

Sevgilisine Atacağı Fantezi Mesajını Yanlışlıkla Karısına Atan Ünlü Patron İcralık Oldu
Askerlerine Cinsel Saldırıda Bulunan Komutana 38 Yıl 70 Ay Hapis Cezası Verildi
Montella Görevini Bırakırsa A Milli Takım'ın Başına Kim Geçmeli?