Barbie filmi hakkında yazmak için geç kaldığımı düşünebilirsiniz ancak bunun bilinçli bir seçim olduğunu söylemeliyim. Pazarlaması aşırıya kaçınca üründen soğuyan tüketicilerden olmama karşın, popüler olanı merak eder ve milyonlarca insanı buluşturan ortak paydayı bulmak isterim. Filmi nihayet dün izledim -halen gösterildiği sinemalar var- ve samimiyetle itiraf edeyim; bu yazıyı yazma fikri gelişmesiydi yarısında bırakırdım. Bana göre tek etkileyici sahne, Barbie’nin yaratıcısı Ruth Handler ile sohbet etmesi.
Bunun dışında film özetim şöyle: “İnsanlığın yükselen değerlerini alıp, feminizm sosuna bulayıp, kadınların aklıyla kadınları avlamayı amaçlayan müthiş bir pazarlama harikası.”
Filme dair söyleyebileceğim olumlu sözler ise şöyle: Barbie’yi canlandıran Margot Robbie’nin güzelliği ve sevimliliği, Ryan Gosling’in Ken rolünü üstlenme cesareti.
Film sıkıcı ama arkasındaki gerçekler çok heyecan verici! Lütfen okumaya devam edin, sadece izlenimlerimi değil, ilginç bilgiler de paylaşacağım.
Bir sahnede oyuncak bebek sektöründe en büyük rakiplerinden Bratz bebeklerine de bir göndermesi vardı 4 küçük kızla tartıştığı ve sonra onlar tarafindan aglattirildigi sahne Bratz bebeklerinin üreticisinin eski bir mattel çalışanı olduğunu da ekleyeyim