Sicim teorisine göre asıl evren iki boyutlu ve yerçekimi diye bir kuvvet aslında yok. Teoriye göre bizim yaşadığımız evren, bu evrenin holografik yansıması ve tıpkı 2 boyutlu hologram bilgisinin, doğru ışık altında 3 boyutlu bir görüntüye dönüşmesi gibi, yansıma sonucu fazladan bir boyut ve bir de yerçekimi kuvveti ortaya çıkıyor.
Öyleyse, üç boyutlu dünyamızda gerçekleşen her şey, aslında daha yüksek boyutlu bir dünya tarafından üretilmiş olabilir mi? Ya da bir paralel dünyanın sadece yansıması olabilir miyiz?
Hawking'e göre bu soruların yanıtı evet! Yaşamımız, dünyalı olmayan yaratıklar tarafından oynanan bir bilgisayar oyunu, biz de bilgisayarlarla üretilmiş oyuncular olabiliriz. Belki de, sadece bakıp eğlendikleri hologramlarız. Hawking'in teorisiyle, kehanet ve telepati gibi metafizik konular da belki daha doğru yorumlanabilir: Bir hologramda, üç boyutlu bilgiler, iki boyutlu yüzeyin her noktasında kodlanmış olarak bulunuyor. Hologram levhasını kırdığınız ve parçalardan birini ışık altında incelediğiniz zaman, içinde kodlanmış olan üç boyutlu nesnenin yine tamamını görürsünüz. Çünkü, nesneye ait üç boyutlu bilgilerin tamamı, yüzeyin her noktasında ayrı ayrı kodlanmış bulunuyor.
Çok boyutluluğa gelirsek eğer, bizim olduğunu var saydığımız x, y, z koordinatları (3 boyut) ve zaman koordinatı (4.boyut), vektörel çizgiler olarak tanımlanabilir. Eğer bu çizgilerin üzerinde yürüyecek kadar küçülseydik, her birinin üzerinde ilerlerken sağa ya da sola doğru turlar atarak ilerleyebilirdik ve bu da her boyuta, 2 adet yeni boyut eklememiz demek olurdu ve daha da ileri gidersek belki bunlara da.
Teorinin sonuna geldiğimizde bahsedilen bu iplikler farklı titreşimlerle ve hareket ettikleri farklı boyutlarla, farklı maddeleri ve belki de farklı evrenleri yaratıyorlar.
Belki de siz bu yazıyı okurken, sizin bir yansımanız da başka bir evrende yazıyı keşfediyor ya da gezegenler arası bir uçuş planlıyor.
Kim bilir?