Bilinç, sizi belli bir duruma alıştırdıktan sonra kapansa da etkileri elbette devam ediyor, sekteye uğramıyor. Örneğin, küçükken bir durum karşısında verdiğimiz bir tepki eğer ki bu gibi durumlarda bizim işimizi kolaylaştırmışsa, artık büyüsek de aynı durumda aynı tepkiyi vermeye başlıyoruz. Kısacası bilincimiz bize, bunu dikte ediyor. İlerleyen zamanlarda bu tepkinin yanlış olabileceğini düşünsek de artık kolay kolay değiştirme şansımız olmuyor ve bu tepki artık bizim için hayatımızın bir parçası haline geliyor.
Bağımlılıklar için de bu geçerli. Stresli bir an sonrası sigaraya ya da alkole başlayan insanlar için artık bu durumlardan sonra sigara ya da alkole yüzünü dönmek, onlardan medet ummak bir davranış halini alıyor ve bırakmaları neredeyse imkansız oluyor. Aynı şekilde beynimiz yıllar içinde bir müzik türünü algılıyor ve belirli bir müzik türünden daha çok hoşlandığına kanaat getiriyor. Bu noktada artık o müzik türünden hoşlanmak bizim için otomatikleşmeye başlıyor. Bir noktadan sonra artık sevdiğimiz müzik türünü değiştiremiyoruz.
Günlük yaşamda belki de en çok şikayetçi olduğumuz durumlardan birisi de şudur. Şu an dolabınızda duran, belki de yarın giyeceğiniz bir tişörtünüzü düşünmezsiniz, değil mi? Ben yazmasam mesela, aklınıza dahi gelmezdi. Fakat diyelim ki o tişörtünüzü makasla kestik, siz de yerine yenisini aldınız. En azından aldığınız birkaç saat içerisinde, yeni alınan tişörtü düşünürsünüz. Ne kadar güzel olduğunu, üstünüze ne kadar da yakışacağını falan hayal edersiniz. Fakat, bir müddet sonra ona da alışır, düşünmemeye başlarsınız. Sizin için eski tişörtünüzden farkı olmaz. Dolabınızda duran, sıradan bir tişört işte. Siz bu duruma alıştığınız için de bilinciniz devreden çıkar, siz de artık bu tişörtün güzelliğinin daha az farkında olmaya başlarsınız.
Sevdiğiniz insanın eskiden beğendiğiniz özelliklerini giderek daha az beğenmeye başlamanız, dolaştığınız parkın güzelliğini daha az fark etmeniz, o çok sevdiğiniz şarkıdan sıkılmanız, hayatta sahip olduklarınızın zevkine varmak yerine sahip olmadıklarınızın eksikliğiyle yaşamanıza yol açan da doğal olarak bilincin aynı özelliği; sorun yoksa ortadan kaybolma özelliği. Sevdiklerimizin en sevdiğimiz özelliklerini bir süre sonra göremeyişimiz, ayakkabımızın rahatlığını eğer ayağımıza vurmazsa hatırlamayışımız, sağlığımızı eğer onunla ilgili bir sorun yoksa düşünmeyişimiz doğrudan bilincimizin zaafıdır.