Felsefe İlgilisi Herkesin Mutlaka Kitaplığında Olması Gereken 35 Kitap

Bazılarımızın oldu olası dikkatini çeken bazılarımızın da ilk olarak lise derslerinde karşılaştığı felsefe... Belki bir varoluş belki bir değer belki de bir doğruluk sorgusu içine düştüğümüz anlar olmuştur. Felsefe ise tüm bu temel kavramları kapsayarak aslında insanoğluna bir şeyleri açıklama, zihinlerini aydınlatmada etkili bir alandır. Gözden kaçırdıklarınız, okumayı erteledikleriniz ya da felsefeyle tanışmak istiyorsanız diye sizler için alandan 35 kitabı derledik, gelin bir göz atalım!

1. Sofie'nin Dünyası - Jostein Gaarder

Norveçli yazar Jostein Gaarder tarafından 1991 yılında yazılmıştır. 1995 yılından sonra İngilizce'ye ve diğer dillere çevrisi yapılmıştır. Kitap, 30 milyondan fazla kopyasıyla Norveç dışındaki Norveçli yazarlarından tümünden daha başarılı olmuştur.

Sofie, bir gün posta kutusunda 'Kimsin sen?' yazılı bir kart bulur ve bundan hareketle felsefe tarihinde yanıtlanmış tüm sorulara cevap bulur. Jostein Gaarder'in felsefe alanında yazdığı bu kitap insanı kendi içine çekerek edebiyat tarihinde hakkı olan yeri almaktadır. Roman içinde roman denilebilecek, her yaştan insanı kendi içine çekebilecek türden bir başyapıt, mistik tarihin felsefe taşı...

2. Özgürlüğe Uçuş - Delia Steinberg Guzman

Her zaman kendimize şu soruları sorup cevap aramışızdır; “Mutluluk nedir?”, “Genç olmanın anlamı nedir?”, “Kendimizi nasıl inşa edebiliriz?”. Bütün bu soruların cevapları, yazarın 21 psikoloji makalesinden oluşan Özgürlüğe Uçuş kitabında;

İnsanın Kendisi Olmasının Muhteşem Sanatı, Çift Ayna, Özgürlük ve Yazgı, Hayatta Başarmak, Bizi Yoran ve Dinlendiren Şeyler, Değişim Korkusu, Tekrarlama, Bilinç Durumları Bulaşıcıdır, Kişiliğin Değişimleri, Biz İnsanlar Neden Yalan Söylüyoruz?, İnsan Motivasyonları, Dinlemeyi Bilmek, Hepimiz Daha Fazlasını İstiyoruz, Gençlik Bunalımı, İnsanlar İnsanlardan Korkuyor, Bağlanma ve Özgürlük, Emin Olmak ve Fanatizm, Koruyan ve Tahrip Eden Kalkanlar, Ne İçin ve Nereye, Zor Olan – Kolay Olan ve Mutluluk. 

İnsanın iç dünyasına yolculuk yapmak isteyenlerin kaçırmaması gereken bir eser.

3. Bhagavad Gita - Vyasa

Antik Hindistan’ın manevi dünyasını, düşüncelerini, değerlerini ve yaşamı algılayışını keşfetmek için eşsiz bir eser olan Mahabharata’nın belki de en önemli bölümü, felsefi ve mistik kalbi, öğretileri sentezleyerek dile getiren Bhagavad Gita’dır.

Bhagavad Gita, etik davranış alanından başalar, evreni yöneten doğa yasalarını açıkladıktan sonra Hint felsefesinin, kozmosun var oluşu ve manevi kökenleri ile ilgili kavramlarını açıklar. Eserde bu öğretiler her zaman Arjuna yani kendisini tanımak ve potansiyellerini keşfederek daha iyi bir insana dönüşmek isteyen bilgelik adayı ile yakından ilintili olup hiçbir zaman salt entelektüel bir araştırma görünümüne sahip değildir. Bu kitap, derin ve manevi bir bilginin ve gözlemin meyvesi olup; insanı, maddi, psikolojik ve manevi yönleriyle ve bir parçası olduğu evren ile bir bütünlük içerisinde değerlendirmektedir.

Bhagavad Gita, karmaşık olmayan ama insanın ruhsal arayışında sorduğu sorular ve mücadele ettiği açmazlar için gerçek cevaplar ve çözümler sağlayabilen değerli fikirleri ve kavramları bizlere sağlamaktadır.

4. Sessizliğin Sesi - Myron Uhlberg

Nasıl ki kulaklarımızın sesleri duyabilmesi için sessiz bir ortam gerekli ise insanın da ruhunu göğe yükseltecek gerçekleri duyabilmesi için ilk şart sessizliğin sağlanmasıdır. Burada ki sağlanacak sessizlik,  dışsal ve bizden bağımsız olan bir tanımlama değil, aksine içsel karmaşamızın bir tanımıdır. Sağlanacak içsel sessizliğin ardından insanın aklındaki perde kalkacak ve arzulardan arınmış bir halde, pırıl pırıl bir güneş görünümü alacaktır. Avare isteklerden arınmış akıl sade ve sadece gerçeği bulma çabasına girecek ve hayatı boyunca bu yolda devam edecektir.

Sessizliğin Sesi insan zihnini sığlıktan kurtarıp derin sularda kulaç atmaya teşvik etmesi bakımından , cehalet odalarına bağlanmış prangalarını kırmak isteyenler için Madam Helena Petrovna Blavatsky tarafından Batı dünyasına kazandırılmış mükemmel bir bilgelik kitabıdır.

5. Tanrısal Öngörü - Seneca

Stoa felsefesinin Fortuna (Talih), Fatum (Kader) ve Providentia (Tanrısal Öngörü) kavramları üzerine, antikçağdan elimize geçen en önemli metinlerden birisi olan De Providentia, retorik sanatının incelikleriyle örülü üslubuyla her şeyden önce klasik bir edebiyat metnidir. İçeriğinin Stoik ahlak ilkeleriyle döşeli oluşu, tanrı ve insan ilişkilerinin ayrıntılı olarak sorgulanması, iyi ve kötü değerlerinin açık ve seçik ifadelerle aydınlatılması, yaşam ve ölüm kavramlarına yaklaşımı açısından değerlendirildiğinde, bu eser Roma'dan günümüze kalan örnek bir ahlak felsefesi metni özelliği kazanır. İnsan zihni evreni, tanrıyı, insanı, iyiliği, kötülüğü, doğayı, kaderi, talihi, talihsizliği, sabretmeyi, yaşamı, ölümü sorguladıkça, satırlarında edebiyatla felsefeyi buluşturan De Providentia samimi diliyle ona sonsuza değin ışık tutacaktır.

6. Küçük Prens - Antoine de Saint-Exupery

Küçük Prens, büyüdüklerinde tüm hayal güçlerini yitiren yetişkinlerin, günlük yaşamın rutin işlerine gömülerek sorgusuz sualsiz yaşamalarından kaynaklanan içsel boşluklarına ve yalnızlıklarına değinir. Yaşamın rutinine teslim olmuş bu yetişkinler, kendi yaratımları olduğunu bilmedikleri bir hayatın gizli mahkumlarıdır. Farkına varamadıkları ama onları hareket etmekten alı koyan zincirlerine sıkı sıkıya tutunmuş, bir yandan da kurtuluşu arzu etmektedirler. Gün gelir, yaşam onlara bir fırsat sunar ve bu fırsat onlara Küçük Prens görünümünde gelir. Fakat ne yazık ki gözlerinin körlüğü sebebiyle onu göremezler. Dünya adlı gezegende bir yetişkin, Küçük Prens’i görmeyi başarır ve çoraklaşmış zihninin uzun zamandır susuzluğunu duyumsadığı yaşam suyunu, ruhunu, onun yardımıyla yeniden keşfeder.

Küçük Prens, insan zihninin nasıl çoraklaştığını ve onun nasıl yeniden bir vahaya dönüştürülebileceğini anlatan ruhsal bir keşif yolculuğudur.

7. Devlet - Platon

Devlet Sokrates'in sağlıklı ve mutlu bir toplum hayatı için düşündüğü devlet modelini anlatır. Günümüzdeki devlet felsefesi üzerinde temel kaynaklardan biri olması açısından önemlidir. Aynı zamanda mutluluk felsefesi üzerine yazılmış bir metindir. Eser Platon tarafından yazılmıştır. Fakat eserde Platon'un hocası olan Socrates'in konuşmaları yer almaktadır.

Platon, 'Devlet' adlı eserinde ideal devletin nasıl olacağını belirtmiştir. Bu devlette insanlar üç sınıfa bölünmüştür; Çalışanlar (işçiler,çiftçiler, zanaatkarlar), bekçiler (askerler) ve yöneticiler. İşçi sınıfı çalışıp üretimde bulunarak devletin maddi ihtiyaçlarını karşılar. Bekçiler sınıfı toplum içinde güvenliği ve dışarıya karşı devletin varlığını savunur. Yöneticiler sınıfı ise devleti yönetir.

Bu toplumda her sınıfın bir erdemi vardır. İşçi sınıfının erdemi kanaatkâr olmak, bekçi sınıfının erdemi cesaret, yöneticilerin erdemi ise bilgeliktir. Ayrıca bu toplumda Kadın-Erkek eşitliği mevcuttur.

8. Zihinsel Konsantrasyon - Ernest Wood

Zihnin işleyiş biçimi ve yönetimi ile ilgili pratiğe yönelik bilgiler verilmiştir. Zihin etik bölüm tarafından yönlendirilirse maddeden çok yaşamsal şeylere değer vermeye başlar. Ardından kişi etik yaşamın bile üstünde olan tinsel iradeyi keşfetmeye başlar

Amaç kendimizi erdemli olarak düşünme alışkanlığı geliştirmek değil

ancak bilinçaltına gömülene ya da refleks haline gelene kadar onları

unuttuğumuz için erdemleri zihin ve kalplerimizde yeniden kurmağa çalışmaktır.

Konsantrasyon, iradeyi geliştirme şeklidir. Yoganın kurucusu olan

Patanjali’ye göre konsantrasyon zihni tek noktada tutmaktır, meditasyon ise aynı yerde kalmada zihnin aralıksız çabasıdır. Meditasyon dünyadan kaçış veya sakinleştirici olarak değil, yüksek bilinç durumuna gelmek içindir.

9. Simyacı - Paulo Coelho

Simyacı (özgün adı O Alquimista), Brezilyalı eski şarkı sözü yazarı Paulo Coelho'nun, yayınladığı 1988 yılından bu yana dünyayı birbirine katan, eleştirmenler tarafından bir fenomen olarak değerlendirilen üçüncü romanıdır.

Simyacı, altı yılda kırk iki ülkede yirmi altı dile çevrildi ve yedi milyondan fazla sattı. Bu, Gabriel Garcia Marquez'den bu yana görülmemiş bir olay. Roman, yüreğinde çocukluğunu yitirmemiş olan okurlar için bir klasik kimliği kazanmıştır.

Simyacı, İspanya'dan kalkıp Mısır Piramitlerinin eteklerinde hazinesini aramaya giden Endülüslü çoban Santiago'nun masalsı yaşamının felsefi öyküsüdür. Simyacı'yı bulmak kendini bulmaktır... Simyacı'nın dünya çapında bu kadar satmasının sebebi belki de kılavuzculuk niteliğinin ön planda olmasıdır. Simyacı'yı okumak , herkes uykudayken şafak vakti güneşin doğuşunu beklemektir.

10. Maya'nın Oyunları - Delia Steinberg Guzman

Maya yanılsamayı temsil eden eski bir doğu tanrıçasıdır. İnsanların gizli yasalarını kolaylıkla keşfedememesi için doğanın her şeyi örtmek üzere kullandığı örtüdür. Böylelikle Maya’nın güzelliği ve onun sayısız oyunu, yeryüzünde payımıza düşen yaşam yıllarının geçmesi için bize yardım eder, bizi baştan çıkarır ve aldatır.

Yanılsama duyularımızla oynar. Az veya çok bilinçli olarak biz de bu oyuna katılırız. Onu böyle görsek de yanılsama tam anlamıyla olmayan bir şey değildir. Yanılsamanın oyunları kesin olan fakat kalıcı olmayan şeylere dayalıdır; bunlar ancak bir yanılsama, hava kabarcığı kadar yaşayabilecek gerçeklerdir. Bununla beraber cehaletimizden ötürü bu anlık gerçeklerin her şey demek olduğunu sanırız..

Çabalarımızı Maya’nın oyunlarına harcamak ve en büyük umutlarımızı onlara bağlamak, acıyı tanımak demektir. Sevdiğimiz her şey parmaklarımızın arasından kayıp gidiyor ve daha kalıcı, daha az güvenilir, ölümsüzlüğe daha yakın başka şeyleri görme olasılığına karşı kör oluyoruz.

Neden oynuyoruz? Neden onu fark etmeden Maya’nın yanılsamasını kabul ediyoruz? Bu soruyu yanıtlamak, bir çocuğun neden oyun oynadığını kesin olarak bilmek gibi olacaktır. Çocuk, oynadığı oyunun yalan olduğunu bilse de oynar ama denemeye, güçlerini tecrübe etmeye ve yaşam olan daha büyük başka bir oyuna kendini hazırlamaya ihtiyacı vardır. Biz insanlar her zaman bir parça çocuğuz. Bizi bekleyen nihai kaderden emin olmaksızın, kendimizi doğru eylemler gerçekleştirme konusunda denemeye çalışarak, yaşam boyunca oynarız.

Hepimiz “Maya’nın Oyunları”nda yer alıyoruz...

11. Sokrates'in Savunması - Platon

Sokrates'in Savunması (Antik Yunanca: Άπολογία ΣωκράτουςApología Sokrátus), Yunan filozof Platon tarafından yazılmış, Sokrates'in bir grup Atinalı tarafından şehrin tanrılarına inanmayışı ve gençlerin ahlakını bozması gerekçesiyle suçlanışını, Atina demokrasisi tarafından yargılanışını ve cezalandırılmasını konu alan diyalog. Euthyphron adlı diyalogun devamı niteliğindedir. Eser, Euthyphron ve Kriton ile birlikte bir üçleme oluşturur. Euthyphron mahkemenin hemen öncesini, Savunma mahkeme sürecini, Kriton ise mahkeme sonrasını anlatır.

Atina-Sparta arasındaki Peloponez Savaşı ve sonrasında binlerce insanın öldürülmesine veya sürgününe sebep olan Otuz Tiran'ın kovulmasının ardından MÖ 403 yılında Atina demokrasisi yeniden yapılanma sürecine girdi. Farklı kesimlerden Atinalılar, genç nüfusunu kaybetmiş ve salgınlarla boğuşan şehri tekrar inşa edebilmek için birlikte çalışmaya başladılar. Şehrin yasaları revize edildi. Böyle bir dönemde yaşam tarzı “felsefe yapmak” olarak özetlenebilecek olan Sokrates; soruları, eski hikmetleri bazen denetleyen, bazen çürüten sorgulayıcılığı ve Atina’nın önde gelenlerine yönelttiği eleştirileri ile birçok düşman kazandı. Oligarşinin yerine demokrasi gelmiş olmasına rağmen hâlen yeniden yapılanmaya çalışan Atina demokrasisi; arkasında Otuz Tiran'ın kovulmasında etkin rol oynamış, Atina ordusunda komutan olarak hizmet etmiş Anytos ve Atinalı aristokrat Lykon olan, Euthyphron diyalogunda hakkında silik bir delikanlı olarak söz edilen Meletos adlı bir genç tarafından 'gençlerin ahlakını bozmak ve dinsizlik' suçlamalarıyla açılan dava sonucunda, 500'ler Meclisikararıyla,70 yaşındaki Sokrates'i MÖ 399'da ölüme mahkûm etti.

12. TEB - Jorge ANgel Livraga

Kitap, Arkaik ve tarih öncesi Mısır’daki piramitlerde gerçekleştirilen ezoterik içerikli tapınma ve Firavunlar için yapılan cenaze törenlerini açıklamakta, ayrıca Mısır’daki Kolos, Sfenks ve tapınaklardan toplanarak bazı müzelerde sergilenen tabut ve mumyalar hakkında bilgi vermektedir.

13. Dhammapada

Dhammapada, Pali dilinde, Evrenin ölümsüz kanununa veya Gerçeğe giden Sevgi

yolu, Aydınlanma yolu, Tanrı yolu anlamında, Dharma’ya karşılık gelen bir

sözcüktür. Buda’nın mesajlarını özetleyen bu kitapta; bilgelik veya aydınlanma yolunda

çaba göstermesi gereken kişinin insanın bizzat kendisinin olduğuna, ayrıca  gözlemciliğin ve  araştırıp bulmanın önemine değinilmiştir.

14. Aklın Sırrı - Raja Yoga

Dört tip (Jnani, Bakthi, Karma, Raja) yoga çeşidinden biri olan Raja Yoga hakkında hazırlayıcı ön bilgiler sunulmuştur.

 

15. Felsefenin Tesellisi - Boethius

Alain De Botton bütün zamanların en büyük düşünlerini seçip, bu dahilerin arasında günlük yaşama ilişkin bilgice yaklaşımları bir araya getiriyor.

Kitabı altı bölüme ayrılıyor, her bölümde bir filozofun yaşamında ve yazdıklarında yola çıkarak ayrı bir sorunu ele alınıyor. Toplum tarafından kabul görmemenin tesellisini Sokrates’te, yeterince paraya sahip olmamanın tesellisi Epikürüs’te, düş kırıklığı yaşamanın tesellisi Seneca’da, kendini yetersiz hissetmenin tesellisi Montaigne’de, kırık bir kalbin tesellisi Shopenhour’da buluyor. Başkalarının yaşantısını kıskanarak acı çekenlere Nietzche’yi öneriyor.

Gündelik hayatta karşılaşabileceğimiz ve bizi düşündüren olaylar karşısında tatmin edici bilgiler sunan bir kitap olarak görüyorum.

16. Günlük Kahraman - Delia Steinberg Guzman

Günlük Kahraman, her yaştan okuyucuya hitap eden, günlük yaşama dair pratik analizler ve çözümler sunan otuz makaleden oluşmuş derleme bir kitaptır. Kitap, kendi günlük savaşımızın içinde korkmadan ileri doğru bakan ve gelecek yeni zorluklara karşı hazır bekleyen içimizdeki günlük kahramana seslenmektedir. Aynı zamanda bu kahramanı her daim ayakta tutacak olan klasik tarzda felsefe ile okuyucuyu buluşturmaktadır.

17. Anılar Düşler Düşünceler - Carl Gustav Jung

Analitik psikolojinin kurucusu Carl Gustav Jung, 1957 baharında 81 yaşındayken, tüm bir yaşam öyküsünü meslektaşı ve yakın dostu Aniela Jaffé'ye anlatmayı kabul etti. O güne dek yaşamöyküsünü yazması yolundaki tüm önerileri geri çevirmiş olan Jung, belirli aralıklarla düzenlenen söyleşilerde, yaşamının hiç bilinmeyen yönlerini Jaffé'ye anlattı. İki yıldan fazla bir zaman kendini bu uğraşa adamakla kalmadı, 1961'deki ölümüne kadar kitabın son biçimini almasına katkıda bulundu.

Anılar, Düşler, Düşünceler, insan zihninin en büyük kâşiflerinden birinin, yaşamının en gizli köşelerine kadar uzanan içten açıklamalarından oluşuyor. Bu benzersiz kitap, kişilik, rüyalar ve fanteziler ile din konusunda tüm insanlığı etkileyen düşünceleri geliştirmiş olan Jung'un, ilginç ve bir o kadar da saklı kişiliğini kendi ağzından gözler önüne seriyor. Önce hayranı olduğu, sonradan derin görüş ayrılıklarına düştüğü Sigmund Freud'la ilişkilerine birinci elden ışık tutuyor.

18. Spinoza - Etika

Yazarın başyapıt eseri olan Spinnoza'nın sistemi geometrik bir sırada düzenlenmiştir. Eserde Tanrı, doğa, gerçeklik, özgürlük, insan, tutkular, zihin gibi konulara kesin formülü ancak yine de çok farklı şekillerde anlaşılan ve dolayısıyla da tartışılan açıklamalar getirmiştir.

19. Rönesans'ın Ruhu - Fernand Schwarz

“Felsefenin amacı, insan (mikrokozmos) ve evren (makrokozmos) olan iki

dünya arasındaki bağlantıyı yeniden inşaa etmeye çalışmaktır.” der ve bu iç görüşü kazanabilmek için Cupid’in (Kanatlı Eros- Kutsal Aşk) devreye girmesi gerekliliğinden, çünkü sadece “Kutsal aşk, arama gücünü harekete geçirir.” olduğundan bahseder. Aynı zamanda aşkın güzellik ile başladığını ama zevkte öldüğünü yazar. İç hayat sorgulamaları yapan insanlar için, kesinlikle kaçırılmaması gereken bir kitaptır.

20. Çürümenin Kitabı - E.M. Cioran

Nerede tükettin ömrünü? Bir hareketin hatırası, bir tutkunun işareti, bir maceranın parıltısı, güzel ve firari bir cinnet - geçmişinde bunların hiçbiri yok; hiçbir sayıklama senin ismini taşımıyor, seni hiçbir zaaf onurlandırmıyor. İz bırakmadan kayıp gittin; senin rüyan neydi peki?

21. Kaos'un Kutsal Kitabı - Albert Caraco

Nietzche'den bu yana hiçbir filozofun gösteremediği yıkıcı gücü taşıyan bir münzevini kendisine rağmen kültleşen metni... Soğukluğu, dolaysızlığı ve berrak karamsarlığıyla eşsiz, bir nesnellik fanatiğinin bedduası... Üremeye, üretmeye ve tüketmeye bir reddiye; şehirlere, beton katmanlarına, budala politikacılara, böceklenmiş yığınlara, gökten firar etmiş tanrılara bir lanet... Eser, çağın ender münzevi düşünürlerinden birinin kaleminden yoğun sert, kehanet dolu, provokatif ve karanlık bir metindir.

22. İlahi Aşk - İbn Arabi

Muhyiddin İbn Arabi’nin Malik ve Mülk Sırlarının Bilinmesine Dair Mekke’deki Manevi Fetihler Kitabı adlı 500 bölümlük eserinin 178. Bölümünün çevirisi olan bu kitap, bizi hakikate ulaştıracak ilk ve son noktanın aşk olduğu geçeğini dile getirmektedir. İbn Arabi’den önce aşk üzerine söylenenleri içermesinin yanı sıra, onları da aşarak, aşkı en somut biçiminden en soyut biçime kadar tüm yönleriyle ortaya koymaktadır. Bu anlamda üç kısma ayrılan aşk, Tabii Aşk, Ruhani Aşk ve İlahi Aşk başlıkları altında incelenmektedir. Ancak bütün aşkların nihai noktasının ilahi aşk olduğu da vurgulanmaktadır.

23. 1844 El Yazmaları - Karl Marx

Klasik iktisatçılarla tanışması üzerine burjuva iktisadının kavramlarını burjuva iktisadına karşı kullanmak diye tanımlayabileceğimiz bir yöntemle uzun, bir kısmı kaybolmuş defterlere notlarını biriktiren Marx'ın bu eserinde burjuva politik iktisadını ve burjuva iktisat sistemine eleştirileri ve ilk araştırmaları yer alır.

24. Dünyamıza Bakış - Albert Einstein

“iç ve dış hayatımın, ölü ve diri bütün insanların emeğine bağlı olduğunu, aldığım ve hala almakta olduğum şeyleri aynı ölçüde var gücümle vermeye çalışmam gerektiğini hergün durmadan düşünüyorum” diyen  Einstein’in hayata dair görüşlerini içeren kısa yazılardan oluşan kitap, çok konuda evrensel fikirlere öncülük ediyor. “Yolumu aydınlatan, bana durmadan yaşama sevinci ve cesareti veren ülküler, İYİLİK, GÜZELLİK ve DOĞRULUK olmuştur.” “Ne var ki, iyilik ve güzellik değerleri eksikliğinin salt düşünsel bir çabayla giderilebileceğine inanmıyorum.” 

 “Bir insanın değeri, verdiği ile ölçülür, alabileceğiyle değil.” Bunun için; ”Insan kendini topluma adayarak, kısa ve tehlikelerle dolu hayatta bir anlam bulabilir ancak.” Çünkü “insan yaşama savaşındaki gücünü toplum halinde yaşayan bir canlı varlık olmasına borçludur.”

25. Tragedya - Jorge Angel Livraga

İsmini Eleusis Gizemleri’nden alan Trajedi; aslen, Dionysos-Bakhus ile ilişkili epik hikayelerden kaynaklanmaktadır. Aeschylus’a göre, trajedinin gelişimi için temel oluşturan tema ya da ana fikir, dünyevi şeylere çok az değinebilecek olan, tanrısal insanüstü bir meseledir.

26. Monadoloji - Gottfried Wilhelm Leibniz

Alman filozof ve matematikçi olan Leibniz, mantık, matematik, fizik ve metafiziğe büyük katkılarda bulunmuştur. İlk dört işlem hesap makinesinin de mucidi olan Leibniz'in kitabında fikirlerinden ve teorilerinden oluşan mektupları yer alır.

27. Metafizik - Aristoteles

Felsefe tarihinin gelmiş geçmiş en değerli filozoflarından Aristoteles eserinde ilkeler, nedenler, varlık, varoluş gibi konuları ele almıştır. Klasik dönemden günümüze kadar, filozofların ve diğer araştırmacıların başvuru kaynakları arasında yer alır. Kitabın merkezinde de 'Varlık nedir ve dünyada ne tür şeyler vardır, şeyler nasıl var olmaya devam edebilir ve buna rağmen doğal dünyada bizim hakkımızda değişime uğrayabilir ve bu dünya nasıl anlaşılabilir?' soruları yatmakta. Felsefe ile tanışmaya niyetliyseniz bu kitabı kesinlikle gözden kaçırmamalısınız.

28. Meditasyonlar - Descartes

Eserde döneminin bilimlerine sağlam bir temel oluşturma kaygısıyla inzivaya çekilip kendini toplumdan soyutlayan bir düşünürün içsel yolculuğu anlatılır. Descartes kitapta doğru bildiği ne varsa tüm önyargılardan ve temelsiz inançlarından arınarak yol alır. Bir yandan da insanın her şeyden kuşku duyabileceğini ama bir tek kendi varlığından kuşku duyamayacağını temellendirmeye çalışır.

29. İtiraflar - ST. Augustinus

Tanrı'ya hitap edilen bir üslupla kaleme alınan eser, on üç adet kitap halinde yazılmıştır. Yunan felsefesinin Platoncu geleneği ile Hristiyan öğretiyi kaynaştırmaya çalışan Augustinus, bir içe bakış anında Tanrı'nın varlığını hisseder. Otobiyografik olan eserde okuyucu Augustinus ile gerek empati kurarak gerek de kendi düşünceleriyle kitabı harmanlayarak okuyucu yeni bakış açıları kazanacak ve aydınlanacaktır.

30. İnsan Doğası Üzerine Bir İnceleme - David Hume

Karl Popper'dan Bertrand Russell'a, Viyana Çevresinden bütün bir Analitik Geleneğe yirminci yüzyılın başat felsefeciliğini esinlendiren ve yüreklendiren Hume'a ait olan eser sanatçının felsefe tarihindeki en etkili eserlerindendir. Her bilimin insanın doğasıyla bir ilişkisi olduğu kanısı üzerine kurulu kitapta verilen dört bilimle insan aklını tanımamızı sağlayan veya bize insan aklının gelişimini ve donanımını veren hemen her şeyin kavrandığı açıklanır.

31. Tinin Görüngübilimi - Hegel

Bu eseriyle büyük tartışmalara yol açan Hegel, eserini bilginin ortaya çıkışının bir açıklaması olarak nitelendirmekte ve kitapta Hegelci yöntemin bilincin hem kendisine hem de nesnelere ilişkin deneyimini fiilen incelemek ve bu deneyime bakıldığında ortaya çıkan çelişkileri ve dinamik hareketi ortaya çıkarmak olduğunu açıklar.

32. İsteme ve Tasarım Olarak Dünya - Arthur Schopenhauer

Max Horkheimer'e göre yazarın bireyler konusundaki düşünceleri onların kör bir var olma, esenlik isteğinin dile gelişi olduğu şimdi tüm dünyadaki toplumsal, siyasal, ırksal, gruplarda gözle görülür oluyor. Başyapıt niteliği taşıyan bu eserde de yazar kendi felsefi görüşlerini açıklamaktadır. Bu alanda bir filozofun kitaplarını okumaktan ziyade olabildiğince filozofla tanışmak bakış açılarınızın artışı ve gelişimi için daha iyi olacağından Schopenhaur'un kitabını da sizlere önermek istedik.

33. Ahlakın Soykütüğü Üstüne - Friedrich Nietzsche

Nietzsche'nin son dönem yapıtlarından olan eserde suç, ceza, adalet, hınç duygusu, vicdan gibi ahlaki kavramların tarihsel gelişimleri anlatılır. Bununla birlikte yazar Yahudiliğin ve Hristiyanlığın modern Avrupa kültüründe hakim kıldıkları ahlaki önyargıların eleştirisini yapar.

34. Simülakrlar ve Simülasyon - Jean Baudrillard

Postmodern felsefe kitabı olan Simülakrlar ve Simülasyon, gerçekçilik, simgeler ve toplum ilişkisini inceler. Bununla birlikte kültür ve medyanın toplum inşasındaki rolünü de inceleyen kitapta ana ögelerden simülakr, gerçekte hiç var olmamış nesnelerin yerini alan kavramlar; simülasyon ise gerçek bir olayın yapay bir biçimde yinelenmesi olarak tanımlanmıştır.

35. Yaratıcı Tekamül - Henri Bergson

Pozitivist felsefe-bilimin hakim olduğu bir dönemde daha dinamik ve düalist bir felsefe anlayışını savunmuş ve sonradan sezgicilik denen felsefi akımın kurucusu olan Bergson'un eseri 1907'de yayınlanmasıyla birlikte tüm dünyanın fikir hayatı bakımından derin izlere sahiptir.

Dahası için bu içeriklerimize de mutlaka göz atmalısınız.

Felsefe Severleri Buraya Alalım! Okuduğunuzda Bakış Açınızı Değiştirecek 12 Felsefe Kitabı
Okuyunca "Freud da Kimmiş?" Diyeceğiniz Hayata Bakış Açınızı Değiştirecek Felsefe Kitapları
Felsefeye Merak Saran ve Hayatı Sorgulayan Herkesin Mutlaka Okuması Gereken 15 Kitap

Popüler İçerikler

RTÜK Başkanı'ndan Gündüz Kuşağı Programlarına Son İkaz: "Toptan Yok Ederiz!"
Teğmen Ebru Eroğlu İle İlgili Skandal Karar: Küfür ve Taciz İfade Özgürlüğü Sayıldı
Zoru Başardık: Karadağ'a Üç Puan Hediye Eden Milli Takım'a Gelen Tepkiler