Devrik Libya Lideri Muammer Kaddafi sadece kurduğu dikta rejimiyle değil aynı zamanda çocuklarının maganizel hayat tarzıyla da sürekli dünya gündemini meşgul eden biriydi. Her şeyin bir sonu olduğu gibi Arap Baharı da Kaddafi ailesinin ihtişamlı hayatını cehenneme çevirdi. Konumuz ise Muammer Kaddafi'nin 6 çocuğundan üçüncüsü 'futbolcu' oğlu Al Saadi Kaddafi.
Babasının otoritesine kimse ses çıkaramadığı için 27 yaşında, futbol oynamakla ilgisi olmayan birinin profesyonel olarak sahaya çıkması kimseyi şaşırtmadı.
Beklemeyi sevmeyen Saadi, Malta'nın 2000 yılında Şampiyonlar Ligi elemelerine katılmaya hak kazanan Birkirkara takımına kendini transfer etmek istedi ama bu hayali gerçekleşmedi.
Kimse kusura bakmasın. Koca prensin diğerleri gibi alt liglerden başlamasını bekleyemezsiniz.
Al Ahli Libya Süper Kupası'nı rakip takımın finalde sahaya çıkmayı reddetmesiyle müzesine götürdü.
Bu kez şampiyon olan, Al Ahli'nin ezeli rakibi El İttihad'ı satın aldı, kulüp başkanı oldu ve kendisini El İttihad'a transfer etti.
Federasyon başkanı, kulüp başkanı, takım kaptanı, takımın frikikçisi, penaltıcısı sıfatlarının yanına attığı 19 golle gol kralı ve Libya Yılın Futbolcusu sıfatları da eklendi. Tüm bu sıfatlar az diye düşünebilirsiniz. Bitmedi. Saadi Kaddafi takıma yıldız futbolcu Mboma'yı transfer ederek teknik direktörlüğe de soyunmuştu.
El İttihad formasıyla üst üste iki lig şampiyonluğu kazanmıştı. Çoğu kişiye göre ülke futbolu tek bir kişinin eğlencesi için oynanıyordu.
Ancak Saadi yine pes etmedi. Kendisini futbolcu olarak yedek bırakan teknik direktör Franco Scoglio'yu federasyon başkanı olarak kovdu.
Saadi sıkı bir Manchester United taraftarıydı ama orada oynaması pek muhtemel değildi. O da %10 hissesini satın aldığı İtalyan devi Juventus'la idmanlara çıkmaya başladı. Ancak gelen tepkiler nedeniyle yönetim kurulu üyesi olmasına rağmen kendisini siyah beyazlı ekibe transfer ettiremedi.
Bir sorun vardı. Juventus'un hisselerini elinde bulundurduğundan ve yönetim kurulunda yer aldığından lisans çıkartılamadı. Hisseleri elinden çıkarıp lisansı kapan Saadi iki maçta yedek kulübesinde oturmasına rağmen forma giyemedi. Kısa süre sonra kanında dopinge rastlandı ve iki yıl futboldan men edildi. Kaddafi'nin İtalya Futbol Federasyonu bağlantıları sayesinde bu ceza üç aya indirildi.
Yılın Bidonu ödüllerinde 2. sırayı kimseye bırakmadı.
Ertesi sezon Udinese'ye transfer oldu. Udinese o sezon Şampiyonlar Ligi'nde yer alıyordu ancak Saadi Kaddafi yine forma giyemedi. 7 Mayıs 2006'da son dakikalarda oyuna girdiği maçta futbol kariyerinin son şutunu çekiyordu.
6 aylığına anlaşsa da forma giymeden görkemli futbol kariyerini noktaladı.
Arap Baharı dalgasıyla ülkede Kaddafi diktasına karşı iç savaş çıkmış, Saadi de savaşta özel kuvvetler komutanlığı yapmıştı. Ancak sonunun babası gibi olmasından korkan Saadi Kaddafi Nijer'e sığındı. Nijer 2014 yılında Muammer Kaddafi'nin oğlunu Libya'ya iade etti. Para, güç ve silahla istediği her şeyi yapan Saadi Kaddafi şu an Libya'da bir hapishanede kendisi için verilecek kararı bekliyor.
Adam resmen mahalledeki top sahibi çocuklar gibi :D
kaddafiyi mumla arıyor ey editör arap baharı kaddafeinin hayatı cehenneme cevrildi diyosunda libya kaddafi döneminde refah ve huzu ülkeiydi arap baharını götüne sok
Kaddafinin değerini şimdi anlıyor libya halkı.Hiç haketmediği gibi öldü kaddafı.