Harold, 1970'te çalışma hayatına İngiltere’de başlayan bir tıp doktoruydu. Mesleği gereği insanların hayatlarını kurtarmak yerine onların yaşamlarını elinden alıyordu. 1998’de tutuklanan Dr. Death lakaplı Harold Shipman, 28 yıl süren vahşeti yüzünden ardında 200’den fazla ceset bıraktı. Çoğunlukla 40 yaş üzeri kadınlardan seçtiği kurbanlarını enjekte ettiği yüksek dozda ağrı kesiciler ile öldürüyordu. Yakayı ele verdikten sonra müebbet hapis cezasına çarptırılan Dr. Death, mahkûmiyetinin 4. yılında intihar etti.
Garavito, toplumda kayboluşu pek fazla dikkat çekmeyecek 6-13 yaş aralığındaki erkek çocukları hedef alıyordu. Açık tenli ve renkli gözlü olan bu çocuklar; yetim, evsiz ve köylülerden oluşuyordu. Çocukların güvenlerini kazanabilmek, onları ikna edebilmek için para ve şeker teklifinde bulunuyordu. Sık sık kılık değiştiren Luis Garavito, genellikle kendini rahip ya da keşiş olarak tanıtıyordu. Tecavüz, işkence ve cinayetle sonuçlanan vahşi saldırıları için kurguladığı tiyatronun ilk perdesi, kendini tanıtmasıydı. Oyunlarına bir yenisini daha eklemeye hazırlanıyordu ki işler istediği gibi gitmedi. Kurbanıyla yaşadığı arbedeyi evsiz bir adamın fark etmesinden sonra cinsel saldırı suçlamasıyla gözaltına alındı. 140 çocuğu öldürdüğünü itiraf eden ve 189 cinayetten suçlu bulunan Garavito, 1853 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
İdrar içme gibi davranışları olan Albert, kendine zarar vermekten zevk duyuyordu. İçinde bulunan başkalarına acı çektirme arzusu, onu dünyanın en yaşlı seri katilleri arasına soktu. Yakalandığında 3 kişiyi öldürdüğünü itiraf etse de aslında bu sayı 100 civarındaydı. İnsanlara işkence ve tecavüz eden Brooklyn Vampiri, aynı zamanda bir yamyamdı. Kurbanının annesine gönderdiği mektupla kadının çocuğunu nasıl yediğini anlatmaya kalkışması hikâyenin sonu oldu. 65 yaşında yakalanan Albert Fish, bu kez kurban koltuğuna kendi oturdu.
Ramirez’in kuzeni, onun dürtülerini tetikleyen kişi olmuştu. Vietnam Savaşı'nda tecavüz ettiği ve öldürdüğü kadınların resimlerini sanki bir madalyaymış gibi göstermekten keyif alıyordu. Kendi karısını bile Ramirez’in gözleri önünde öldürmüştü. Acı çektirmekten duyduğu hazzı kuzeni yüzünden keşfeden Ramirez, âdeta kötülükle bilenmiş keskin bir bıçak hâlini almıştı. Kana susamış olan seri katil, ilk kez 1984’te harekete geçerek 79 yaşındaki bir kadının hayatına son verdi. Satanizm sembollerinin yer aldığı sayısız tecavüz, işkence ve cinayet olayları birbiri ardına yaşanmaya başladı. Amerika’ya korku salan ve Gece Avcısı olarak adlandırılan Richard Ramirez, yakalanmadan önce 14 kişiyi öldürmüştü.
Samuel, suç dünyasının kapılarını hırsız olarak aralamıştı. Kapıdan içeri girdiği zaman eylemlerine tecavüzü ve cinayeti eklemekten kaçınmamıştı. Siyahi kadınlar arasından seçtiği kurbanlarını boğarak öldürüyordu. 1970 ve 2005 yılları arasında işlediği 93 cinayet, 2012’ye dek gizli kaldı. Yakalanmamasının en büyük nedeni, öldürdüğü kişilerin seks işçileri ya da evsizler olmasıydı. Modern teknolojiyle yapılan soruşturma, dönemin karanlık sırlarını açığa çıkardı. 2014 yılında tutuklanan Samuel Little, FBI tarafından ABD tarihinin en azılı seri katili olarak tanımlandı.
Herman Mudgett ya da takma adıyla H. H. Holmes, kurbanları için cehennemin mimarıydı. Kendisinin inşa ettirdiği Cinayet Kalesi olarak adlandırılan yerde acımasızlık hüküm sürüyordu. Gizli geçitler, ses geçirmeyen odalar, yalnızca dışarıdan açılabilen kapılar, gaz boruları ve cesetleri yakmak için özel fırınlar bulunuyordu. Malları ve paraları için 27 ile 200 kişiyi öldürdüğüne inanılan H. H. Holmes, ABD’nin bilinen ilk seri katili kabul ediliyor.
Çocuk partilerinde veya hayır etkinliklerinde palyaço olarak boy gösteren John, çevresi tarafından oldukça seviliyordu. Kimse onun yüzündeki palyaço makyajının caniliğini gizleyen bir maske olduğunu bilmiyordu. Bir ifadesinde 'Palyaçolar cinayetten paçayı sıyırabilir.' diyen John, 33 genç erkeğin ölümünden sorumluydu. Katil Palyaço'nun evi sakladığı 29 cesetle bir mezarlıktan farksızdı.
Küçük kız kardeşine cinsel istismarda bulunduğu için evden kovulan Pedro, hayatını sokaklarda ve hapishanelerde geçirmişti. 1969’da başlayan cinayet serüveni, 1980'deki başarısız girişimine kadar devam etti. 57 kız çocuğunu öldürmekten suçlu bulunan Pedro, Ekvador’da yalnızca 16 yıl hapis cezasına çarptırıldı. 14 yıl hüküm giydikten sonra akıl hastanesine kapatılan Andes Canavarı, 1998'de 50 dolar kefalet ile serbest bırakıldı. Andes Canavarı'nın şu an nerede olduğu maalesef bilinmiyor.
Başlığına soksunlar ulan fbı ve cıa en üst düzey oluşum niye korksunlar aq . Abartma mal editör senin içeriğini sikeyim
Başlık çok saçma. Birincisi FBI ve CIA böyle şeylerle doğrudan ilgileniyor ve binlerce çalışandan oluşan kurumlar. Cia ve Fbi korkuyor ne demek? Zaten bu adamları onlar buluyor ve hapse atıyor..
8 numaranın gözleri tam manyak gibi bakıyor