Gezi Parkı olaylarında 74 kişi hakkında takipsizlik kararı veren İstanbul Cumhuriyet Savcısı Hüseyin Arslan, ünlü piyanist ve besteci Fazıl Say hakkında “adli yargıyı etkilemek” iddiasıyla yürütülen soruşturmada da takipsizlik kararı verdi.
Ünlü piyanist ve besteci Fazıl Say’ın “halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağıladığı’’ gerekçesiyle yargılandığı davada şikayetçi olarak yer alan Ali Emre Bukağılı, Say hakkında mahkemedeki kullandığı sözler ve gazetelere yansıyan beyanlarında, 'adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs etmek', 'kamu organlarını aşağılamak' ve 'yargı görevini yapanları etkilemek' suçlarını işlediği iddiasıyla yeni bir suç duyurusunda bulunmuştu. Say hakkındaki suç duyurusunu Gezi olaylarına ilişkin verdiği takipsizlik kararlarıyla dikkat çeken İstanbul Cumhuriyet Savcılarından Hüseyin Arslan inceledi.
“SAY’IN İFADELERİ SAVUNMA KAPSAMINDADIR”
Savcı Arslan, 'adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs ve yargı görevini yapanları etkileme' suçlarından Say hakkında takipsizlik kararı verdi. Takipsizlik kararında, 'yargı görevini yapanları etkileme' suçunun ancak emir vererek nüfuz icra etmek ve baskı yapmakla oluşabileceğini, bunun için de kişinin elverişli imkanlara sahip olması gerektiğini belirten Arslan, 'hakkında dava yürüyen ve bu davada mahkum olan bir kişinin böyle bir güce sahip olamayacağının mahkumiyetinden anlaşılabileceğini' ifade etti.
Say'a yöneltilen 'adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs' suçunun ise özel kasıtla işlenebilecek bir suç olduğunun altını çizen Arslan, 'Yargılamadaki sözlerinden ötürü kişiye ayrıca ceza verilemez. Çünkü beyanlar, savunma kapsamındadır' ifadesini kullandı.
Savcı Arslan, Say'ın 'kamu organlarını aşağılamak' suçunu işlediği iddiasıyla yargılanması talebini suçun Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) değişikliğe uğrayan 301. maddesi kapsamında olması nedeniyle izin alınabilmesi adına Adalet Bakanlığı'na gönderdi.