Anadolu 58. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya, Say ve Bukağılı katılmazken, Say’ın avukatı Meltem Akyol, müvekkilinin Twitter’daki paylaşımlarının sadece genel bir eleştiri ve düşünce açıklaması niteliğinde olduğunu belirtti.
Akyol, “Hakaret kastı yoktur. Bu nedenle beraatini talep ediyoruz” dedi.
Ali Emre Bukağılı’nın avukatı ise “Savunmaya katılmak mümkün değildir. Sanık dava, duruşma günü, tarihi ve açık açık müvekkilimin isim ve soyismini vererek müvekkilime hakaret etmiştir. Sanığın savunmalarında açıkçası yanlış anlaşıldığını söylemesini beklerdim fakat huzurda da müvekkilime hakaret etmeyi sürdürmüştür. Söylenen sözlerin ifade özgürlüğü kapsamında olmadığı ve açıkça hakaret suçunu teşkil ettiği, sunmuş olduğumuz yargıtay kararları ile sabittir” diye konuştu.
Mahkeme hâkimi, yüklenen suçun sanık tarafından işlenmediğinin sabit olduğu gerekçesiyle Fazıl Say’ın beraatine karar verdi.
Hazırlanan iddianamede, Fazıl Say’ın 15 Nisan 2014’te Twitter üzerinden Ali Emre Bukağılı'ya yönelik hakaret içeren paylaşımlar yaptığı belirtilerek 3,5 aydan 2 yıl 4 aya kadar hapis cezası istenmişti.
Ali Emre Bukağılı, öncesinde de Ömer Hayyam’ın rubaisini Twitter’da paylaştığı için “dini değerlere hakaret ettiği” gerekçesiyle Say hakkında dava açmış, Say 10 ay hapse mahkûm edilmiş, sonrasında bu karar Yargıtay tarafından bozulmuştu.
AA
Olması gereken karar. Bir insan bir dini saçma bulduğunu söyleyebilmeli kime ne? Buna sinirlenen insanlar kendi psikolojilerini sorgulasın.
Zaten bu ali emre denen zırtapozun ve türevlerinin amacı ceza aldırmak değil mahkemelere çıkartıp moral ve huzur bozmak. Kendisi de hakaret içermediğini biliyor ama dine laf eden kim olursa onunla uğraşarak bir korku ve çekince ortamı yaratmaya çalışıyorlar. Sadece Fazıl Say değil birçok kişi bu tezgahın kurbanı olmuş mahkemelerde aklanacağı günü beklemekle uğraşıyor. Neyse ki adalet geç de olsa tecelli ediyor hala ülkede ne kadar uğraştılarsa da hala istedikleri kıvama getiremediler hukuku.
ne demek beraat etti!.. Adam dünyaca ünlü hem de piyanist lan tıksanıza içeri! ne biçim yargı bu...