'İlk fotoğrafta Caravaggio’nun “Hilekarlar” tablosu (1594)
İkinci fotoğraf, Yılmaz Güney’in kult filmi “Yol”dan bir an; başrol oyuncusu Tarık Akan’ın, filmde, kötü yola düşmüş, töresel ceza altındaki hasta eşini, doğu Anadolu dağlarında kar fırtınası içinde, sırtında taşıyarak hastaneye yetiştirmeye çalıştığı o dünya sinema tarihinin en etkileyici sahnelerinden biri.
Caravaggio(1571-1610) ve Yılmaz Güney’in ortak alın yazısı; Cinayet. İkisinin de belli bir organize suç örgütü adamı olmadığını biliyoruz, bu işlenen cinayetler anlık cinnetleri, husumet ve kavgaların talihsiz sonuçlarını bize anlatıyor. Tablodaki 3 kişinin ifadelerine bakın. Sanki oradayız; yanındayız…
Ve yine ortak yanları; Bu dünyadaki kötülüğe, törelere, bu gaddar yönetimlere açtıkları isyan bayrağı. Çok büyük bir gerçekçilikle, yalın bir dokunuşla, bu dünyayı olduğu gibi bize ve sonsuz geleceğe anlatmaları. Sert durmaları. Sorgulamaları.
Ve şunu anlıyoruz; Ne için var sanat? Cevabı burada.. İnsanlar tartıda, iyisi ve kötüsü ile eşittir hep. Tarkovski’nin dediği gibi; “Dünya mükemmel olmadığı için sanat var...”
saplamis gecmis kralicem orasi ayri ama adam, o kadar ucube gibi savunmus ki anlatamam. kadina siddet bir kultur ogesi degildir. iyi ve kotu insan esittir diyenin kafasini sinkaf edeyim, git suclularla yasa o zaman da gor tartiyi. sucluyu savunan sucludan daha beterdir gozumde. yallah colune simdi, orada kultur bakanligina soyun biraz da.
Kadın güneyin sanatina laf etmemiş adam değil demiş sadece. Hitler de harika resim yapiyodu ona bakarsan iyi adam mi yani?
Akşener haklıydı ya da haksızdı, herkesin düşüncesi ayrı; ama Fazıl Say’ın o zamanki “Çek sifonu” benzeri söylemi zaten ne ölçüde kalitesiz ve seviyesiz bir adam olduğunu belli etti.