Ünlü piyanist Fazıl Say'ın yılbaşı gecesi yaptığı paylaşım dikkat çekti. Say, 'Cumhuriyetimizin 100. Yılına olan armağanlarımdan birisi' notuyla '100. Yıl Marşı'nı paylaştı. Sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda yeni yıl mesajıyla birlikte Norm Ender'in 'Parla' adlı 100. yıl marşına ve dinleyenlerine de tepki gösterdi.
İşte detaylar...
Norm Ender'in 'Parla' adını verdiği 100. yıl marşını eleştirenlerden biri de ünlü piyanist ve müzisyen Fazıl say oldu. Gelin, Fazıl Say'ın eleştiri ve sitemlerine yer verdiği paylaşıma birlikte göz atalım. 👇
Sosyal medya hesabı üzerinden yeni yıl paylaşımı yapan Fazıl Say,
'Cumhuriyetimizin 100. Yılına olan armağanlarımdan birisi, “100. Yıl Marşı”
(diğerleri 32 dakikalık 4 bölümlü epik bir Senfoni olan “100 Yaşında Bir Çocuk”
Ve “Dünya Anne Şarkıları”, o da aslında bir 100. yıl projesi, kadın şairlerimizi bestelediğim, bu “ilk 100 yılı” kadın şairlerin anlattığı…) Marş 2 dakika 20 saniye. Tekrarı ile 4.40 sürüyor, sözleri değerli şair Ayten Mutlu’ya ait.' notuyla başlayan paylaşımında Norm Ender'in 'Parla' adlı 100. yıl marşına gönderme yaptı.
Say, partisyonunu ve kayıdını özenle hazırladım diyerek sözlerini açıkladığı '100. Yıl Marşı' hakkında 'Biliyorum siz Marşı komple reddediyorsunuz.' diyerek 'kimin umurunda?' siteminde bulundu. İşte, Fazıl Say'ın o notu:
“Ver Elini” diyen bir Marş bu.
Kendi toplumumuzdaki bölünmüşlüklere “Ver Elini” diyen, gelecek yüzyıllara “ver elini nice nice yüzyıllara” diyen,
Dünyaya, diğer ülkelere, insanlara kardeşçe “Ver Elini” diyen, doğaya diyen, müziğe, yaşamaya, şiire “ver elini”diyen.
“Göğün mavi şimşeği Ata’mın gözlerinde” sözleri ile Türkiye’nin kurucusu Atatürk’ü saygıyla, hayranlıkla anan..
Bu marşımı ben bu şekilde ele aldım.
Partisyonunu ve kayıdını özenle hazırladım.
Biliyorum siz Marşı komple reddediyorsunuz.
Çıktığı 23 Nisan gününde başlayan; tarihte bir müzik eserine görülmemiş bir şiddette uyguladığınız bir saldırı, hakaret ve eleştiri yağmuru ile, bu işi çok ama çok kırıcı bir noktaya vardırmıştınız.
Kimin umurunda?
Kim durabilir çoğunluğun sesi kasırgasının önünde??
Kim?'
Fazıl Say, yeni yıl paylaşımında Norm Ender'in 'Parla' adlı 100. yıl marşına da marşın dinleyenlerine de tepki gösterdi. İşte, ünlü müzisyen ve piyanistin o ifadeleri:
'kendinize ait hissettiğiniz repçinin vatan-millet-sakarya marşını da bulmuşsunuz, iyi etmişsiniz. “En iyi” yi bulan, “en” diyen, bir topluluğun, gülünç “influencer”ların öndeliğinde, “çoğunluğun sesi seçimi”. Kim ne desin?
Önden buyursun..
Konjüktürdür…
Ama; Sıradaki eseri 7. Senfonisi değildir.
Sanat?
Sanat mı?
Elbet “Hükmen mağlubuz”,
emeğe tokat,
yeteneğe tekme,
ideolojiye hakaret..
Vardığımız nokta bu oldu…
Türkiye’yi iyisi ve kötüsü, doğrusu ve yanlışı, acısı ve tatlısı ile düşünen, ele alan biriyim.
şu iyi değil,
tüm gerçek sanatçılarını sindiren, sineye çeken, ezen, düşünceleri engelleyen, yasaklayan, reddeden , döven bir toplum oluştu,
bu noktaya vardık çoktan,
ve maalesef, bunu bile artık “normal kabul eden” bir toplum olduk.
Kötü bu…'
'Kendi yolunda biriyim, eserlerim, alnımın teridir, yüreğimden gelendir, olduğu yerde duruyor.
2023’ün “kıdemli” hatırası…
100. Yıl marşı
En çok dayak yeme dünya rekoru.
Dinleyelim yılın son gününde'
Bu ulkede yetisen sozde “aydin” bildigimiz kisilerde bile bir cekememezlik var kotuluk var, bir hafta once bu isimler nuri bilge ceylan ve zeki demirkubuzdu simdi fazil say! Sonucta ayni ulkenin vatandasisiniz, bu dusmanlik, birbirini cekememezlik neden? Ikiniz de bir mars yapmissiniz birinizinki daha cok begenilmis, tebrik edecegine cikip oteki sanatciyi yeriyorsun; halki eserini begenmedi diye yargiliyorsun, siz muzikten marstan ne anlarsiniza getiriyorsun. Evet muzige dair hicbir bilgim yok evet cahil bir vatandasim ama kulagim var ve parla kulaga cok daha hos geliyor, mars gibi geliyor, sozleri cok daha anlamli en onemlisi dinlerken gercekten costuruyor o vatan sevgisini duygusunu veriyor. Fazil sayinki ise 6 dk boyunca kendini surekli olarak tekrar ediyor ne vatan ne millet sevgisine dair icinde bir sey barindiriyor ne de dinlerken o coskuyu mars hissini verebiliyor, sozsuz sadece muzik haline diyecegim bir sey yok tabiki.
Olmayınca olmuyor belki müzik dehası olabilirsiniz belki çokta biliyorsunuzdur ama didaktik onu da koyayım bunu da eksik etmiyeyim kusursuz olsun dediğiniz bir eserin ruhu olmayabiliyor. Bazı şeyler inanç istiyor. Belki başka bir ülkede kendine değer verilen bir yerde yaşaydı o ruhu yakalaya bilirdi.
Hocam olmamış işte.. Her yazdığınızın arkasına piyano önüne de onlarca büyüklü küçüklü kadın erkek koyup giydiğiniz takım elbiseler ve koronun uyumu yapılan eseri ''ölümsüz'' veya ''muhteşem'' kılmıyor.. Anlamsız ve gereksiz sözler ne nota ne söz ne ritim hiçbir şey yok ve beğenilmedi. Ancak şunu sormak gerekir beğenilse muhtemelen gururlanıp yorum bile yapmayacaktınız ama olumsuz en ufak bir tepkide ''woww'' O halde yapın ve paylaşmayın çünkü herkesi memnun edemezsiniz.. Zira siz pizza değilsiniz..