Fatih Ürek'in Çıplak Halinin İnternette İfşa Edilmesiyle Başlayan Skandalın İnanılmaz Anatomisi

Magazin arşivimiz inanılmaz skandallarla dolu. Bunlardan bir tanesi de Fatih Ürek'in 'özel' sandığı bir sohbetinin internette ifşa edilmesiyle başlayan süreç. Olayın buralara gideceğini kim bilebilirdi ki?

Sizi şimdi yakın geçmişe, 2007 yılına götüreceğiz. O dönemi hatırlamak isteyenler için şöyle bir girizgah yapalım. Bülent Ersoy, Popstar Alaturka yarışmasında jüri üyesiyken yarışmacı Armağan Uzun'la evlenmiş, evlendikten 20 gün sonra da aldatılmıştı.

Deniz Seki ile Hüsnü Şenlendirici yasak aşkın zirvesinde gümbürtülü bir ilişki yaşıyordu. Hüsnü Şenlendirici'nin eşi Nazire Hanım da katıldığı programlarda "Allah hepsinin belasını versin" şeklinde beddualar yağdırıyordu.

Müzik dünyasında ise ortalığı birbirine katan bir gelişme yaşanmıştı. Fatih Ürek'in "Hadi Hadi" şarkısı herkesi bir anda ayağa kaldırıp oynatmasıyla ortalığı birbirine katıyordu. Şarkı o senenin patlayan tek hiti olmuştu neredeyse.

Hal böyle olunca zaten Bodrum gece hayatının aranan ismi olan Fatih Ürek, popülaritesini daha da artırdı. Yılan dansları geliyordu, "Elalem ne derse desin hadi hadi hadi" gidiyordu.

Tam da bu süreçte hiç kimsenin tahmin etmediği bir skandal yaşandı. İddialara göre Fatih Ürek, MSN isimli programda bir kişiyle kameralı sohbet ederken soyunmaya başladı.

www.biyografi.info

İddialar dedikodu boyutundan uzaklaşıp ekran görüntülerinin internette yayılmasıyla daha da güçlendi. Sohbette Fatih Ürek olduğu iddia edilen kişi bir anda soyunmuş haliyle görünüyordu.

Olay artık kontrolden çıkmıştı. Fatih Ürek'in hem menajeri hem de Bodrum'da çıktığı mekanın işletmecisi olan eski dansöz Sibel Barış bir açıklama yayınlayarak skandalı yalanlamıştı. O açıklama tam olarak şöyleydi 👇

DEĞERLİ BASIN MENSUBLARININ DİKKATİNE,

Sanatçım Fatih ÜREK'in 15 yıl aradan sonra yaptığı Hade Hade parçasının bir anda dillere düşmesi ve Bodrum CHAKRA kulübümüzün de açıldığı günden itibaren haftanın 4 günü yoğun talep görmesinden dolayı bazı kişi ve çevreler tarafından Fatih ÜREK'e karşı karalama kampanyasına gidilmiştir.Bu gün itibari ile bazı internet sitelerinde yayınlanan görüntülerin kesinlikle Fatih ÜREK'e ait olmadığı, fotomontaj olduğu ve bu karalama kampanyasının bir basamağı olduğu tarafımızca bilindiğinden dolayı bu işi çıkaran,dağıtan ve yayınlayan tüm kişi ve kuruluşlar hakkında hukuki yasal işlem başlatılmıştır.Türk sahne hayatının yapı taşlarından olan Fatih ÜREK uzun yıllar türk halkının sevgilerine ve saygılarına mazhar olmuştur.Bu tip çirkin saldırıların Fatih ÜREK in yükselişine,işine, sevenlerinin saygı ve sevgisine engel olamayacaktır.

Saygılarımla

Sibel BARIŞ

Bu açıklamanın ardından görüntüleri paylaşan turuncutime isimli web sitesinden karşı atak olarak zehir zemberek bir cevap geldi.

Sayın meslektaşlarımız.

Günler önce yayınladığımız Fatih Ürek’in uygunsuz MSN görüntüleri uzunca bir süre magazin gündeminde yer aldı.

Fatih Ürek’in bu görüntüleri yayınlamamız üzerine verdiği beyanatlarda haddini aştığını düşündüğümüzden Turuncutime.com olarak bu açıklamaları yapma gereği duyduk.

Sitemizde yayınlanan Fatih Ürek’in msn görüntüleri sitemiz mailine bizzat Fatih Ürek’in kendi mailinden gönderilmiştir. Turuncutime olarak öncelikle bu fotoğrafları yayınlama kararı alırken, Fatih Ürek’in reklam yapmak amacında olduğunun bilincindeydik.

Biz fotoğrafları yayınlarken, açlık sınırında milyonlarca insanın yaşadığı ülkemizde, olmayan sesiyle şarkıcılık yaparak halkın sırtından inanılmaz büyük paralar kazanan insanların nasıl yaşadıklarını gözler önüne sermek istedik.

Kaldı ki şöhretin, ve şöhretin kazandırdığı lüks ve şaşalı yaşamında bir bedeli olduğu söylenmektedir. Bu bedel olsa olsa daha dikkatli ve halka daha saygılı yaşamaktır.

Fatih Ürek, şöhretine şöhret katmak, daha fazla konuşulmak, sansasyon yaratmak için internete yaydığı fotoğraflarını sitemize ya da genel yayın yönetmenimize maal edemez. Fatih Ürek gibi bir insanın zekasının o görüntüler çekilirken ne işe yarayacağını da hesaplayacak yükseklikte olduğunu düşünmekteyiz.

Günümüzde MSN kullanan en zeka fakiri insanın dahi, MSN programında açılan cam görüntüsünün kaydedileceğinden haberi vardır. Bu risk olduğu halde Fatih Ürek habersiz olarak o görüntüleri zaten vermiş olamaz.

Bu görüntülerin mail olarak gönderildiği tek haber sitesi turuncutime.com değildir. Sadece görüntüleri ilk yayınlayan Turuncutime.com ‘dur

Fatih Ürek’in daha önce reklam yapmak için hangi yollara başvurduğu basın mensupları ve halk tarafından bilinmektedir.

Fatih Ürek ile ilgili olrarak şirketimiz yasal yollara başvuracağını siz meslektaşlarımıza ve kamuoyuna bildirir

Saygılarımızla

Turuncutime.com

Turuncu Medya Grup

İşler gittikçe çirkinleşiyor, taraflar arasında kimsenin anlamadığı bir hesaplaşma yaşanıyordu. Fatih Ürek ise her fırsatta "O kişi ben değilim, görüntüler fotomontaj" demekle yetiniyordu. Ta ki Hürriyet Gazetesi yazarı Sibel Arna kendisiyle röportaj yapana dek...

Ürek'in "O ben değilim, kabul etmiyorum" sözünden sonra "Yapmayın, sizsiniz besbelli" diyen Arna, Fatih Ürek'i itiraf ettiren ilk isim olmuştu. O röportajın ilgili kısmı şöyleydi:

"Paris Hilton'un da görüntüleri var"

Yapmayın... Sizsiniz, besbelli..

- Peki ama bu çok ahlak dışı ve vahşi bir tuzak. Topluma ayıp. Hiç kimse benim bir tarafımı görmeye mecbur değil. Buna 'dur' demek lazım. Evet ben ünlüyüm, böyle bir görüntüm olabilir. Paris Hilton’un da pornosu var. Ama bunun medyaya yansıması kötü.

Bunu yapanın kim olduğunu biliyor musunuz?

- Tabii biliyorum. Tunç Erden Yakar. Garip garip çıkışlarla gündeme gelmek isteyen biri. En son, Hrant Dink’in katilini gördüm, diye çıkmıştı. Meğer yazıştığım çocuk bu Tunç’un sevgilisiymiş. Tüm bunları bir kıskançlık uğruna yapmış. Pek normal bir insan değil bu. 1997’de Ankara’da evi basıldı. Magandalar saatlerce işkence yapıp tecavüz ettiler... Büyük travmalar yaşadı. Ama ne olursa olsun bu çocuğa kamu davası açılması gerekiyor. Bunu yapmaya hakkı yoktu.

Fatih Ürek'in görüntüleri sızdıran kişi diye bahsettiği Tunç Erden Yakar turuncutime isimli sitenin yöneticisi. Ama kamuoyu, onu çok daha vahim bir olayın mağduru olarak tanımıştı.

Ankara'da 1997 yılında yaşanan olayda bir grup gencin evi zorbalar tarafından basıldı. Evdeki gençler işkence ve tecavüze maruz kaldı. Olayın mağdurlarından Tunç Erden Yakar, evden kaçmayı başarıp polise sığınmış ve olaylar 17 saat sonra son bulabilmişti.

Bu vahşetten sonra Tunç Erden Yakar'ın hayatında üst üste dramlar yaşadığını yine o dönem çıkan haberlerden biliyoruz. Ayrıca yaşanan bu zorbalık, Serdar Akar'ın "Barda" isimli filminde de işlendi.

Bir magazin skandalının anatomisi de tarihe böyle işlendi. İşin açığı bir ünlünün özel sandığı sohbetinin görüntüleriyle, Türkiye'nin en büyük vahşetini yaşayan mağdurun böyle bir hikayede bir araya gelmesi gerçekten enteresan. Umuyoruz ki her iki taraf da hayatlarına huzurlu bir şekilde devam eder.

Bu içerikler de ilginizi çekebilir 👇

Katarsis'e Katılan Trans Birey Almina Can Rencü'nün Instagram'dan Paylaştığı Eski Hali
Gördüğünüz Andan İtibaren Ömrünüzden Ömür Götürecek Birbirinden Acayip Görseller
Magazin Tarihinin Kirli Çamaşırlarını Bir Bir Ortaya Döken Şokopop'tan Ağızları Açık Bırakan Paylaşımlar

Popüler İçerikler

Kızılcık Şerbeti'nin Görkem'i Özge Özacar'dan Pembe'nin Osmanlı Tokadına Yanıt
Gazeteci Özlem Gürses TSK Hakkındaki İfadeleri Nedeniyle Gözaltına Alındı
Kadınlarla Kafayı Bozan Sözde Hoca Bu Kez de "Karını Bize de Evde Oynat" Sözleriyle Tepki Çekti
YORUMLAR
07.02.2024

Neye kızıyor ki ,ne olduğu belli,tercihi yönelimi de belli,bir zamanlar pervasızlıkla istediğini söyleyip yapıyordu,şimdi biraz üne paraya kavuşunca mı eski defterler batar oldu,madem mabadın mahremin bu kadar değerliydi zamanında kamuya açmayacaktın,iffetinle yaşayacaktın,şimdi kızmaya tribe gerek yok....

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ