'Geçenki maç Eylül'deydi. Bu kez Ekim'de. O zaman hiç havadan falan değil kötü oynayıp kaybettik. Biz fırtınayı sahada oyunculardan bekliyoruz. İzlanda'dan başka bir şey beklemek mümkün değil. Sulu kar da olabilir. Futbolun içinde olan şeyler. Yapacak bir şey yok. 6 Ekim gecesi oynanan maçtan 10 saat sonra İzlanda'ya geliyorsunuz ve 20 derece sıcaklık farkı. 48 saat içinde de maça çıkacaksınız. Burada mantık aramıyorum. Demek ki takvimler bu kadar sıkışık. Şampiyonlar Ligi, UEFA Avrupa Ligi, herkesin kendi ligi derken takvim sıkışıyor. Mesela İzlanda ilk maçı burada oynadı, ikinci maçı da burada oynayacak. Grupta böyle denk gelen başka maç yok. Şansa inanmayan bir insan olarak bunu söylüyorum. Hırvatlar da iki kez deplasman yaptı. Biz de Ukrayna maçından sonra Konya'da İzlanda'yı bekleyebilirdik. Ama yapacak bir şey yok. Umarım hava şartları bize de uygun olur. Maç öncesi hava şartlarının bizi değiştirmesi söz konusu değil. Maç içinde olursa müdahale ederim.'
'İnşallah ilki yaşarız'
'İzlanda'nın önceki maçımızdan çok değişikliği yok. Fransa onlara özgüven olarak aşırı yansıdı. Oynayan da bir İzlanda var. Bugün antrenörlerinin değişik ve güzel bir röportajını okudum. 'Oyuncularım genelde Premier Lig'e giderler. Kimse oynamayacağı takıma gitmez.' diyordu. Bu önemli bir durum. Hep hazırlar. Biz olayı 300-400 bin nüfuslu adaya indirgiyoruz ama oralardan çıktı o iş. Bizden çok oyuncuları dışarıda oynuyor. Sonuç olarak burada çok kişi yenemiyor onları. İstatistiklerde de 9'da iki yenmişiz. Onlar da iki yenmiş. Finlandiya'yı da uzun yıllar yenmemiştik. Çok da önemli değil istatistikler. İnşallah ilk olur burada galibiyetimiz. Ona niyetliyiz ama kolay değil.'