Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK), 6 Kasım'da Fatih'te intihar eden 4 kardeşe ait evin elektriğinin gecikmiş borcu sebebiyle kesilmesinden dolayı CK Boğaziçi Elektrik Perakende Satış AŞ'ye 888 bin 397 lira idari para cezası kesti.
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK), 6 Kasım'da Fatih'te intihar eden 4 kardeşe ait evin elektriğinin gecikmiş borcu sebebiyle kesilmesinden dolayı CK Boğaziçi Elektrik Perakende Satış AŞ'ye 888 bin 397 lira idari para cezası kesti.
EPDK'den konuya ilişkin yapılan açıklamada, intihar sonrası elektriğin kesilmesine ilişkin kurum tarafından bölgede elektrik dağıtım faaliyeti yürüten CK Boğaziçi Elektrik Dağıtım AŞ ve perakende satış faaliyeti yürüten CK Boğaziçi Elektrik Perakende Satış AŞ hakkında soruşturma başlatıldığı anımsatıldı.
Açıklamada soruşturmanın sonucuna ilişkin değerlendirmelerine yer verilen EPDK Başkanı Mustafa Yılmaz, CK Boğaziçi Elektrik Perakende Satış AŞ'nin olayda asli kusurlu olarak tespit edildiğini ifade ederek şunları kaydetti:
'Şirkete 888 bin 397 lira idari para cezası uygulanmasına ve yine mevzuata aykırı fiilde bulunduğu tespit edildiği için ihtar yaptırımı uygulanmasına karar verildi. Bizim şirketlere her zaman verdiğimiz mesaj, vatandaşlarımıza hizmet verirken daima duyarlı ve titiz olmaları yönünde. Aksi halde 'Tüketiciyi üzeni biz de üzeriz' diyoruz. 6 Kasım'da yaşanan acı olay ve ardından ilgili meskenin elektriğinin kesildiğini görmek hepimizi derinden yaraladı. Kayıtsız kalmamız, seyirci kalmamız beklenemezdi. Aslında bu soruşturma ve ceza bütün enerji sektörüne verilmiş bir mesajdır aynı zamanda. Bu sektörde görev yapan yöneticisinden, sahadaki personeline herkes vazifesini yaparken hassas davranmakla mükelleftir. Umuyorum ki bir daha böyle bir olay yaşamayız. Umuyorum ki biz de EPDK olarak bir daha böyle bir ceza vermek zorunda kalmayız.'
''Tüketiciyi üzeni biz de üzeriz'' Doğru... Güneydoğu'daki vatandaşları hiç üzmüyorsunuz mesela. Faturalarını biz ödüyoruz yıllardır. Önemli not: Ben doğu veya batı ayrımı yapmıyorum. Kaçak elektrik kullanmak nerede yapılırsa yapılsın, namussuzluktur. Ancak yıllardır veriler de gösteriyor ve herkes biliyor ki; kaçak elektrik kullanımının çoğunluğu Güneydoğu'da meydana geliyor. Devlet buna önlem almak yerine, yıllarca 'kayıp kaçak bedel bedeli' adı altında tüm Türkiye'nin faturalarına yansıttı. Böyle bir anlayış olabilir mi? Kendin tahsil edemediğin şeyi bize niye ödetiyorsun? Neyse, konu buradan çıkmadır. Yoksa doğu - batı mevzusu değil. Böyle bir politika olamaz.
Bunlar bir yerden para alalım güzel de bir bahane bulalım demişler. Fatura ödenmeyince elektrik kesilir. Önce gelip haber veriyorlar sağolsun, hemen ödeyebilirseniz kesmeyeceğiz diye. Unutma sebebiyle gecikme olduysa hemen halledip kurtarabiliyorsun. İki kere başıma geldi, kesilmeden hallettik. Kurum gayet yardımcı oluyor. Buradaki sorun elektrik dağıtıcısı değil, vatandaşın ödeyecek parasının olmaması, ona da sivil toplum kuruluşları yardımcı olabilir. Şu demeçle olayı istismara açık hale getiriyorsunuz. Yani millet bundan sonra intihar ediyorum bak kesmeyin deyip fatura vermeden mis gibi oturur. Sonra onların ödemediğini de bilmem ne vergisi diye bizim faturamıza yansıtırsınız. Muhtarlar köşkte ziyafete katılıp duracağına mahallesinde geçim sıkıntısı yaşayan var mı onu takip etsin, sıkıntısı olana gerekli kurumlar vasıtasıyla destek versin. Vatandaşın faturası da vaktinde ödensin.
görende elektriği kesildiği için 4 kişi ölmüş, suçlusu da dağıtıcı firma olmuş gibi. Saçma sapan bir kurgu ve kurum yapılandırması var olayda. Firma üstlenmiş olduğu görevi yaptığı için ceza alıyorsa ülkede görevini yerine getirmeye çalışanlar neler yaptıklarını hayal etmek zor değil.