Gazeteci Fatih Altaylı, bugün kendi internet sitesinden kaleme aldığı yazıda hayatında gördüğü en çalışkan iki siyasetçiyi yazdı. Altaylı bir numaraya Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı koyarken, iki numara CHP milletvekili Mustafa Sarıgül oldu.
Gazeteci Fatih Altaylı, bugün kendi internet sitesinden kaleme aldığı yazıda hayatında gördüğü en çalışkan iki siyasetçiyi yazdı. Altaylı bir numaraya Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı koyarken, iki numara CHP milletvekili Mustafa Sarıgül oldu.
'Külliyen palavra. Ne benim İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına aday olma niyetim var, ne de Sayın Genel Başkan’ın aklında böyle bir düşünce var. Ne de böyle bir şeyi konuştuk. Gündemde böyle bir konu yok. Ben bir kere o makama aday oldum. Bitti. Seni temin ediyorum, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı falan olmayacağım. Söz konusu bile değil, lafı bile geçmedi. Geçmeyecek.'
Yazıda ilgili bölüm şöyle:
'Sarıgül, Tayyip Erdoğan’dan sonra tanıdığım en çalışkan siyasetçidir.
Benim Kanal D’nin yayın yönetmeni olduğum yıllarda Şişli Belediye Başkanı idi ve ben sabahın 6’sında işe giderken Sarıgül’ü sokaklarda esnafla muhabbet ederken ya da belediye çalışanlarını denetlerken görürdüm.'
“Emir kendi başına bir adam. Yıllardır siyasetin içinde. Evet istiyor. Kardeşleri de destekliyor. Eyüsultan mı, başka yer mi bilmiyorum. Kendi bildiği iş, kendi siyasi çalışması. Benimle alakası yok.”
En çalışkan mı bilmem ama siyaseti en iyi yapan diyebilirim, bu işi çok iyi yapıyor halkın ayarlarıyla çok güzel oynuyor :D
Bu sarıgül çok itici bir kişilik, ayrıca laf kalabalığı yapmak çalışkanlık değil. Sarıgül ile oğlunu binali ile erkam'a benzetiyorum, hep fırıldaklık peşindeler.
RTE'yi şöyle tanımlayabilirim. Ben lisedeyken her genç gibi futbol oynardım. Futbolcu bir tanıdığım bana 3-4 tane teknik öğretmişti.. Size yemin ederim o tekniklerle çalım atmadığım oyuncu, gol atmadığım kaleci kalmamıştı. Adım efsaneye çıkmıştı. Oysa ki ben iyi futbolcu değildim, onlar çok kötüydü... öğrendiğim 3 tekniğini yıllarca profesyonelce yedirdim. Sonra ne mi oldu? Onlar da kendini geliştirdi. Yeteneklerini büyüttü. Benim yıllarca yaptığım tekniği iyi analiz ettiler ve karşı savunma geliştirdiler. Ben ise yılların verdiği yenilmezlik ile şımardım ve onunla yetindim. Ve artık oyun bitti. Bildiğim 3 teknik hiç bir işe yaramamaya başladı...Düşüşüm sert oldu...Çalım yemeye, gol atamamaya başladım. Çünkü artık karşımda bilinçli ve ne istediğini bilen bir takım vardı..