Gazeteci Fatih Altaylı, Düzce’de yaşanan deprem sonrasında görüştüğü Prof. Dr. Celal Şengör’ün, deprem ile ilgili yaptığı uyarıları yazdı. Celal Şengör’e göre yaşanan deprem, İstanbul depreminin bayağı yaklaştığını gösteriyor.
Gazeteci Fatih Altaylı, Düzce’de yaşanan deprem sonrasında görüştüğü Prof. Dr. Celal Şengör’ün, deprem ile ilgili yaptığı uyarıları yazdı. Celal Şengör’e göre yaşanan deprem, İstanbul depreminin bayağı yaklaştığını gösteriyor.
Fatih Altayı’nın, HaberTürk’te yer alan köşe yazısının ilgili kısmı şu şekilde;
Celal Şengör ile konuştum.
Avusturya’dan Türkiye’de olan biteni yakından izliyordu.
Geceden beri tüm verilere ulaşmaya çalışıyordu.
“Bana biraz süre ver” dedikten sonra geri aradı ve anlattı.
Yazacaklarım dünyanın en önemli jeologlarından birinin ve Kuzey Anadolu fayını inceleyen uluslararası ekibin Naci Görür’le birlikte üyesi olan bir Türk jeoloğun görüşleridir.
“Fatih, bu deprem müthiş kötü bir haberdir. Bu deprem Kuzey Anadolu fayının hareketinin tüm jeologlar tarafından tam olarak anlaşılamadığının göstergesidir. 22 yıl içinde Düzce’de ikinci bir deprem bu. Oysa herkes Düzce’nin gerilimini boşalttığını ve uzunca bir süre ciddi bir deprem olmayacağını düşünüyordu. Öyle olmadığını gördük.
Bunun anlamı şu.
İstanbul depremi bayağı yakınlaşmış.
Stres birikimi had safhaya yaklaştı.
Naci Görür’ün dediği doğru. Bolu Dağı’na doğru da bir deprem bekleyebiliriz. Ama orada 1944 yılında bir deprem oldu. Stres var ama çok büyük bir depreme yol açacak kadar değil.
Asıl stres birikimi Batı’ya doğru oldu.
Yani Adapazarı, Gölcük ve İstanbul.
İstanbul’u bir kez daha uyarıyorum. Ve belki bundan sonra bir kez uyarma fırsatımız dahi olmayabilir. Sana tavsiyem İstanbul’dan, şehir içindeki evinden taşın. O kadar hazırlıksızız ki, bir doğalgaz boru hattının kırılması bile yeter. Taşın çünkü Fatih’siz bir hayat istemiyorum.”
Celal Şengör’ün söyledikleri bunlar.
İster umursayın, ister umursamayın…
Hadi Fatihi tasidin, 20 milyonu napacan? 22 yildir deprem vergisi alip siginaklari bile Satanlaribn hesabini öbur dunyaya birakmamak lazim!!!
Bizim tabut üç oda bir salon. Son çivi ne zaman çakılacak bakalım.
Sanmayın ki İstanbul’dan taşınınca yine de etkilenmeyeceksiniz…İstanbul ülkenin kalbi…Ben düşünmek hayal etmek bile istemiyorum olası deprem sonrası senaryoları…Bakın daha şimdiden Düzce’de evlere hırsızlığa girmeye çalışanlar oldu! Kendi kansızlarımıza bilmem kaç milyon ithal kansız eklendi. Bunların arasında mezara yeni gömülmüş ölüyü çıkartıp sırayla tecavüz edebilecek kadar namussuz,kansız,aşağılık bir ülkenin artıklarıda var Ankara gibi yerde gündüz vakti kuaför basıp kadınlara tecavüz etmeye kalkışan adi şerefsizlerde var,erkek çocuklardan apayrı tahrik olan sapkın iblisler ve daha niceleri…Varın gerisini siz düşünün…Bu işin gıda,su,salgın hastalık,enkaz kaldırma,tıbbi boyutunu hiç söylemiyorum..