Farklı Ülkelerden Gelip Türkiye'de Buluşan Leylekler ve Leylek Dostu Çiftçilerinin Hikayesi İçinizi Isıtacak!

15.05.2021 - 14:16

Doğa fotoğrafçısı Alper Tüydeş leylek dostu çiftçileriyle yaşadıkları macerayı ve mutluluğu Twitter hesabından takipçileriyle paylaştı.

KAYNAK: Alper Tüydeş

Bugün bu fotoğraftaki leylek dostu çiftçileri ve onlarla nasıl bir maceranın içinde olduğumuzu anlatmak istiyorum size. Farkında olmadan ne büyük bir heyecana ortak olduklarını, nasıl güzel bir amaca hizmet ettiklerini ve bu pozun uluslararası boyutu ile arkasında yaşananları.

Bilenleriniz vardır kuş fotoğrafları çekmemin yanı sıra araştırmacılar tarafından ayaklarına halka takılarak göç yolları belirlenmeye çalışılan göçmen kuşlar özel ilgi alanım. Ve böyle bir kuş bulduğum zaman dört yapraklı yonca bulmuş gibi seviniyorum.

Çünkü bahsettiğim halkalama yöntemiyle yapılan araştırmalarda geri bildirim çok önemli. Öyle ki halkaladıktan sonra serbest bırakılan bu kuşlardan geri bildirim çok zor ve geç oluyor genelde. Her yıl binlerce kuş halkalanıyor ve sadece onlarcasından geri bildirim alınıyor.

Çünkü süreç şöyle; uzmanlar yavru iken leyleklerin yuvasına çıkıp bacaklarına her birinde farklı kodlar taşıyan halkalar takıyor ve kuşun bilgilerini not edip yuvaya geri bırakıyor. Kuş uçup göçe kalkınca ölü yada diri bir daha ondan haber almayı bekliyorlar. Bazen yıllarca...

Kuş onlarca ülkeden, yüzlerce şehirden geçiyor. Bu süreçte bir başka gözlemcinin dürbününe veya fotoğrafçının fotoğrafına takılması gerek. Ve bu kişinin de kuşun halkasını tam okuyup, halkalamayı yapan ülkeye veya kendi ülkesinde bu işi yapacak birilerine ulaşması gerek.

Tabi eğer halka kirlenmemişse. Veya açı, ışık gibi etkenlerle kodun okunması mümkün olabildiyse. Çünkü dışkı veya kirlilik nedeniyle bazen rakamlar kapanabiliyor ve bu durumda hangi kuş olduğunu hiç bir zaman öğrenemiyoruz. Bazen de kuşa okunacak kadar yaklaşamıyoruz.

Ayrıca çok da zevkli. Karşılaştığın kuşun nereden geldiğini bilmek, hikayesini ortaya çıkarmak ve ondan haber bekleyenleri sevindirmek gerçekten müthiş bir duygu. Yunanistan geçen yıl bir leyleğe bu sebepten ismini bile verdi. Almanlar ve Polonyalılarla ahbap olduk adeta :)

İşte ben de son yıllarda bunu kendime görev bildim ve bölgemden geçen binlerce leylek sürüsü içinden onlarca halkalı olanı bulup, bir şekilde yaklaşıp okunabilir şekilde halkasını belgelemeye çalışıyorum. Ama bunu tek başıma yapmıyorum elbette. Perde arkası oldukça meşakkatli

Yaşadığım şehirde çobanlarla, köylülerle, çiftçilerle, seyahat edenlerle özellikle aramı iyi tutmakla birlikte bahar döneminde konmuş bir leylek sürüsü görünce haber vermelerini sağlıyorum. Yani yaşadığım şehirde Leylek İstihbarat Teşkilatımı kurdum ve arı gibi çalışıyorlar :)

Hatta öyle ki bazen kuşlara yaklaşıp ayağındaki halkayı okumam için beni traktörüne alan bile oluyor. Hepsine minnettarım :)

Neredeyse haftada 4-5 yerden telefon geliyor. Veya sosyal medyadan ulaşıyorlar. Ve istisnasız hepsine gidip sürüleri bu şekilde kontrol ediyorum. Bazı sürüler 15-20 bazıları ise 200'den fazla leyleği barındırabiliyor. Bazen koca sürüde hiç halkalı olmuyor bazen de oluyor :)

İlk fotoğraftaki gençlere gelince; Caner ve Gökhan. Babaları Şahin Ayran'ın tarlasını sürüyorlardı. Şahin Abi her yıl tarla sürme döneminde bana ulaşıyor. 'Alper gel traktörümün peşindeler yine' diyerek leyleklerin tarlasında olduğunu haber ediyor.

Ayrıca bu esnada tarla sürme işlemini yavaşlatıp leyleklerin daha çok beslenmesine yardımcı oluyor. Onları ürkütecek hareketlerden kaçınıyor. Geçen yıl tarlasında 4-5 halkalı leylek bulup yurtdışındaki halkalandığı merkezlere yollamıştım. Avrupalı leylekler onunda hoşuna gitmişti

Yurtdışından gelen geri cevaplarla tarlasına konan leyleklerin hangi ülkelere gittiğini onlarla paylaşıp medyada da onların ismini mutlaka geçiyordum. Bu onların bu konudaki hassasiyetlerini arttırırken başka çiftçilere de örnek oldu ve daha çok ilgiliye ulaştım böylece.

Ve bu yıl 10 Mayısta beni arayıp leyleklerin tarlasında olduğunu söylediler. Apar topar gittim hemen. Ve o gün kendi rekorumu kırdım. Bir günde ve aynı leylek sürüsü içinde tam 12 halkalı leylek buldum ve 10 tanesinin halkasını net okudum. Bu büyük rakam. Emsali var mıdır bilmem?

Almanya, Polonya, Romanya, Slovakya, Çekya, Macaristan halkalı 10 leylek. Ne harika değil mi? Önündeki kuşlar, farklı ülkelere gidiyorlar ama bir arada göç ediyorlar. Ülkesine ulaşan sürüden ayrılıp yuvasına konuyor. Kalanlar kuzeydeki kendi yuvalarına doğru devam ediyor.

Gün sonunda ise Şahin abi ve ekibine teşekkür edip onlara bu yıl ve geçen yılın sonuçlarını değerlendirdik. Dürbünümle kuşlardaki halkaları kendilerinin görmelerini de sağladım. Hepsi ilgiyle dinlediler. Ve seneye daha dikkat edeceklerini eklediler ve gün sonunda bu pozu verdiler

Yaptığımız işin neşesi, çiftçilerin güzelliği, leyleklerin mutluluğu hepsi bu fotoğrafta var bence :)

Biraz ilgi biraz da işbirliği ile biz her yıl Karacabey'de onlarca leylekle ilgili yurtdışına bildirimde bulunuyoruz bu şekilde. Uluslararası doğa araştırmalarında da isimlerimiz ve yaşadığımız şehir hatta ülkemizin adı geçiyor. Ve doğa konusunda olumlu bir şekilde anılıyoruz.

Sanıyorum son yıllarda en çok geri bildirim bizden gidiyor Avrupa'ya. Ve bunda sadece ben değil bu uğraşımı önemseyip haber veren insanlar da önemli etken. Biz de hem yaban hayatı adına, hem ülkemiz hem bölgemiz adına güzel işler yapıyor olmanın mutluluğunu böylece yaşıyoruz.

Kaynak: Alper Tüydeş

Farklı Ülkelerden Gelip Türkiye'de Buluşan Leylekler ve Leylek Dostu Çiftçilerinin Hikayesi İçinizi Isıtacak!

Bugün bu fotoğraftaki leylek dostu çiftçileri ve onlarla nasıl bir maceranın içinde olduğumuzu anlatmak istiyorum size. Farkında olmadan ne büyük bir heyecana ortak olduklarını, nasıl güzel bir amaca hizmet ettiklerini ve bu pozun uluslararası boyutu ile arkasında yaşananları.

Bilenleriniz vardır kuş fotoğrafları çekmemin yanı sıra araştırmacılar tarafından ayaklarına halka takılarak göç yolları belirlenmeye çalışılan göçmen kuşlar özel ilgi alanım. Ve böyle bir kuş bulduğum zaman dört yapraklı yonca bulmuş gibi seviniyorum.

Çünkü bahsettiğim halkalama yöntemiyle yapılan araştırmalarda geri bildirim çok önemli. Öyle ki halkaladıktan sonra serbest bırakılan bu kuşlardan geri bildirim çok zor ve geç oluyor genelde. Her yıl binlerce kuş halkalanıyor ve sadece onlarcasından geri bildirim alınıyor.

Tabi eğer halka kirlenmemişse. Veya açı, ışık gibi etkenlerle kodun okunması mümkün olabildiyse. Çünkü dışkı veya kirlilik nedeniyle bazen rakamlar kapanabiliyor ve bu durumda hangi kuş olduğunu hiç bir zaman öğrenemiyoruz. Bazen de kuşa okunacak kadar yaklaşamıyoruz.

Ayrıca çok da zevkli. Karşılaştığın kuşun nereden geldiğini bilmek, hikayesini ortaya çıkarmak ve ondan haber bekleyenleri sevindirmek gerçekten müthiş bir duygu. Yunanistan geçen yıl bir leyleğe bu sebepten ismini bile verdi. Almanlar ve Polonyalılarla ahbap olduk adeta :)

Hatta öyle ki bazen kuşlara yaklaşıp ayağındaki halkayı okumam için beni traktörüne alan bile oluyor. Hepsine minnettarım :)

Neredeyse haftada 4-5 yerden telefon geliyor. Veya sosyal medyadan ulaşıyorlar. Ve istisnasız hepsine gidip sürüleri bu şekilde kontrol ediyorum. Bazı sürüler 15-20 bazıları ise 200'den fazla leyleği barındırabiliyor. Bazen koca sürüde hiç halkalı olmuyor bazen de oluyor :)

İlk fotoğraftaki gençlere gelince; Caner ve Gökhan. Babaları Şahin Ayran'ın tarlasını sürüyorlardı. Şahin Abi her yıl tarla sürme döneminde bana ulaşıyor. 'Alper gel traktörümün peşindeler yine' diyerek leyleklerin tarlasında olduğunu haber ediyor.

Yurtdışından gelen geri cevaplarla tarlasına konan leyleklerin hangi ülkelere gittiğini onlarla paylaşıp medyada da onların ismini mutlaka geçiyordum. Bu onların bu konudaki hassasiyetlerini arttırırken başka çiftçilere de örnek oldu ve daha çok ilgiliye ulaştım böylece.

Almanya, Polonya, Romanya, Slovakya, Çekya, Macaristan halkalı 10 leylek. Ne harika değil mi? Önündeki kuşlar, farklı ülkelere gidiyorlar ama bir arada göç ediyorlar. Ülkesine ulaşan sürüden ayrılıp yuvasına konuyor. Kalanlar kuzeydeki kendi yuvalarına doğru devam ediyor.

Yaptığımız işin neşesi, çiftçilerin güzelliği, leyleklerin mutluluğu hepsi bu fotoğrafta var bence :)

Sanıyorum son yıllarda en çok geri bildirim bizden gidiyor Avrupa'ya. Ve bunda sadece ben değil bu uğraşımı önemseyip haber veren insanlar da önemli etken. Biz de hem yaban hayatı adına, hem ülkemiz hem bölgemiz adına güzel işler yapıyor olmanın mutluluğunu böylece yaşıyoruz.

Popüler İçerikler