Farkına Bile Varmadan Kendi Mutluluğumuzu Sabote Ettiren 10 Birbirinden Beter Alışkanlık

06.03.2016 - 20:10

Kötü de olsa, yıllar yılı yerleşmiş bir alışkanlığı bırakabilmek aşık olduğumuz sevgiliyi bırakabilmek kadar zor 😥 Ama bu kötü alışkanlıklar özellikle de kişisel gelişimimizin, kariyer hedeflerimizin önünde aşılmaz dağlar gibi dikiliyorsa, artık bir yerden başlamamız şart. Çünkü takılıp kalmamıza, aslında yapmak istemediğimiz şeylerle vakit öldürmemize ve en önemlisi, mutsuz olmamıza sebep oluyorlar.

Elimizi kolumuzu bağlayan kötü alışkanlıklara yol vermeyi kafaya koyduğumuzda, şu 10 temel başlangıç iyidir:

1. Erteleme hastalığı, emin ol hedefine ulaşmaktan seni diğer tüm dış etkenlerden daha çok alıkoyuyor.

Ne zamandır başarmak istediğin bir şeyi düşün; ve hemen şimdi minicik de olsa bir adım at: Kısa bir web araştırması yap; kendine evde kullanılmamış bir defterle kalem bulup notlar al; herhangi bir adım. Ve her gün, böyle minik adımlar at. Çok büyük çaplı girişemesen de olur; önemli olan, hedefin için her gün bir şey yapıyor olman.

2. Risk almaktan kaçındığımız müddetçe vasat bir hayatın ötesine geçemeyiz.

Mutlu olmak ve gelişmek, riskli, zor ve acı veren şeylerden köşe bucak kaçınarak olmuyor; hayallerini ve amaçlarını da senden başkası senin yerine kovalamaz. Bunun için güvenli bölgenden çıkıp bazı riskleri almaya başlamayı denemelisin.

3. Seni ilerlemekten alıkoyan ne varsa tek tek tespit etmelisin.

Yolunu kesen her şey durmak zorunda. Nedir seni geri durdurup cesaretini kıran? Az önce evde bulup çıkardığın deftere bunları da bir bir listele! Ve hayatından çıkarmanın yolları üzerine kafa yor. Bunlara takılıp kalmak yerine, hedefine ulaşmak için esas takılman gereken yeni alışkanlıklar düşün; ve onları da listele.

4. Bir sorunu görmezden gelip yokmuş gibi davranmak, o sorunu "yok" kılmıyor.

Üç maymunu oynama; gerçekten kendini nereye kadar kandırmayı düşünmektesin? Sorunlara utanılacak, kaçınılacak şeyler gözüyle bakmak yerine önüne koy ve bunlardan neler öğrenebileceğini bir düşün.

5. Kusurların için kendine yüklenmek yerine, onları bütünün parçası olarak gör.

Dünyanın en başarılı / en zengin / en mutlu / en üretken insanlarının ne çok defoları olduğunu ancak kendileri bilir.

Sen busun, ve değiştiremediğin kusurların olabilir; olmalı da. Kusurlarınla geçinmeye, ne zaman yoluna çıkabileceklerini önceden kestirmeye çalış. Böylelikle 'kusur' addettiğin bir şeyi avantaja bile dönüştürebilirsin.

6. Her şeyi kontrol etmeye çabalamak bizi gergin ve sinirli yapmaktan başka bir işe yaramıyor.

Ayrıca zaten hemen her şey bizim kontrolümüz dışında gelişiyor. Kontrol etmek gereken tek şey; olaylara, durumlara, çevremizde gelişen şeylere verdiğimiz tepki.

7. Başkalarını suçlayınca da kendimizi geliştirmiş olmuyoruz.

Suç yıkmaktan iyi bir şey çıktığı pek görülmüş değil; ve asla bizden başka herkes suçlu değil. Hiç değilse öz eleştiri verebilmeyi, kendi irademizle verdiğimiz kararların sorumluluğunu alabilmeyi bilirsek bunca mutsuz hissetmeyiz.

8. Olmadığımız biri gibi görünmeye çalışmak çok yorucu.

Özellikle de iş hayatında, kendimizi kabul ettirmek, saygı ve takdir görmek için hiç olmadığımız bir karakterin rolüne bürünmek zorunda kalmaktan bitap düşüyoruz. Halbuki yapmamız gereken, sakince aynaya bakmak; ve hayatımızdaki her şeyi bu yansımada gerçekten ne görüyorsak onun etrafında inşa etmek.

9. Geçmişe saplanıp kalmaktan veya gelecekteki bir hayalde yaşamaktan vazgeçmek bunlardan en zoru.

Her ne kadar güllü dallı Facebook gönderisi gibi dursa da, bize esas mutluluk ve başarıyı getirecek olan şey bugüne, şu ana odaklanmak. Bir günde yalnızca 1.440 dakikamız var! Bunun bilincine varıp değerlendirebilmek önemli.

10. Bir de sürekli şikayet etmeyi bırakabilsek...

Erken kalktığımız için, uykumuzu alamadık diye, trafik vardı diye, öğlen çıkan yemeği beğenmedik diye, vs vs. Aslında sadece kendimizi yıpratıyoruz; başka da hiçbir şeyin olduğu yok.

Bunun yerine, bunların dışında sahip olduğumuz, zihnimiz, kalbimiz ve diğer tüm şeyler için müteşekkir olma alışkanlığını geliştirmek de çok kolay olmamakla beraber, kuşkusuz sonsuz faydalı.

Sonuç olarak aslında dış etkenlerden daha çok, kendi alışkanlıklarımız yüzünden bedbaht oluyoruz.

Her gün (veya her hafta), sistemli biçimde bir tanesini bırakmaya çabalamak, başarıya, verim ve zihin açıklığına, en önemlisi de mutluluğa +10 ekleyecek; o kesin.