Farazi Sorulara Mantıklı Cevaplar: Tüm Buzullar Bir Gecede Eriseydi Ne Olurdu?

29.06.2020 - 19:50

Her hafta farazi ve muhtemelen çoğu kişinin kulağına saçma gelecek bir soruyu cevapladığımız içeriğimizde bu hafta 'Tüm buzullar bir gecede eriseydi ne olurdu?' sorusuna cevaplar arıyoruz.

Farazi Sorulara Mantıklı Cevaplar: Zombi Kıyameti Olsaydı Ne Olurdu?

Buzulların erimesi üzerine sürekli konuşuyoruz. Görseli — İçeriğimizin hatırına gelin tüm buzulların bir gecede eridiğini varsayalım. Ne olurdu?

Buzların erimesile suyun yükselmesi arasındaki ilişkinin iyice anlaşılması için önce şu örneği verelim:

Ağzına kadar dolu bir buzlu suda buzların eridiğini düşünün. Buzlar tamamen eridiğinde bardak taşmayacaktır, çünkü buz zaten eriyen suyla aynı hacme sahipti.

Fakat bu karışıma tuz eklendiğinde işler değişiyor. 1 inç küplük bir buz küpünü düşündüğümüzde bardaktaki su seviyesi artacaktır. Bu artış yer değiştiren tuzlu sudur. Küçük bir miktar gibi görünüyor değil mi?

Fakat bunu buzullar ve yüzen deniz buzları üzerinden düşündüğünüzde dünyamızda 5.8 milyon mil karenin buzla kaplı olduğunu göz önünde bulundurmanız gerekecektir.

Eğer bunların hepsi bir gecede eriseydi, deniz seviyesi küresel çapta 70 metre artardı. Bu, tüm kıtaların kısmen su altında kalmasına neden olurdu. Artık ne Miami, ne Londra, ne İstanbul kalırdı. Avustralya kıyıları orada yaşayan insanların %80'i ile birlikte sular altında kalırdı. Venedik ve Hollanda da öyle.

Afrika için durum çok kötü olmasa da, buzulların erimesinin ardından gelecek sıcak hava dalgaları kıtanın çoğunluğunu yaşanmaz hale getirirdi.

Suların yükselmesi tüm insanlığı seller altında bırakmasa da, geride yaşar şekilde kalmayı başaran herkes oldukça büyük sorunlarla yüzleşmek zorunda kalırdı.

Eriyen tüm buzullar havaya karbondioksit salınmasına neden olurdu.

Buzun erimesi için zaten bolca karbondioksite ihtiyaç vardır. Atmosferdeki oksijen seviyesinin aynı kaldığını varsayarsak, artan karbondioksit seviyeleri hepimizin yavaş yavaş boğulmasına neden olurdu. Soluduğumuz hava bizi resmen öldürürdü.

Yeni dünyaya alışmak için çok kısa bir vaktimiz olurdu.

Değişen akıntı yönleri deniz yolculuğunu etkilerdi. Böyle büyük değişimlere adapte olamayan tüm deniz canlıları ve kutuplarda yaşayan canlılar yok olurdu. Hayatta kalanlarsa evlerinden olur ve yaşayacak daha iyi bir yer bulmak zorunda kalırlardı. Bu da yiyecek kaynaklarımızın azalmasına neden olurdu.

Çöllerde yoğun yağışlar olur, normalde yağışlı olan bölgeler kurur giderdi.

Bu durum tarımı mahveder, küresel çapta açlığa neden olurdu. Rüzgarların yönleri de değişirdi. Güneş ışınlarını yansıtacak buz kalmaması güneşin denizlerden daha fazla nem çekmesine ve gökyüzünde daha fazla bulut oluşmasına neden olurdu. Öncelikle dağlık alanlarda toplanan bu bulutlar zamanla yağmurla dolardı. Okyanussal kasırgalar daha sık yaşanır, sonuçta daha fazla sel ortaya çıkardı.

Kıyıdaki en ufak bir deprem bile yakınlardaki yerleşim yerlerini dev tsunamilerle yıkıp geçebilirdi.

Bu durumların hepsi büyük bir göç dalgasına neden olur, hiçbir hükumet bununla başa çıkamazdı. Bildiğimiz dünya çökerdi.

Neyse ki buzullarımız bir gecede eriyecek değil. Ama eriyorlar. Hem de her gün.

Bu okuduklarınız yakın gelecekte gerçekliğimiz haline gelmekten hiç uzak değiller. Eğer küresel iklim problemini çözmezsek 5000 yıl sonra dünyada hiç buz kalmayacak. Fakat bundan daha önce, yaklaşık 40 yıl içinde Avrupa'nın yarısı sular altında kalabilir, dünya yaşanmaz bir hale gelebilir. Lütfen bilinçlenelim. Bilinçlendikçe güçlenelim ve koruyalım.